Larabee traduction Portugais
48 traduction parallèle
Bende de sanatçı ruhu var. Eminim, kendinizinkini kontrol altında tutarsınız, Matmazel Hope. Zaman zaman Voila size oyun oynarsa, hoş karşılamalısınız.
O Sr. Farrell, a menina Nelson, a menina Larabee, a menina Furlong, o Sr. May, a Sra. Archibald, o Sr. Archibald, a menina Archibald e o menino Archibald,
Tünaydın, Rahip.
A menina Larabee.
Ev sahibiniz - Larrabee Vakfı
Frederick Larabee.
Bay Larrabee, sizinle tanışmak bir ayrıcalık.
Sr Larabee, é um privilégio conhecê-lo.
Myron Larabee.
Myron Larabee.
O, doktor Joshua Larabee'ydi.
Era o Dr. Joshua Larabee.
Doktor Larabee ile.
- Com o Dr. Larabee.
Doktor Larabee, bu kitap çok ağır.
Dr. Larabee, este livro é demasiado pesado.
Benim adım Joshua Larabee hanımefendi.
O meu nome é Joshua Larabee, senhora.
Akeelah, Doktor Larabee ile çalışması için okuldan özel izin alıyordu.
A Akeelah tem recebido crédito escolar extra por trabalhar com o Dr. Larabee.
Bay Welch ve Doktor Larabee de bu yarışma için oldukça emek sarfetmiş.
O Sr. Welch e o Dr. Larabee despenderam muito tempo nisto.
Doktor Larabee'ydi değil mi?
- É, Dr. Larabee?
- Doktor Larabee.
- Dr. Larabee.
Doktor Larabee, iyi misiniz?
Dr. Larabee, sente-se bem?
- Doktor Larabee, size söz veriyorum artık ders kaçırmayacağım. Ne derseniz yapacağım.
- Dr. Larabee, eu juro, eu prometo... não faltar a mais nenhuma sessão e fazer tudo o que me disser.
- Doktor Larabee artık benimle çalışmak istemiyor. Georgia artık benimle takılmak istemiyor. Diğer herkes de benim kazanmamı umut ediyor.
- O Dr. Larabee já não quer treinar-me, a Georgia não quer sair comigo e todas estas pessoas esperam que eu ganhe.
Bildiğiniz gibi Doktor Larabee kızım henüz daha 11 yaşında. Bu yaşına rağmen birçok şey yaşadı.
Sabe, Dr. Larabee, a minha filha tem apenas 11 anos e já passou por tanta coisa.
Doktor Larabee ben daha ufak bir kızken babam öldü.
Sabe, Dr. Larabee, quando eu era pequenina... o meu pai morreu.
Doktor Larabee siz olmadan Washington'a gidemem.
Dr. Larabee... eu... não posso ir a DC sem si.
Doktor Larabee dönsem iyi olacak.
É melhor eu regressar.
Dedektif Buzz Larabee.
Detective Buzz Larabee.
- Buzz Larabee, dedektif.
- Buzz Larabee, detective.
Selam, Larabee, 91.
Viva, Larabee, 91.
- Larabee, iyi misin?
- Larabee, estás bem? Sentes-te bem?
Larabee çıkmak istiyor!
O Larabee quer sair!
- Larabee.
- Larabee.
Larabee, hadi.
Vamos, Larabee.
O ekranı bulmazsan seni kara mayını aramaya yollayacağım, balyozla!
Se não encontrar essa imagem, Mr. Larabee, mandarei caçar-te numa zona minada, com um martelo!
Evet, Yüzbaşı Walter Larabee.
Primeiro-tenente Walter Larabee.
- Larabee denizci, din görevlisi değil.
Larabee é um fuzileiro, não é um Capelão.
- Yüzbaşı Walter Larabee.
Primeiro-tenente Walter Larabee.
Yüzbaşı Walter Larabee, 32 yaşında Afganistan'daki ikinci görevinden yeni dönmüş.
Vai. Primeiro-tenente da Marinha Walter Larabee, 32 anos, terminou recentemente a sua segunda missão no Afeganistão.
Pekala, kurşunlardan konuşalım. Mesela Ducky'nin Yüzbaşı Larabee'nin yeleğinden çıkardığı kurşundan.
Está bem, vamos falar de balas, como aquela que o Ducky tirou do colete de Kevlar do Tenente Larabee.
Vaizle Yüzbaşı Larabee arasında nasıl bir bağlantı olduğu sorusunun cevabını bulmalıyız.
Então... a questão é : como é que a Capelã e o Tenente Larabee estão ligados?
Savunma Bakanlığı Wade ve Larabee hakkında ne biliyor?
O que é que o Departamento sabe sobre a Wade e o Larabee?
Wade'in kayıp olduğunu, Larabee'nin öldüğünü ve olayı araştırdığını biliyorlar.
Sabem que ela desapareceu, e que ele está morto, e sabem que estás a tratar disso.
Yüzbaşı Larabee'yi o öldürmedi.
Ele não matou o Tenente Larabee.
Bu insanlar Larabee ve Wade'i kaçırdılarsa, yanlarındaki misyonerlere ne oldu?
Se estas pessoas apanharam o Larabee e a Wade, e os missionários que viajavam com eles?
Sence Larabee'nin atıldığı uçağı kartelin adamları mı kullanıyordu?
Acha que o cartel pilotava o avião que derrubou Larabee?
Larabee'yi öldüren Rus yapımı AK-47 Güney Amerika'daki üç kartel tarafından kullanılan bir silah.
A espingarda russa AK-47 que matou o Larabee é actualmente a arma utilizada por três cartéis na América do Sul.
Vaiz Wade ya da Yüzbaşı Larabee bunu biliyor muydu?
A Capelã Wade ou o Tenente Larabee sabiam alguma coisa sobre isso?
Wade ve Larabee insanlara yardım ettiklerini sanıyorlardı.
Wade e Larabee pensavam estar a ajudar o povo.
Yüzbaşı Larabee ve Vaiz Wade hakkında vereceğiniz cevaplar var.
E agora vão responder pelo Tenente Larabee e pela Capelã Wade.
Yüzbaşı Larabee, onu korumak için oradaydı.
O Tenente Larabee estava lá para a proteger.
Kartel örnek olması açısından Yüzbaşı Larabee'yi uçaktan aşağı attı.
O cartel fez do Tenente Larabee um exemplo. Atiraram-no daquele avião como um aviso aos nossos chefes em casa.
Bob Larabee'yi bağlar mısınız?
Pode só passar ao Bob Larabee?
- Hiçbir şey.
- Nada, Dr. Larabee.
- Larabee de yanında.
É o Larabee com ela.