Listenin traduction Portugais
560 traduction parallèle
Íşinizi yapïnca listenin basïnda siz varsïnïz. Ç
Era o próximo da lista assim que acabasse o trabalho.
Diyelim hamile olsaydınız, listenin en başına geçerdiniz.
Se ficasse grávida, por exemplo, saltaria logo para o início da lista.
Anne, bütün listenin üstünden geçmeyi mi düşünüyorsun?
Mamãe, está pensando em organizar a lista inteira, agora?
- Onu gözüm görmesin, bu işi listenin başına koy.
- Que seja a prioridade da sua lista.
Dr. Wellington Koo'nun imzası, uzun listenin en başında yer alıyor.
A assinatura do Dr. Wellinghton Koo encabeça a longa lista.
Ben hep listenin en sonundayım. - Saçını yapacağım.
Estou sempre em último lugar nos seus favores.
Listenin tümü bu mu?
É a lista completa?
# Tepelerin kralıyım... # Listenin başındayım.
Para me sentir rei da montanha em primeiro lugar.
Yeni araştırma Viper'ı ile uçan ilk pilot, listenin başına geçecek.
O piloto que voar no Viper de Reconhecimento, é o primeiro.
Çeşitli yetersizlikler sebebiyle, bazı eski savaşçılar ve bu listenin sonundaki grup.
São apenas velhos guerreiros com variadas incapacidades e o grupo no fundo da lista.
Almanlar'ın haberi olmadan listenin kopyasını alıp bize getirmeli.
Terá de a copiar e trazê-la sem os alemães darem por isso.
Bu listenin hiçbir anlamı yok.
Esta lista não tem importância.
Evet, hepsi burda. Tuz, un, ilaçlar ve listenin tamamı.
Claro, está tudo aqui... sal, farinha, medicamentos, a lista toda.
Görevin o listenin Gestapo karargahına ulaşmasını engellemek.
A lista não deve cair nas mãos da Gestapo.
Bir kopya. Listenin bir kopyasını çıkarmış.
Uma cópia da lista.
Herhalde bu, Calderone'nun adamlarını listenin tamamlandığına ikna eder.
Deve convencer a gente do Calderone de que a lista do argentino acabou.
En iyi verim için, her birinize listenin bir parçasını veriyorum.
Para maior eficiência, dei uma parte da lista a cada um de vós.
Listenin tamamını okuyayım mı?
Quer que leia o resto da lista?
Kara listenin ilk sırasına yerleşmekten korkmuyor musun?
Não tens medo de ir parar à sua lista de gente a abater?
Bu da şüphesiz listenin kıyı bölgesinden geldiğini kanıtlıyor.
Para além disso, prova, sem qualquer dúvida, que a lista veio da zona do rio.
... Bahama Transport, Bayan Lucy Togs'un sahibi. Listenin ucu bucağı yok!
... firmas de importação, confecções, a lista não acaba!
Arkadaşım Jack Dalton bu listenin en başındaydı :
O Jack Dalton estava no topo dessa lista.
Ve bu daha listenin başı.
E esta é só a lista resumida.
Doktora satmaya çalışarak nasıl çıkacağım bu listenin tepesine?
Como vou entrar para o quadro a tentar vender a um médico?
O zaman listenin en sonuna geçmelisin.
Então deveria pôr-se no final da fila.
Listenin ucu bucağı yok.
A lista é gigantesca, querido.
Bu listenin bir resmini almak istiyorum.
Quero tirar uma foto desta lista antes de fechar a caixa.
Listenin çalındığı zaman.
Quando a lista foi roubada.
- Listenin başına ekle.
- Põe isso na tua lista.
- Tamam. Listenin geri kalanını söylemeyeceğim.
Não te vou contar o resto da lista.
Şükran günü geçit töreni listenin başındaydı.
O desfile de Acção de Graças era a primeira actividade da lista.
Söyledim mi? Dün gece, beraber yatakta listenin üzerinden geçerken..
Ontem à noite, quando revimos a lista na cama.
Adın da listenin başında.
O seu nome estava no topo da lista.
Listenin başına koyalım.
Coitadinho. Põe no topo da lista.
Listenin sende olmadığını biliyorum.
Eu sei que não tens a lista.
Onu bulamıyorum, ama listenin bende olduğunu bilirse o beni bulacaktır.
Não consigo encontrá-lo, mas se ele souber que tenho a lista NOC, ele encontra-me.
Bu listenin ellerine geçmesine izin verme.
Não deixe que a lista seja revelada.
Küçük bayan, listenin kaplandığına şükret.
Pois bem, menina, sorte a sua a lista estar plastificada.
Benim ismim listenin en sonunda bulunuyordu.
O meu nome consta da última entrada.
Listenin bir numarası Dr. Bean olur.
O número um seria Dr. Bean.
Kısa bir listenin en başındasın.
Estás à cabeça duma lista muito curta.
Ama bilirsen listenin başında olacağını bilmeni istiyorum.
Mas fica no 1º lugar da lista se acertar.
Eğer 30 yaş altı 30 seksi kadın araştırması yapsalardı eminim sen listenin en başında olurdun.
Se fossem as trinta mulheres mais sensuais abaixo dos trinta, tenho a certeza de que estarias no topo da lista.
Ellerinde liste var insanları araştırıyorlar. Sen o lanet listenin başındasın.
Têm uma lista de gajos a espiar e o teu nome é o primeiro.
Listenin en başındasın.
És o primeiro da lista.
Ve listenin en üstünde de...
E no início da lista...
Jackson Ward'ın ismi listenin en başındaydı.
O nome do Jackson Ward estava no topo da lista.
Doğru gemi Excalibur, prototip Destroyer, listenin başında.
A nave certa é a Excalibur... um protótipo de destroyer, o topo da gama.
Bunu listenin başına yazabilirim.
Vou pôr isso no topo da lista.
Listenin zirvesindeki isim şu beyinsiz ucube Ricthie.
Bem no topo, Ritchie o Anormal.
Oh, evet, Adler ve Truman, listenin başındasınız.
Estou carregadinha de munições.