Lento traduction Portugais
2,043 traduction parallèle
Gel bakalım yedek golcü.
Anda, lento.
Hızlan lütfen.
Por favor, deixar de ser tão lento.
Evet, biraz aptalımdır.
- Sim, sou um pouco lento.
Geri sar... yavaşça...
Rewind... mais lento...
Ama bu süreç çok yavaştır, bu da sana odayı gazla doldurup kaçma şansını verir.
Mas o processo é muito lento, o que lhe dá tempo para encher o quarto com gás e sair.
Evet, servis biraz yavaştı.
Pois, o serviço foi um bocado lento.
Ve yavaşsın.
E és lento.
Sadece bazen yavaş davranır.
Às vezes é um pouco lento.
Ama ışıklar geldiğinde ne büyük bir aptal olduğumu anladım tabii.
Posso parecer-lhe um pouco lento, mas importa-se de se explicar? Veio-me à idéia o cenário para o meu novo bailado.
Bunu daha sıkıcı veya daha yavaş yapmamın imkanı yok.
Eu literalmente não consigo tornar isto mais lento ou aborrecido.
Biraz geç anlar.
Só que é meio lento.
Hem de biraz yavaş olması nedeniyle bir ömür dalga konusu olmasına rağmen.
apesar de passar uma vida a ser gozado por ser apenas um pouco lento.
Şişman ve hantalsın!
Estás gordo e lento!
Çok yavaşsın.
Estás muito lento.
Eğer tren gelirse sizi yavaş çekimde uyaracağım.
Se passar um comboio, eu aviso-os em movimento lento.
Bazen yavaş olur, zamanla büyür. Bazen de birden ortaya çıkar. Sen farkına varmadan.
Às vezes é lento e vai crescendo, e de repente, dás conta que ele está ali.
Bana bakma, ne kadar yavaş olduğumu biliyorum.
- Não olhe para mim. Eu não fico ofendido. Eu sei como sou lento.
Kimber, bu harika bir fikir ama şu an işler o kadar durgun ki, yeni bir masraf kapısı açamayız.
Kimber, é uma grande ideia. Mas o negócio está muito lento para fazer novas despesas.
Herşey bu damlayan su sesi ile başladı....... bu depresif ses bütün ümitlerimi yavaşca öldürüyordu bu ses, hızla bilinmeyen bir korkuya dönüşüyordu.
( Tudo começa sempre, como o som da queda de um pingo de água... ) (... esse som, lento, vai matando toda e qualquer esperança... ) (... depressa se transforma no medo do desconhecido. )
Ancak yaraları onu yavaşlatıyor.
Mas os ferimentos tornam-no lento.
Beyni biraz şiştiğinden Randy beni duymuyordu ama cümlelerim başka birisini etkiledi.
Randy? O Randy não me ouviu, porque o seu cérebro estava lento nessa altura mas, as minhas palavras tiveram efeito em alguém.
Çok yavaş.
É demasiado lento.
Bu senin düğünün dostum
- Sempre foste um bocado lento a vestir, men. Não tenhas tanta calma Este é o teu casamento.
Kel kafalı, aptal bir tip mi?
- Alto e careca, um pouco lento?
Tam bir ahmak.
Muito lento.
Çok yavaşsınız.
Muito lento.
Yavaş mı oluyor?
Foi lento?
Uzaktan erişim tabletim olmadan çok zor olacak, onu da odamda unuttum.
Estou a ser lento porque não tenho o meu quadro digital, o qual deixei no meu quarto.
Bir süre sonra derinin altında yavaşça ilerleyen bir tümör gibi olacağım.
Mas eu não tardava a irritar-te, como o fungo lento que sou.
Şehirdeki en lezzetli sos ile yavaş pişirmenin tadına- -
O gosto de lento cozinhado com um pouco de molho...
Her seni gördüğümde de bunun ne kadar acılı ve yavaş bir süreç olduğunu hatırlıyorum.
