English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turc → Portugais / [ L ] / Lincoln

Lincoln traduction Portugais

3,244 traduction parallèle
Bu hayatta yapacağım son şey olsa bile Lincoln'e gidiyorum.
Vou para Lincoln, nem que seja a última coisa que faça.
İşimi gücümü bırakıp birden Lincoln, Nebraska'ya gidemem.
Não posso deixar tudo e ir para Lincoln, no Nebraska.
Lincoln'ın kulağı bile yok.
O Lincoln nem orelhas tem!
Lincoln'e cuma günü varamayacağız.
Não vamos chegar a Lincoln antes de Sexta-feira.
Haftasonu Lincoln'e gitmenin mantıklı hiçbir yanı yok.
Não tem sentido ir para Lincoln no fim-de-semana.
Yine de Lincoln'e parayı almaya gitmemiz gerekiyor.
Ainda temos que o ir buscar a Lincoln.
Lincoln'e bir saatte götürürüz seni.
Podemos chegar a Lincoln numa hora.
Buradan Lincoln 300 km'den daha fazla.
Lincoln fica a 320 km.
Pekala, o zaman paten kayma müzesini ziyaret etmek için Lincoln'e gidiyorsunuz.
Então, vocês vão a Lincoln para visitar o museu de skates?
Bugün Lincoln'e gidiyor muyuz?
Vamos a Lincoln hoje?
Lincoln kapalı.
Está tudo fechado lá.
Sabah Lincoln'e gidiyoruz.
Vamos para Lincoln de manhã. - Não.
Hayır, Lincoln'e gitmiyoruz.
Não vamos para Lincoln.
Aptalca bir fantezi yüzünden Lincoln'e gitmeyeceğiz!
Não vamos a Lincoln por uma fantasia estúpida!
Seni Lincoln'e götürmeyi kabul etmemin tek nedeni bir süre Billings'ten çıkman ve biraz zaman geçirmemiz.
Eu só concordei em levá-lo a Lincoln para o tirar de Billings e passar um tempo consigo.
Peki ya Lincoln konusu?
E Lincoln?
Siyah Lincoln, plakası 6QYU017.
Um Lincoln Town Car preto. Placa 6QYU017
- Siyah Lincoln!
Um Lincoln preto.
Bes-Lincoln-12 konusuyor.
Central, aqui é 5-Lincoln-12.
Devam et, Bes-Lincoln-12.
Prossiga, 5-Lincoln-12 passo.
Kenara çekil Abraham Lincoln.
Continua, Abe Lincoln.
Yok, son Abraham Lincoln'üm.
NÃO, É O FALECIDO ABRAHAM LINCOLN.
John Wilkes Booth, sadece Abraham Lincoln'u öldürmeyi değil ABD hükümetini başsız bırakmayı da amaçlayan planını hayata geçirir.
John Wilkes Booth deu início ao seu plano, não matar apenas Abraham Lincoln, mas decapitar o governo dos Estados Unidos.
Bu, Abraham Lincoln'ün öldürülüşünün gerçek hikayesidir. Bir Amerikan başkanının ilk defa suikaste uğramasının ve belki de bir ulusun tarihindeki en sarsıcı suç olayının.
Esta é a verdadeira história da morte de Abraham Lincoln, o primeiro presidente americano assassinado, e poderá bem ser o crime mais sonante da história da nação.
John Wilkes Booth'un, Lincoln'ü öldürme planı ABD'nin 16. Başkanını hedef alan ilk gizli operasyon değildir.
O plano de John Wilkes Booth para matar Lincoln não foi a primeira operação negra tendo como alvo o 16º presidente dos Estados Unidos.
Abraham Lincoln her zamanki gibi tek başına atıyla bakanlık binasından askeri yurda gidiyor. Sıcak yaz aylarında ailecek orada kalıyorlar.
Abraham Lincoln cavalgava sozinho, como era costume, desde o Departamento de Guerra à Casa dos Veteranos onde a família ficava durante os meses quentes de verão.
İşte Abraham Lincoln. Kendi kendini yetiştirmiş bir devlet adamı. Köleliği kaldırdı ve sonra da iç savaşı bitirip birliği kurtardı.
Este é Abraham Lincoln, um político autodidacta que aboliu a escravatura e iria continuar até ao fim da guerra e salvar a União.
Ama Abraham Lincoln'ün öldürülmesi, onu kutsallaştırmıya ve tartışmalı bir başkanı çok sevilen bir şehide dönüştürmeye yarasa da aynı zamanda onun katili ile ilgili gerçeğin de saptırılmasına neden olmuştur.
Mas enquanto a morte de Abraham Lincoln serviu para santificá-lo, para transformar um presidente controverso num mártir muito querido, serviu também para perverter a verdade sobre o seu assassino.
Bir sınır eyaleti olan, köleliğin yaygın olduğu ve Birlik'ten ayrılmayan Maryland'de doğup büyüyen John Wilkes Booth, aynı zamanda da güneyli bir yobazdı.
Nascido e criado em Maryland, um estado fronteiriço, um estado esclavagista que não se associou à União, John Wilkes Booth é também um sulista muito zeloso, cujo ódio a Abraham Lincoln não é nada menos que fanatismo.
