Manyak traduction Portugais
3,954 traduction parallèle
Sizin için elimde manyak bir haber var.
Tenho um furo para vocês.
- Manyak gibi acıyor baba!
- Dói muito, pai.
Nereye gidiyorsun? Penny ile yaşamaya gidiyorum manyak herif.
Vou viver com a Penny e não contigo, seu cretino louco.
- Manyak mı?
- "Cretino louco"? - Sim.
Erkek arkadaşın bir manyak, Elena.
O teu namorado é louco, Elena.
Malibu Koothrappali ile manyak rüya evinden bahsetmiyoruz bile.
Já para não dizer a casa de sonho Malibu Koothrappali completamente de arrasar.
- Evet, manyak bir şey.
Sim, é uma loucura.
Manyak mısın sen? !
Mas estás louco?
Böylesine manyak biriyle güçlerini birleştirirsen tabii ki seni bir kahraman olarak görmez kimse. Anlıyor musun?
Se juntares forças com o capitão maluco que vira doido ninguém vai-te levar a sério como um herói, percebes o que te digo?
Böyle bir manyak en azından bir kez sisteme girmiş olmalı.
Alguém esta maníaco deve ter sido através do sistema pelo menos uma vez.
Doğru fakat başka kelimeler kullanacaktım, manyak veya psikopat gibi.
Sim, eu ia usar palavras diferentes, como'pirado'ou'psicopata'.
- Durdur şu arabayı manyak.
- Trava, lunática.
Kabul ediyorum, kız manyak.
Ela é louca.
O kız manyak.
A rapariga louca.
Keşke bizi manyak olduğu konusunda uyarsaydın!
Bem, talvez se nos tivesses avisado que ela era louca...
Ayrıca bu felaket, seksi bir manyak yüzünden değil de bir kasırga yüzünden olsaydı dondurulmuş protein ezmemden yemek ve kimyasal tehlikelere dayanıklı kovamda sıçmak için bana yalvarıyor olurdunuz.
P.S. : Se este desastre fosse uma grande tempestade em vez de uma lunática boazona vocês estariam a implorar para comer a minha papa de proteínas gelada e seca e para usar o balde das necessidades. Admitam!
Manyak kızlar manyak olduğundan manyaktır.
Raparigas loucas são loucas, porque são loucas.
Bir kızın neden manyak gibi hareket ettiğini merak ediyorsan çıktığı çocuğa bakacaksın.
Se queres saber porque é que uma miúda age como louca, olha para o homem com quem ela namora.
Bir ton manyak kızla çıktım ve onlara da tıpkı diğer kızlara davrandığım gibi...
Eu saí com imensas miúdas loucas na minha vida e sempre as tratei com...
Bence gidip bir süreliğine manyak sevgilinle birlikte olmalısın. Aleviniz ne zaman sönerse, ki mecazen konuşmuyorum gerçekten yangın çıkmasını bekliyorum.
Por isso penso que precisas de estar com a tua miúda louca por algum tempo e quando acabar as chamas - não digo isto figurativamente, acho mesmo que vai haver chamas...
Mesela kitap ya da Schroeder'ın piyanosunun dibinde oturan manyak adamın büstü.
Tipo... um livro... ou o busto daquele tipo maluco que se senta no final do piano do Schroeder.
Bu pes edince ve ben geri gelince ikimiz manyak eğleneceğiz oğlum.
Quando ele ceder e eu regressar, nós vamos divertir-nos, meu.
Manyak olacak.
Vai ser uma maluquice.
Manyak sıkıcı olacak.
Maluquice aborrecida.
- Adamı manyak eder burası.
Isto é de loucos!
Manyak bir şey!
- Bastão fantástico! - Larga isso.
- Lav sörfü manyak olur.
Surfar na lava é demais.
Sen manyak mısın?
És estúpido, não és?
Manyak bir şey, değil mi?
Massa, ok?
Jakuzi işi manyak gidiyor ve saç boyasını saymazsak saçlarım tamamen doğaldır. Kulaklarıma kadar kuyruk yapmayı planlıyorum.
O negócio dos jacuzzis está fantástico, o meu cabelo é 100 % real se excluíres a cor e tenho gajas até ao pescoço.
Deli manyak olur.
Isso é uma loucura.
Güzel, çünkü bu manyak kuşlarla işimin bitmesini istiyorum.
Ainda bem, porque eu quero despachar estes malditos pássaros.
Tamam ama haberiniz olsun, adam iri ve öfkeli bir manyak.
Está bem, mas fique a saber que ele é um grande maníaco.
Bu kadın manyak ya.
Mulher maluca.
Manyak gibiydin.
Sinto saudades.
Bunu ancak fahişeler ve manyak öğrenciler kabul eder.
Só prostitutas e universitárias iam fazer isso.
Sefiller'deki manyak sahne gibi hani?
Como aquela cena maluca de'Os Miseráveis'?
Manyak yüksekti hem de.
A segurança era de loucos.
Büyükbaba, Sookie'ye manyak ışık topu numarasını öğreten sensin.
Avô, foste tu que lhe ensinaste o truque da bola de luz maluca.
Al, mahkemedeki manyak bu.
- Apanhamos a tua admiradora de julgamentos. - Senhora, já chega.
Monica Downs manyak.
A Monica Downs é louca.
Olivia'yı terk etmesini sebebi, onun işe yaramaz bir manyak olmasıydı.
Ele deixou a Olivia porque ela é louca.
Hayır, yerel haberlerde gördüğüm manyak bir adam.
Não, não, é só uma pessoa maluca nas notícias.
Tanrım, bu uçak manyak bir şey Quagmire.
Meu Deus, este avião é espectacular, Quagmire.
- Hadi canım, manyak bir şey bu.
Estás a brincar. Isso é inacreditável!
Vay be, manyak bir şey bu.
Meu Deus, isto é espectacular.
Oğlumla vakit geçirmek isteyen o manyak hatunu ne yapacağız peki?
E o que é que vamos fazer com a doida que quer o meu filho?
Meğerse o akrabalarım arasında Mitch adında manyak bir kuzenim varmış. Ne tuhaf.
Acontece que eu tenho um primo maluco Mitch dessa parte da família.
Benim de Mitch adında manyak bir kuzenim var.
Que engraçado. Também tenho um primo maluco Mitch.
O kadar manyak mı sanıyorsun beni?
Achas que sou assim tão louco?
Ama seninkinden manyak olduğunu garanti ederim.
Mas garanto que ele é mais maluco do que o teu.