Leri traduction Portugais
1,760 traduction parallèle
Verden'leri beklemeliyim. Ve anma törenlerinde Onlara katılmalıyım.
Devo esperar pelos verden e unir-me ao recital do ritual.
Marshall Brownie'leri. Alti numarali madde.
- Brownies à Marshall?
- AP'leri sevmiyor sanırım.
- Acho que não gosta da Polícia Militar.
Bana en büyük müşterisi, Darling'leri bıraktı.
Deixou-me o seu maior cliente, os Darling.
Onlarla, belki de onları hamile bıraktıkları, sizin deyiminizle "tek gecelik ilişki" leri olurdu. Kızlar, hamilelikleri sırasında iyi bakılırlardı ve aynı şekilde çocukları da iyi bakılırlardı.
Eles teriam a sua proverbial "aventura de uma noite" com elas, às raparigas que talvez grávidas, são tomados cuidados durante a gravidez, e às suas crianças também.
Bu halk Çariçe'leri için ölmeye hazır.
O povo não é tão sensato.
R'leri hala aynı şekilde yazıyor.
Ainda faz aquela coisa engraçada com os "r".
Bana en büyük müşterisini, Darling'leri bıraktı.
Deixou-me o seu maior cliente, os Darling.
Aramızdaki iş ilişkisi senin için önemliyse başından beri maksadında samimiysen, şehir için olan fikirlerinde. Ve bu işte sadece Darling'leri yok etmek için bulunmuyorsan... -... onu bırak.
Se valoriza a sua relação comigo, se foi sincero quanto às suas intenções, se não está mesmo metido nisto só para destruir os Darling, deixe-a.
Darling'leri herhangi bir duruma davet etmek kesinlikle işlerin silkelenme şansını arttırır.
Convidar os Darling para qualquer situação aumenta as hipóteses de a tua vida ficar agitada.
Cedric öldüğü için üzgün Harry'den hoşlandığı için kafası karışık, onu öptüğü için suçlu hissediyor. Umbridge annesini bakanlıktan kovdurabileceği için ikilemde ve her şeyden kaygı duyduğu için SBD'leri geçememekten korkuyor.
É óbvio que se sente triste por causa do Cedric, portanto confusa por gostar do Harry, culpada por o ter beijado, dividida porque a Umbridge ameaça despedir a mãe dela do Ministério e cheia de medo de falhar os NPFs por andar tão inquieta com tudo isto!
Bizi yakalamak için Coulter'ın buradan kutba kadar bütün Samoyed'leri görevlendirdiğinden eminim.
Pode apostar que aquela Coulter contratou todos bandidos Samoiedes daqui até o Pólo para nos caçar.
Milyonlarca insan Kendi kendilerine tanı koymak için Bu checklist leri kullanmaya başladı.
Milhares de pessoas, começavam a usar os questionários, para se monitorizaram e diagnosticarem.
F-22'leri şehre gönderiyorlar!
Vão mandar F-22's para a cidade!
FBI'ın, bir Boston şirketinden yapılan bağışlarla ilgili önemli Suudi'leri suçlamak üzere olduğunu söyle.
Diga-lhe que o FBI está prestes a formalizar acusações a VIPS sauditas, quanto a apoios financeiros a uma empresa de Boston.
O aletle... -... Porsche'leri bile geçiyordum.
- Rebentava os Porsche com aquilo.
Artık Barby'leri de pek umursamamaya başladım.
Sabes, as Barbies já não me interessam tanto.
Hükümet Tutsi'leri katletmeyi bırakmalı yoksa saldırırız.
O Governo deve parar de matar Tutsis ou vamos atacar.
X'leri ve O'ları özellikle çok sevdim.
Gosto especialmente dos "X" e dos "O".
Çünkü bütün o alangirili Budizm felsefesenin ardında koltukları doldurma ve CD'leri satma endişesi yer alıyor. Cora'yı dostun yapacak, Colin ile beni dost yapan onca yıldan daha öte hiçbir şey olamaz.
Porque por detrás do Budismo e da filosofia de fio dental, o que lhe interessa são lugares comprados e CDs vendidos e nada neste mundo vai fazer dela tua amiga, tal como os anos que passei com o Colin não fizeram dele meu,
Yüksek riskli ceza davalarında şoförlük yapmam ve CCTV'leri toplamam gerekiyor.
Sou motorista de advogados em casos de alto risco e faço a recolha de vídeos de circuitos fechados.