Ve Lincoln'ün yeniden başkan seçilmesinden hemen sonra, onu kaçırmaya karar verir.
E pouco depois da reeleição de Lincoln, planeou raptar o presidente.
5 Şubat 1865'te, Abraham Lincoln Alexander Gardner'ın fotoğraf stüdyosunu ziyaret eder.
A 5 de Fevereiro de 1865, Abraham Lincoln visita o estúdio fotográfico de Alexander Gardner.
Abraham Lincoln'ün altı hafta ömrü var.
Abraham Lincoln tinha seis semanas de vida.
Lincoln'ü kaçırıp tutsak olarak tutmaya ve müttefik savaş esirleriyle değiş tokuş etmeye karar vermiş durumda.
Ele resolveu raptar Lincoln, fazer o presidente refém em troca de prisioneiros de guerra Confederados.
Ama Lincoln hastaneye yapacağı ziyareti iptal etti.
Mas Lincoln cancela a visita ao hospital.
Booth'un Lincoln'ü kaçırma planının ne zaman öldürme planına dönüştüğü bilinmiyor. Booth ertesi gece, Ford Tiyatrosunda hayır amaçlı sergilenen Apostate oyununda kötü karakter Pescara'yı canlandırıyor
Não é conhecido quando é que o plano de Booth para raptar Lincoln torna-se num plano para o matar, mas na noite seguinte, Booth faz o papel do vilão Pescara na actuação O Apóstata no Teatro Ford.
Booth daha sonra New York'a gider ve müttefiklerin, Beyaz Saray'a patlayıcı yerleştirerek Lincoln'ü öldürmeyi planladığını öğrenir.
Booth viaja depois para Nova Iorque, onde toma conhecimento de um plano Confederado para matar Lincoln colocando explosivos na Casa Branca.
Lincoln, kendi ölümünü gördüğü bir rüyadan uyanır.
Lincoln desperta de um sonho da sua própria morte.
Bir rivayete göre bu, 2 Nisan sabahının erken saatlerinde olmuştu ve Lincoln, River Queen buharlı gemisinde yolculuk etmekteydi.
De acordo com um relato, foi na madrugada do dia 2 de Abril, e Lincoln está a bordo do barco a vapor River Queen.
Abraham Lincoln'ün 13 gün ömrü var.
Abraham Lincoln tem 13 dias de vida.
Ve Abraham Lincoln, bu mahvolmuş Amerikan şehrinin kalıntılarını görmek için Richmond'a ayak bastı.
E Abraham Lincoln chega a Richmond para ver as ruínas devastadas desta cidade americana.
Evet efendim, Sahip Lincoln.
Sim, senhor, Patrão Lincoln.
Tanrı sizi kutsasın ve korusun Sahip Lincoln.
Que o nosso Senhor o abençoe e proteja, Patrão Lincoln.
Jefferson Davis, başkentinden kaçtıktan yaklaşık 36 saat sonra Abraham Lincoln, müttefik başkanın teslim olmuş evine Ulaştı.
36 horas depois de Jefferson Davis mal ter fugido da sua capital, Abraham Lincoln chega à casa do rendido presidente Confederado.
Ama Abraham Lincoln'ün 11 günden az ömrü kaldı.
Mas Abraham Lincoln tem menos de 11 dias de vida.
Çavuş Thomas Harney Müttefik Patlayıcılar Bürosu'nda görevli bir patlayıcı uzmanıydı ve Lincoln içindeyken Beyaz Saray'ı havaya uçurmayı amaçlayan gizli bir göreve koyulmuştu bile.
O Sargento Thomas Harney, um perito em explosivos do departamento Torpedo da Confederação, já foi enviado numa missão secreta para fazer explodir a Casa Branca, com Lincoln dentro dela.
Abraham Lincoln, Richmond sokaklarında dolaştığı sırada, John Wilkes Booth'un New York'ta bu plandan haberdar olduğu yönünde somut deliller mevcut.
E há provas credíveis que John Wilkes Booth soube do plano enquanto estava em Nova Iorque na mesma altura que Abraham Lincoln andava pelas ruas de Richmond.
Lincoln, Virginia'da General Grant ile birlikte cephede kalabilirdi.
Lincoln podia ter ficado na Virginia na frente de batalha com o General Grant.
- Bay Lincoln.
- Sr. Lincoln.
Yani 9 Nisan günü, Lee'nin teslim olduğundan haberi olmayan Lincoln yaralı haldeki bakanını ziyaret etmek için Washington'a dönmüştü.
Por isso, a 9 de Abril, sem saber da rendição de Lee, Lincoln volta a Washington para visitar o seu Secretário de Estado ferido.
Saat gece 10'a gelirken Savaş Bakanı Stanton, Robert E Lee'nin teslim olduğunu haber veren telgrafı Lincoln'e iletir.
Já são perto das 10 da noite, quando o Secretário de Guerra Stanton entrega o telegrama a Lincoln a relatar a rendição de Robert E. Lee.
Lincoln'e tezahüratta bulunmak ve onu konuşma yapmaya davet etmek için Beyaz Sarayın önünde kalabalık bir grup toplanır.
Uma multidão reúne-se em frente da Casa Branca para cantar uma serenata a Lincoln e pedir-lhe um discurso.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]