E sempre que te vejo lembro-me do quão lento e agonizante o processo é.
Yavaş, seksi, şehvetli ve ateşli seksten bahsediyorum.
Mas de sexo lento, quente, fumegante e maroto.
Babanızın benzeri bir görüntü, tepeden tıranağa zırhlar kuşanmış, çıkıyor karşılarına ve ağır bir ihtişamlar yürüyor yanlarında.
Uma figura como vosso pai, exatamente armado dos pés à cabeça, apareceu a eles, e com andar solene lento e majestoso passou diante deles.
Doğu 101 karayolunda trafik yavaş ilerliyor.
Procurando na 101 leste. O tráfego está lento.
Evet, biliyorum biraz yavaş ilerliyor.
- Obrigada. O processo tem sido lento.
Yavaş bir kanama olabilir ama kan inceltici almış, bu riski daha da arttırıyor.
Pode ser um sangramento lento, mas ele tomou um anticoagulante, o que aumenta o risco de complicações.
Çok yavaş çalışıyor.
Está muito lento.
taş heykelleri taşımak için muazzam miktarda tahta kullandılar. ve yavaş yavaş fakat emin adımlarla, Rapa Nui adanın değerli kaynaklarını tükettiler.
Grandes quantidades de madeira foram utilizadas no transporte de estátuas era lento porém seguro, mas o Rapa Nui esgotou seus preciosos recursos da ilha.
Büyük dalga sörfçüsü Dylan Longbottom 4 metrelik canavar bir varil dalganın içinde super slow motion çekildi - - bugüne kadar kendi türünün ilk çekimi
O surfista de grandes ondas Dylan Longbottom numa onda com um tubo de 12 metros filmado em movimento super lento - as primeiras cenas desse tipo jamais registradas...
Her zaman senin baş belası bir ahmak olduğunu biliyordum Dean.
Sempre soube que eras um grande, estúpido, lento, tolo irritante, Dean.
Küçük kırıklar atılan şeyin bir mermiden..
Não. Micro-fraturas indicam que o projéctil estava-se a mover muito mais lento do que qualquer bala.
Yeni mi fark ettin?
És muito lento!
Üzgünüm bay yavaş ve hazırım, herkes için en iyisini ben bilirim.
Desculpa, Sr. "sou lento e seguro e sei o que é melhor para todos".
Sanırım artık Lento'ya giderken yağmurluk giymeliyim.
Acho que terei de passar a usar uma gabardina cada vez que for ao Lento's.
Lento'da olanların beni artık rahatsız etmediğini söyleyemem ve ikinci bir şans verme konusunda da pek iyi değilim ama sonuçta bu kadar ısrarlı olan biri ikinci bir şansı hak ediyor.
Não posso dizer que o que aconteceu no Lento's já não me incomoda um pouco, e não sou boa em segundas oportunidades, mas no fim de contas, alguém assim tão persistente merece uma segunda oportunidade.
Ve son olarak da "bugün cuma enseni kapa."
Seguindo pelo "Lento-Demais"
Bizim laboratuvarımız çok yavaş.
O nosso laboratório é muito lento.
Hızlı mı yoksa yavaş mı?
Foi rápido, lento ou quê?
Çok yavaşsın Secret Squirrel.
Muito lento, "Esquilo Sem Grilo".
Sadece en ağır kampçıdan daha hızlı olmanız gerekir.
não precisa de ser mais rápido do que o urso, precisa apenas de ser mais rápido do que o campista mais lento!
Politikanın esiri. Ekonominin esiri. Bu adam New York Federal Bankası'nın esiri.
Ele é prisioneiro do governo, é prisioneiro das políticas, é prisioneiro da economia, é prisioneiro do Banco Federal de Nova Iorque, é prisioneiro da Reserva Federal, é prisioneiro de um sistema governamental que é arcaico e lento a responder,