Martin traduction Portugais
8,099 traduction parallèle
Ooo... Bay Martin?
Sr. Martin?
Bay Martin...
Sr. Martin...
Üzgünüm, Bay Martin,
Desculpe, Sr. Martin,
Tüm sermayem o kağıt parçası, Bay Martin.
Toda a minha riqueza reside, naquele pedaço de papel, Sr. Martin.
Üzerinize alınmayın, Bay Martin.
Não se ofenda, Sr. Martin.
bay Martin.
Sr. Martin.
Bay Martin.
Sr. Martin.
Frank Martin.
Frank Martin.
Frank Martin de bunu biliyor.
Frank Martin sabe disso.
Frank Martin'e ulaşmaya çalışıyor.
Está a tentar falar com o Frank Martin.
Değil mi, Bay Martin?
Ou será que vai, Sr. Martin?
Caterina Boldieu, Frank Martin ile çalışıyorum.
Sou Caterina Boldieu, trabalho com o Frank Martin.
Frank Martin yaptı.
Foi o Frank Martin.
Bak, önemli olan tek şey sabah ilk iş olarak, hayvanı güvenli bir şekilde kamyona koymak, bay Martin.
O que realmente importa, é que coloque aquele animal, com segurança, na corrida, amanhã cedo, Sr. Martin.
Bay Martin, koşacağı bir yarışı var.
Sr. Martin, ele tem uma corrida.
Bay Martin, bu atın ne kadar edeceği hakkında bir fikriniz var mı?
Você faz ideia de quanto vale este cavalo, Sr. Martin?
Bay Martin bize söylemek istemiyor gibi, fakat tahminen Jules karavana koydu.
O Sr. Martin não parece querer contar, mas acho que o Jules o meteu na camioneta.
Kendimi tam olarak ifade edememişim, Bay Martin.
Sinto que não sou assim tão experta, Sr. Martin.
Bay Martin, onu biraz dışarı çıkarmamın mahsuru olmaz değil mi?
Não há problema se o levar, para descansar, Sr. Martin?
Bay Martin, ben Ray Henson.
Sr. Martin, é a Ray Henson.
- Bay Martin.
- Sr. Martin.
Bay Martin ne diyor?
O que disse o Sr. Martin?
Bu arada Martin nerde?
- O Martin?
Martin'le konuşunca, seni buradan daha uzak ve daha güvenli bir yere götüreceğiz.
Assim que falar com o Martin, vai ser levada para longe daqui, para um local seguro.
İlgilendiğim şu ikinci el Aston Martin gibi.
Ou um Aston Martin em segunda mão... Ando de olho nele.
O para Aston Martin için.
Esse é para o Aston Martin.
Ve sonra, baylar ve bayanlar, Frank Martin'in neden Frank Martin olduğunu görüyoruz.
E é por isto, senhoras e senhores, que Frank Martin é Frank Martin.
Bay Martin, bizim o silahı ele geçirmemiz gerekiyor.
Precisamos que recupere aquela arma, Sr. Martin.
Ve Bay Martin'in bu konuda çok özel bir yeteneği olduğu aşikar.
E o Sr. Martin tem habilidades únicas, bem definidas.
Dinleyin, Bay Martin, bu ülkeye çok büyük bir hizmet veriyorsunuz.
Ouça, Sr. Martin, está a prestar um grande serviço, a este país.
Parayı transfer etmeye hazır mısınız, BAy Martin?
Você está pronto para transferir o dinheiro, Sr. Blake?
Martin, çok yardımcı oldun.
Martin, foste uma grande ajuda.
Martin mi yardımcı oldu?
O Martin, útil?
Martin gizlice kendini savunma eğitimi almış, şimdi de Nelson'u alt ediyor.
O Martin tem tido aulas de defesa pessoal às escondidas, e agora está a dar uma tareia ao Nelson.
Martin Luther King...
Martin Luther King...
Martin onu bir bilim projesi için kullandı.
Tive de pedir assistência. O Martin usou-o para um projeto da escola.
Kamp yapmayı seviyorlar. Martin ne olacak?
Adoram o campo.
- At çiftliğine bayıldı.
E o Martin? - Adora o rancho.
Çeki Lincoln Dittmann diye mi imzaladın?
Martin... Assinaste o cheque como Lincoln Dittmann.
Efendim, Virginia'daki karışıklık, Martin bizi olaya dahil etmediği için oldu.
Senhor, aquela confusão em Virgínia aconteceu, porque o Martin quis fazer tudo sozinho.
Martin, iki dakika müsaade eder misin lütfen?
Martin, podes deixar-nos a sós durante um momento, por favor?
Çok gururlanma, Martin.
Não te gabes, Martin.
- Sen Martin'in...
Acha que o Martin...
- Martin, gidiyoruz!
Martin, temos de ir.
Martin buralarda bize çok yardımcı oldu.
O Martin foi uma boa ajuda aqui.
Hadi Martin!
Anda, Martin!
Martin'in babası mı?
O pai do Martin?
Martin Odum.
Martin Odum.
- Martin.
Martin.
Martin, nereye? Hey!
Martin, para onde vais?
Martin, bu Maggie Harris.
- Martin...