Louboutin traduction Portugais
47 traduction parallèle
Bir çift Christian Lubetans'ım mahvolmuş ve Miranda'nın doğumu başlamıştı.
E foi assim, com a ruína de um par da Christian Louboutin, que começou o parto da Miranda.
... burnu açık arkadan bantlı Christian Louboutin var mı?
Não o knockoffs, a real coisa. Sim?
- Onlar Christian Louboutin.
- Eles são Christian Louboutin.
Ve Louis Vuitton marka ayakkabılarıma ve Percocet'e.
E aos sapatos Louboutin e ao Percocet.
Haklısın. Her zaman yüksek ince topuklar.
Tens razão. "Peep-Toes" da Louboutin, sempre.
Louboutin ekonomik moda sayılmaz.
Pois, mas são Louboutins, portanto, não são moda acessível.
Gözü, Christian Louboutin ayakkabasına takılmıştı ama orta parmakları ortadaydı.
Ela andava de olho num par de sandálias Christian Louboutin, mas os dedos médios estragavam tudo.
Şimdi, nerede benim?
Bem, e onde estão os meus Louboutin?
Gözü, Christian Louboutin ayakkabasına takılmıştı ama orta parmakları ortadaydı.
Andava de olho num par de sandálias Christian Louboutin.
Bu ayakkabılar Christian Louboutin. Bunlarsa çer çöp.
Estes são do Christian Louboutin e estes uma merda.
Kadınlar Louboutin'i alırlar çünkü kaliteyi alırlar.
As mulheres compram Louboutin pois estão a comprar qualidade.
Ama daha da önemlisi, Louboutin'in simgelediği şeyi alırlar :
Mais importante, estão a comprar o que Louboutin representa.
Evet. Christian Louboutin tasarımı pembe saten ayakkabıları vardı. Gece için ödünç vermiştim.
Uns Christian Louboutin rosa de saltos altos que lhe emprestei para a noite.
Teddy Farrow'dan ödünç alınmış... Christian Louboutin pembe saten ayakkabılar...
Cetim rosa, Christian Louboutin emprestados por Teddy Farrow.
Louboutin.
Louboutin.
BURLESQUE'DE YETENEKLİ SES Bay Louboutin masa 18'de seni soruyor.
O Sr. "Louboutin" está na mesa 18 e perguntou por ti.
Ayakkabıma portakallı soda püskürtmeyeceklerini bilsem onlara acırdım!
Até tinha pena, se não tivesse medo que atirassem sumo de laranja às minhas Christian Louboutin.
Ayakkabılarına bayıldım. Ama... Fiyonk sağ tarafta olmalı.
Adoro os teus Louboutin, mas a fita estava ao contrário.
Onu Blue Hill'e götürüp Saks'teki çok sevdiği ayakkabıları al.
Leva-a ao Blue Hill na zona norte ou compra-lhe aqueles Louboutin na Saks.
- Neler oluyor? Bütün sabah, bir topuklu ayakkabıdan bile bahsetmedin.
Não babaste para cima de uns Louboutin a manhã toda.
Louboutin ve Laurent isimli adamları düşünüyorum.
Adormeço a pensar em Louboutins e Laurents.
Louboutin "Bianca."
- Os Bianca da Louboutin.
Evet ama 6 inçlik Louboutin ayakkabılarla ondan kaçmayı başardın.
Sim, mas tu apanhaste-o com saltos de 15 centímetros. Eu fiquei impressionada.
Yine de Louboutin ayakkabı giyen yılanın teki.
Mesmo assim, ela é uma cobra de Louboutins.
Aa, Louboutin.
Um Louboutin.
Louboutin'lerimi Otel Gansevoort'un emanet odasında unuttum.
Deixei os meus Louboutins na sala das malas, no Gansevoort.
Christian Louboutin'i kaçırmam.
- Confortáveis, na verdade. Não sinto a falta de Christian Louboutin.
En pahalı ayakkabılarım!
O meu Louboutin!
Neredeyse senin çıkıp Louboutin'leri almamızı önermen kadar çılgınca.
Quase tão louco como teres sugerido que comprássemos Louboutins.
Louboutin'larına bak.
Olha os Louboutins dela.
Louboutin'ları alayım.
Eu pego os Loubies.
Mr. Louboutin polisleri senden uzak tuttu. Bakalım tekrar bize yardım edebilecekmi.
O Sr. Louboutin ajudou-te da outra vez, talvez possa ajudar novamente.
Bay Louboutin aynı anda iki kız istiyor.
O Sr. Louboutin quer duas raparigas ao mesmo tempo.
Hollis Overton, Nam-ı diğer "Bay. Louboutin."
Hollis Overton, mais conhecido por "Sr. Louboutin".
Louboutin ayakkabısı ve Prada çantası var.
Ela tem sapatos Louboutin e uma mala Prada.
Şunlar Louboutin mi?
Os teus sapatos são Louboutin?
Ne giyimine ne de Louboutin'ine. Neyine?
Mas isso não cobria metade da hipoteca da casa, o aluguer extravagante e os Louboutins dela.
Ayakkabı. Ve arzu tatmini denilince hiç bir şey Christian Louboutin'le aşık atamaz.
E nada simboliza melhor o cumprimento de desejos do que Christian Louboutin.
İddialara göre annen Christian Louboutin Palasis Royal lüks ayakkabı kargosunu çalmış.
A tua mãe terá recebido coisas roubadas. Uma encomenda de sapatos de luxo Christian Louboutin Palais Royal.
Eğer pembe Louboutin'ları giymek istemiyorsa kendisini bu şovun dışında bulur.
Se não quiser usar o Louboutin rosa, ela está fora do desfile.
- Louboutin'ların bağıntılı olduğunu sanmıyorum.
Não me parece que Louboutins seja relevante. Minha pobre tolinha.
Peki bu topuklu ve önü koyu Louboutin ayakkabı? Yedi numara.
Que tal este Loubotin com o acabamento ombre no tamanho... sete?
Louis Vuitton topukları bir yılanın üstünden geçerse ne olur biliyor musun?
Sabem o que acontece a uma serpente quando um salto Louboutin a pisa?
Ama tabii sen Louboutin ayakkabı giymiyor olacaksın.
Excepto, claro, que não estarás a usar "Louboutins".
Gerçek Christian Louboutin değil bu.
E eles não são real Louboutins cristão.
Louboutin mi?
Louboutin?
Yeni Louboutin'lerime bakın.
Vejam só os meus novos Louboutins.