Madam traduction Portugais
5,011 traduction parallèle
Fakat aileden geriye kalan tek kişi Madam Folliat.
Mas o único membro da família que sobrou é Mme Folliat.
Sen çok yalnız, çok çaresiz birisin, eğer karın Madam Sally'ye, ne denli yalnız, ve ne denli çaresiz olduğunu söyleseydin, asla Michael Weyman için seni terk etmezdi.
É um homem muito solitário, desesperado e se tivesse dito à sua esposa, Mme Sally, quão solitário é e quão desesperado está, ela jamais tê-lo-ia deixado pelo Michael Weyman.
Bence yapman gereken şey, bayım, hemen Madam Sally'yi bulman.
Acho que que deve procurar a Madame Sally imediatamente.
Günaydın, madam.
Bonjour, madame.
Madam, amacım sizi kırmak değil.
Je suis desolé. Madame, não quis ofender.
Fahat burada hala aynı huzur ve dinginlik var mı, madam?
Mas há ainda a mesma paz e serenidade, madame?
- Madam... Buradaki lanet kalkıncaya değin, Nasse'de huzur olmayacak.
Até a maldição ser levantada, não haverá paz em Nasse.
Hayır, madam.
Terminou. Não, madame.
Çünkü önemli, madam.
Porque é importante, madame.
Madam, şapkanız... muhteşem.
Madame, o seu chapéu. C'est magnifique.
Söyleyin bana, madam, cinayet avınızda şüphelilerden biri olarak bir biyokimyager bulunuyor.
Diga-me, madame, na sua caça ao assassino, um dos seus suspeitos é um bioquímico.
Fakat, madam, romanlarını nasıl yazdığın beni çok ilgilendiriyor.
Mas, madame, estou muito interessado em como escreve.
O halde, söyleyin bana, madam, cinayet avını ilk tasarladığında, cesedin kayıkhanede bulunmasını düşündün mü?
Então diga-me, madame, quando projetou a caça ao assassino, pretendia que o corpo fosse descoberto na casa de barcos?
Son bir şey, madam.
Uma última coisa, madame.
Hayır, kaza değildi, madam.
Não foi um acidente, madame.
Onu bana John Merdell anlattı, madam, ve kayıtlar kontrol edildi.
John Merdell falou-me dele, madame, e os registos foram verificados.
Ve onu nereye gönderdin, madam?
E para onde o mandou, madame?
Daha sonra ne oldu, madam?
O que aconteceu depois, madame?
Oğlun, James Folliat tarafından, madam.
Pelo seu filho, madame. James Folliat.
Onlar bir İtalyan inanç sömürücüsü aramadan öncesini anımsıyor musun, madam
Lembre-se, que antes não procuravam uma vigarista italiana. Non.
Ve siz bunu hep biliyordunuz, madam.
E isso sempre soube, madame.
Fakat aslında bu bir cinayetti, madam.
Mas, na verdade, foi homicídio, madame.
Şimdi, benimle gelir misiniz, madam.
Alors, se puder vir comigo, madame.
Yaşlı bir beyden nezaket gereği olarak, madam,
Como cortesia de um velho cavalheiro, madame,
Madam Folliat'a bir kaç dakika için izin verdim.
Permiti um instante à Madame Folliat.
Hayır, madam.
Non, madame.
Görüyorsunuz ya, madam, o biliyordu.
Veja bem, madame, ele sabia.
Bu çok zor bir soru Madam.
Essa é uma pergunta muito dificil, madame.
Ama sizin nasıl davranacağınızı, bilmiyorum madam.
Mas o que você faria, madame, Isso eu não sei.
Madam, Bu benim sayın dostum Dr Willoughby.
Madame, é o meu querido amigo Dr. Willoughby.
Yapmanız gereken şey, madam, Ve size şiddetle tavsiye edebileceğim şey, hiçbişeydir, rien.
Aquilo que deve fazer, madame, e aconcelho que faça um grande esforço,
Ah, o büyük Madam Olivier.
Aquela é a grande Madame Olivier.
Madam Olivier.
- Madame Olivier.
Çok gelen olmuş, madam.
Bastante gente, madame.
Madam Olivier'nin araştırmaları atropin, morfin vb.'nin kalp ve sinir sistemi üzerindeki etkileri ile ilgili.
As pesquisas de Madame Olivier referem-se aos efeitos da atropina e morfina e assim por diante no coração e sistema nervoso.
Madam Olivier diye biri sizi görmek istiyor, efendim.
Uma Madame Olivier para vê-lo, senhor.
Bu traftan, madam.
Por aqui, madame.
Sakin olun, madam.
Acalme-se, madame.
Affedersiniz, madam.
Excusez-moi, madame.
Madam Andrews, bu sabah neler olduğunu bize tam olarak söyleyebilir misiniz?
Madame Andrews, pode contar-nos exatamente o que aconteceu esta manhã, precisément?
O halde cesedi bulan sizdiniz, madam?
Então foi a madame que encontrou o corpo?
Madam Andrews çok korkunç buluşu yaptığında sen kaçmak için hazırlık yapıyordun.
Estava a preparar-se para fugir, quando Madame Andrews fez a terrível descoberta.
Bay Ryland'dan hala haber yok mu, Madam Olivier?
Ainda sem notícias do Sr. Ryland, Madame Olivier?
Sen büyük dam olmalısın, Madam O.
Deve ser La Grande Dame. Madame O.
- Öyle düşünmüyor musunuz, madam?
- Não acha, madame? - De facto.
O halde Madam Paynter kocasıyla aynı odayı paylaşmıyormuş?
Alors, Madame Paynter não partilha o quarto com o marido?
İyice düşünmeğe çalışın, madam.
- Tente pensar melhor, madame.
Sizi üzmek istemiyoruz, madam.
Não queremos afligi-la, madame.
O ve Madam Olivier bir aşk ilişkisi yaşıyorlarmış?
Que ele e Madame Olivier tinham um caso amoroso?
Çok üzgünüm, madam.
Sinto muito, madame.
Bildiğinizi sanıyorum, madam.
Acho que sabe, madame.