Mathilde traduction Portugais
188 traduction parallèle
- Henri Baurel! Mathilde! Henri geldi!
Mathilde, é o Henri!
Henri! - Matilde!
- Mathilde!
- Sağ ol, Mathilde.
- Eis os brioches... e pão fresco. - Obrigado, minha querida.
Hayatımda ilk defa çaresiz kaldım.
Pela primeira vez na minha vida estou indefesa. Anda, vá para a Mathilde.
Haydi, Mathilde'ye git.
Apanha a bola Mariechen.
Rahibe Mathilde nerede?
- Onde está Madre Mathilde?
Rahibe Mathilde'de olduğumuz için çok şanslıyız.
- Estamos muito felizes com a Irmã Mathilde.
" Büyük Mathilde Ana'nın elinden tutmuş rahibe evine geri dönüyor...
" De mãos juntas com a Grande Irmã Mathilde no caminho de volta para a Casa das Irmãs...
- Günaydın Mathilde Ana.
- Bom dia, Irmã Mathilde.
Rahibe Mathilde'den ameliyata giren hemşirelerin... sabah gelirken bir şeyler yemelerine izin vermesini istiyorum ama vermiyor.
- Eu pedi a Irmã Mathilde para permitir a irmã operadora... - ter algo de comer antes que ela chegue na manhã, mas ela não quer.
Rahibe Mathilde'ye bunu sordun mu?
- Sobre isto que perguntou Madre Mathilde?
Mathilde Ana ve Rahibe Aurelie bana yardım ettiler.
- A Madre Mathilde e a Irmã Aurelie me assistiu.
Mother Mathilde önümüzdeki ay Bush Station'a... bir bot gezisine çıkacak.
- A Madre Mathilde faz uma viagem... - acima do rio no próximo mês para visitar uns postos rurais.
- Rahibe Mathilde'ye söylemem gerek.
- Terei de falar a Madre Mathilde.
İsmi Felix, Rahibe Mathilde sizin olabileceğini söyledi.
- Seu nome é Felix e a Madre Mathilde disse que podia ter ele.
- Evet, Rahibe Mathilde bahsetmedi mi?
- Sim. A Madre Mathilde não te disse?
Mathilde, biraz önce gördünüz, komşu çiftçinin kızı. Ev işlerinde ve Sabine'e bakmamda bana yardımcı oluyor.
A Mathilde, que já viu, é a filha de um caseiro vizinho, ajuda-me a cuidar da casa e da Sabine.
- Sabine ve Mathilde'nin odası.
- O quarto da Sabine e da Mathilde.
Mathilde ve Charlotte.
Mathilde e Charlotte.
Mathilde, sana bir hediyem var.
Ah! Mathilde, a propósito. Trouxe-te uma prenda, ia-me esquecendo.
Bunlar Mathilde, Charlotte, ve Belle de Jour.
Apresento-lhe a Mathilde, Charlotte e Bela de Dia.
Şu an Paris'te. Mathilde'ye yeni bir telsiz götürdü.
Está em Paris, foi levar um novo transmissor de rádio à Mathilde.
Acaba dedim kendi kendime, daha yeni tanıştığım şu Matilde... bana daha yakın mıdır senden ; hep sevdiğim yine de seveceğim ama anılardan başka hiçbir ortak yanımız olmayan kardeşimden.
Perguntei-me se a Mathilde, que eu mal conhecia, não se tornara mais íntima que tu, meu irmão adorado, mas com quem pouco partilho, além de recordações.
Felix tutuklandıktan sonra Mathilde, benim yokluğumda Lyon'a taşınmıştı.
Após a detenção do Félix, a Mathilde veio de Paris para Lyons.
Bison, Masque, Jean-Francois ve Mathilde operasyonun güvenliğini sağlıyordu.
O Búfalo, o Máscara, o Jean-F. E a Mathilde dirigiram a operação.
Mathilde, Felix'i kurtarmak isterim ama böylesi tehlikeli bir görev için muharebe ekibi oluşturamam.
Quero salvá-lo, mas não arrisco um grupo de combate numa missão inútil. - Não posso sacrificar ninguém.
Bay Gerbier bende ne Masque'ın cesareti... ne Bison'un kuvveti ne de Mathilde'in atılganlığı var.
" Sr. Gerbier, não tenho a coragem do Máscara nem a força do Búfalo nem a audácia da Mathilde.
Ama şuna eminim ki Mathilde ve yoldaşlarım bunu başaracaklardır.
Mas estou certo de que a Mathilde e os meus camaradas terão êxito.
Sadece iki üniforma kullanacağız, Guillaume. Biliyorum, Madam Mathilde.
- Só vamos usar duas fardas.
Senin için de aynı durum geçerli.
- Mathilde, isso aplica-se também a si.
Mathilde, Bison ve Masque burada.
A Mathilde, o Búfalo e o Máscara estão cá.
Bunun için Mathilde'ye teşekkür et.
A Mathilde planeou-a.
Ne Mathilde'yi, ne de başka birini görmedim.
Não voltei a ver a Mathilde, nem nenhum dos outros.
Mathilde yakalandıktan sonra.
Depois de terem detido a Mathilde.
Mathilde ayın 27'sinde yakalandı.
A Mathilde foi detida no dia 27.
Kızının fotoğrafını üzerinde taşıyormuş.
Infelizmente, a Mathilde tinha a foto da filha.
Mathilde'nin tek hatası.
- O único erro da Mathilde.
Mathilde bize bir SOS gönderdi.
- Recebemos um SOS da Mathilde.
Ne kaçabilir ne de kendini öldürebilir.
- A Mathilde pode fugir. - Não, não pode. Nem pode matar-se.
Mathilde'den haber var mı?
Há notícias da Mathilde?
Dün sabah serbest bırakılmış.
A Mathilde foi libertada ontem de manhã.
Ne pahasına olursa olsun, Mathilde ortadan kaldırılacak.
A Mathilde tem de ser liquidada urgentemente, a todo o custo.
Bayan Mathilde'nin kılına bile dokunmam.
Não, não tocarei na Mathilde.
Ama Madam Mathilde olmaz!
Mas a Mathilde?
Sen atış poligonunda deli gibi koşarken gelip sis bombalarıyla hayatını kurtaran oydu.
No campo de tiro, podia ter corrido como um campeão, que de nada serviria sem as granadas da Mathilde.
Mathilde muhteşem bir kadın... Düşündüğünden de fazla. Ama onu öldüreceğiz.
A Mathilde é uma mulher maravilhosa, melhor ainda do que você julga, mas vamos matá-la.
Onun yerine, sürekli yer değiştirdiğimizi ve bizimle bağlantı kurması gerektiğini söyleyerek kendini serbest bıraktırıyor.
Em vez disso, a Mathilde explica que mudamos constantemente de casa e que teria de nos encontrar o rasto. Resumindo, é posta em liberdade.
Bir an için kendini onun yerine koy. Arkadaşlarını ele vermeye zorlanıyorsun ve intihar edemiyorsun.
Agora, suponha que estava no lugar da Mathilde, que tinha que denunciar os amigos e que não podia suicidar-se.
Mathilde'den daha yürekli, daha iyi olduğunu mu sanıyorsun?
Acha-se mais corajoso e melhor do que a Mathilde?
Merhaba, Mathilde.
- Boa tarde, menina Mathilde.
Zaman kazanmaya çalışabilir.
A filha da Mathilde pagará por tudo. - Ela poderia ganhar tempo.