Lidia traduction Portugais
69 traduction parallèle
O yaşlardayken hep aşık değil miyizdir?
É verdade. Estava apaixonado pela tia Lidia.
Evet, Lidia teyzeme aşıktım.
Tinha 20 anos.
Bir de bana deli diyordun!
Não, disse-lhe : "tia Lidia..."
Gerçek, yakışıklı bir delikanlı olmuşsun!
Tu também estás bem, tia Lidia.
Bunlar Lydia ve Amos.
A Lidia e o Amos. O John Book.
Para, muhtemelen İsa'dan yedi yüzyıl önce yaşayan büyük bir Asya krallığı olan Lidya'nın kralı Giges'in girişimiyle icat edildi.
O dinheiro foi criado, provavelmente, por Giges, rei da Lidia, na Ásia Menor, no século 7 antes de Cristo.
Lidia Stepanovna, haydiyin bakalım...
Lydia Stepanovna, atenção...
Adim Lidia Simmons, 12 yaşindayim.
Chamo-me Lidia Simmons e tenho 12 anos.
Lidia onun yüzünden ikmale kaldî.
Por causa dele a Lidia tem aulas no Verão.
Lidia taşla onun dişini kîrdî... o da müdüre Lidia'nîn kendisinden kopya çektiğini söyledi.
Deu-lhe com uma pedra num dente, e disse ao reitor que ela copiava os testes pelos dele.
Hep Lidia'ya küfrediyor. Lidia da geçen yîl yemin etti, dişlerini teker teker kîracak.
Ele está sempre a chamar-lhe nomes e no ano passado ela jurou partir-lhe os dentes todos.
Lidia Simmons, hemen Lipnicki'lerin arazisinden çîk... yoksa babana şikayet ederler! - Bu bir emirdir!
Lidia, sai da propriedade dos Lipnickis antes que digam ao teu pai!
Çamaşîr asma sîrasî kimde Lidia Joanne? - Söz mü?
Quem me vai ajudar com a roupa, Lidia?
- Tokalarînî çîkaralîm. - Ama Lidia...
Está tudo pronto.
- Tatlîm, radyoyu tamir ediyorum.
Estou a arranjar o rádio, Lidia.
Uzun zamandîr buradan uzaktaydîm Lidia.
Estive muito tempo fora, Lidia.
Lidia, seninle dans etmemi önerdi.
A Lidia sugeriu que dançássemos.
Lidia, bence bir düzine meleğin var. Mesela kim?
Aposto que tens uma dúzia deles.
Lidia, saat sabahîn ikisi. Şimdi...
São 2 da manhã, Lidia.
Gidip annenle ablana pamuk helva alalîm mî? Olur.
Vamos comprar algodão doce para a mãe e para a Lidia?
Kim olduklarînî biliyorum. Peki niye onlara annemle Lidia'nîn pamuk helvalarînî verdin?
Então para que lhes deu o algodão doce?
Ne söyleyecektin?
Que fizeste, Lidia?
- Lidia, komutlarî ver.
- Faz a contagem, Lidia. - Preparem-se.
Lidia haklî.
Ela tem razão.
Lidia.
Lidia?
Babam öldü Lidia.
O pai morreu, Lidia.
Lidia, in oradan aşağî!
Ponham-se a milhas!
Ne yapîyorsun?
- Que estás a fazer, Lidia?
Lidia.
Lídia.
Ne Lidia, ne karın, ne senin, ne benim ne de kimsenin.
Nem para a Lídia, nem para a tua mulher, nem para ti, nem para mim, nem para ninguém.
Kadın falan yok, onlar senin rakibin değil ama kumar şudur : rakip kanıma girer, aklımı bulandırır ve ceplerimi boşaltır.
Nenhuma mulher, Lidia! Ninguém pode ser a sua rival. Um rival infernal que me corrói a alma, destrói a cabeça e esvazia os bolsos!
... LYDIA HARRIS'TAN, BOB HARRIS'E...
" Para : Bob Harris De : Lidia Harris
Teşekkürler...
Lidia. " Obrigado.
Film çekmeye gittiğimde, o benimle gelirdi. Ve her şeye çok gülerdik.
Lidia vinha comigos quando eu fazia os filmes e divertiamo-nos muito.
- Selam, Lydia.
Ola Lidia.
- Ben Lydia, karın.
É Lidia, a tua esposa.
İşte Lidia, senin için bir ok.
Toma, Lídia, uma flecha para ti.
Lidia Donescu.
Lídia Donesku.
Demek Lidia sizi kandırmış.
A Lídia estava a traí-lo.
Neden ona Lidia'nın başkasıyla evli olduğunu söylemedin?
Porque é que não lhe disse que já era casada?
İlk olarak, Lidia Kamarova.
Primeiro, temos a Lidia Kamarova.
Lidia.
- Lidia.
Lidia?
- Lidia?
Alvania'nın dışına çıktın mı Lidia?
- Já viajaste para fora da Albânia, Lídia?
Dinle Lidia.
Ouve Lidia.
Bu adamı gördün mü Lidia?
- Viste este este homem, Lídia?
Lidia burada ne arıyorsun?
- Lidia que estás aqui a fazer?
Lidia teyze!
Vi-te chegar da minha janela.
- Lidia Simmons, mesele nedir? - Sensin.
Que foi que te deu, Lidia?
- Bilmem.
A Lidia é que os arranjou.
Adı Lidia idi.
A mulher era a Lídia.