Diğer Mimzy'leri de araştırmaları için geçmişe göndermişler.
Têm mandado outras Mimzys no passado... à procura.
- Evet. Sonra kopyaladığım MP3'leri dinlet.
Depois mostras-lhe as gravações que eu copiei.
6 tane çikolata parçacıklı beyaz kurabiye alayım. Bunlar Kanoli'leri ile meşhurdur.
Quero meia dúzia... dessas bolachas brancas, e... aqui são famosos pelos cannolis.
Onların Ak-47'leri var Jojo.
Eles têm AK-47s, Jojo.
D leri görmek istiyorum... ve F'leri.
Quero começar a ver D's... e F's.
Duke'leri resmen "merhemimdeki sinek" den "kenarımdaki dikene" terfi ediyorum.
Estou a elevar os Dukes de mosquitos, na minha comida para uma dor de lado.
- Evet efendim. - Şimdi Duke'leri bulmanı ve içeri tıkmanı istiyorum.
Agora, eu quero que procures os Dukes e prende-os.
Duke'leri arıyorum.
Estou a procurar pelos rapazes Duke.
Duke'leri görmene karşılık küçük antenlerini açık tut bana haber ver, beni duydun mu?
Pelo que eu sei, sim. Mantém a antena aí. Se vires os Dukes avisa-me, está bem?
Ben bunu yaparken, o Kruvazör'leri yoldan çek.
Quando vierem, vais... -... e tiras as tropas do caminho.
Çevremde zevkine düşkün kendi dilini konuşan insanlara ihtiyacım var. Geleceğin Brett Ratner, Mark Lambert'leri.
Preciso de pessoas actualizadas com os gostos deles, que falem a mesma língua, que descubram o próximo Brett Ratner ou o Mark Lindberg.
2.4 Çocukların söylediklerine benziyor. C'leri haklı çıkarmak için.
Isso é o que os estudantes que têm C a tudo argumentam.
Oldukça inandırıcı bir maket yapmayı becerebiliyorlarsa, buralarda bir yerlerde bir DHD'leri de olmalı, değil mi?
Bem, eles sabiam o suficiente para construir uma réplica bem convincente, então eles devem ter um dando sopa em algum lugar por aí. Não?
Gerçek bir DHD'leri varsa neden onu gerçek bir geçidin yanında teşhir etmesinler ki?
Se realmente eles possuíssem um DHD autêntico, não o colocariam em exposição próximo do portal autêntico? Bem pensado. Bem pensado.
ve anladığım içinde gay leri seviyorum.
Se tivesse um pénis seria gay.
Çünkü ikinci fırlatma Wraith'leri doğrudan buraya çekerdi.
Porque a segunda nave teria conduzido os wraiths direto para cá.
Senin için hazırladığım CD'leri vermek istemiştim.
Queria dar-te o CDs que gravei para ti.
Bu dünyanın Buddy Garrity'leri, senin ve benim gibiler için kanser gibidir.
Os Buddy Garrity deste mundo são um cancro para ti e para mim.
Çünkü bu dünyanın Buddy Garrity'leri senin ve benim gibiler için kanser gibidir.
Porque os Buddy Garrity deste mundo são um cancro para ti e para mim.
Oranın Kennedy'leri galiba.
Como se fossem os Kennedys da cidade.
Harddisk'leri yedeklemek için bir saat daha kalacağım.
- Vou estar aqui uma hora a apagar ficheiros.
- Hemen F-18'leri yollayın. - Evet, efendim.
- Mande os F-18 avançar imediatamente.
F-18'leri göndermişler. Platformdaki kimse sağ çıkamayacak.
Não vai sobreviver ninguém na plataforma.
Crowley'leri sizi beraber yakaladıkları için mi öldürdün?
Foi por isso que matou os Crowleys, porque eles vos apanharam juntos?
- Sen 11-20'leri nereden biliyorsun?
- Como você sabe sobre os 1120?
Asteroid'leri berbat oynardım.
Aliás, eu jogava muito mal.
Aslında... SNM'leri olan bir gezegen mi var orada?
Esse planeta tem ZPMs?
Evet, birkaç SNM'leri olduğunu biliyoruz.
Nós sabemos que têm alguns ZPMs.
Cd'leri dışarı çıktığında alabilirsin.
Recebem-nos à saída.
- AÖ'leri?
SP?