English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turc → Portugais / [ M ] / Mcmanus

Mcmanus traduction Portugais

308 traduction parallèle
Doktor, Dedektif Villiers ve Çavuş McManus buradalar ve sizi görmek istiyorlar.
O Inspector Villiers e o Sargento McManus querem vê-lo, Doutor.
Çavuş McManus David ve Jack'in bir hayvan tarafından saldırıya uğramış olduğunu mu söylüyorsunuz ve Doğu Proctor'daki yetkililerin gerçekleri gizlediğini mi?
Sargento McManus, está a sugerir que o David e o Jack foram atacados por um animal, e que os oficiais de East Proctor conspiraram para manter isso em segredo?
Batı yakasındaki hasta McManus - Evet. - Şu anda kendini bir balet sanıyor
O McManus, o da ala Oeste, está a ter um ataque de raiva.
Bay McManus?
Sr. McManus?
Önce McManus'ı yokladılar. Güvenlik kırmada üstüne yoktu.
E não foi com boas maneiras!
McManus.
- O McManus.
Fenster daima McManus ile çalışırdı.
O Fenster tinha sempre trabalhado com o McManus.
Fenster ile McManus gizli kapaklı bir teklifte bulundu.
O Fenster e o McManus fizeram uma proposta cuidadosa.
McManus'ın 14. Bölge'de bir dostu var.
O McManus tem um amigo na esquadra.
McManus'ın malı almaya dünden razı bir taciri var.
O McManus já tem o recetador para levar o material.
McManus çatışmaya girmek istiyor.
O McManus quer tiroteio.
McManus işi servis etti, Fenster minibüsleri buldu Hockney araç gereci sağladı.
O McManus arranjou o trabalho. O Fenster, as carrinhas. O Hockney forneceu o material.
Hepsi Fenster ile McManus'ın işiydi.
Foi tudo ideia do Fenster e do McManus.
Los Angeles'a vardık ve McManus'un taciri Redfoot ile tanıştık.
Chegámos a LA e conhecemos o recetador, o Redfoot.
McManus'ın dırdırı bir gün sürdü, sonra da işin başına döndük.
Discutiu um dia com McManus e voltámos ao trabalho.
Eşin benzerin yok, McManus.
És um durão, McManus.
Bay Keaton hem Bay Fenster hem de Bay McManus'ı polis arşivindeki fotoğraflarından tanıyorum.
Sr. Keaton, o sr. Fenster reconheço pelos tiros, tal como o sr. McManus.
Bu yılın başlarında Bay Fenster ile Bay McManus Newark havaalanından çift pervaneli bir kargo uçağı kaçırdı.
No início deste ano, o sr. Fenster e o sr. McManus roubaram a carga de um avião.
McManus küplere bindi.
- O McManus ficou furioso.
Kum kupkuru, McManus.
Isto é areia, McManus.
Size inanıyorum, Bay McManus.
Não sem antes um de nós os apanhar.
Canıgönülden inanıyorum.
Acredito em si, sr. McManus.
Çok özür dilerim, Bay McManus.
Lamento muito, sr. McManus.
Hayatıma son vermeden önce, Bay McManus ilkin Bayan Finneran ile olan işimi bitirmeme izin verirsiniz, değil mi?
Antes de me matar, sr. McManus, deixe-me acabar o meu assunto com a dra. Finneran primeiro.
Öldürün gitsin, Bay McManus.
Pode matar-me, sr. McManus.
Bay McManus'ın yeğeni David'i ancak hadım edebilirim.
Posso apenas castrar o sobrinho do sr. McManus, David.
McManus, on saniye içinde yerleşsen iyi edersin.
McManus, prepara-te em dez segundos.
Hockney ve McManus gibilerinin kanına girebilecek tarzda biri.
O tipo de homem que podia controlar as vontades de homens como o Hockney e o McManus.
Neden Fenster, McManus veya Hockney değil?
Porque não o Fenster, o McManus ou o Hockney?
Bana güven McManus, bir gözünü kaybedersen, taşakların tekmelenirse, suratına sıçılırsa... değişik bir adam oluyorsun.
Acredite, McManus, quando se perde um olho, se leva um pontapé nos tomates e nos enchem a cara de merda, tornamo-nos uma pessoa diferente.
McManus sen de sağduyulu bir adamsın ama kaybolmuşsun.
McManus, você também é um homem razoável, mas perdeu-se.
Oh, konuşmana dikkat et McManus.
- Tento na língua, McManus.
McManus, İçinde bulunduğun durumu tam olarak anlamıyorsun.
McManus, acho que não percebeu bem a posição em que está.
Bu McManus'tan Glynn'e yazılmış takas şartlarını anlatan mektup.
Aqui está uma carta do McManus para o Glynn, a explicar a troca.
Tüm bunlar senin hatan McManus.
- A culpa disto é toda tua, McManus.
Yalvarman çok hoşuma gidiyor McManus.
Gosto de te ver implorar, McManus.
Bir kez daha deneyeceğim McManus.
Vou fazer mais uma tentativa consigo, McManus.
Olayın araştırılması için McMannus'a gidip spor salonunda olmuş olabilecekleri anlatacağım.
Vou ter com o McManus e digo-lhe o que aconteceu no ginásio e peço-lhe para investigar.
Neden buradasın McMannus?
Porque estás aqui, McManus?
Tim McManus, Beş numaralı hücre bloğunu yönetiyorum.
- Tim McManus. Controlo o bloco 5.
McManus... Bana baktığın zaman, ne görüyorsun?
McManus, quando olha para mim, o que vê?
McManus, biraz yürüyüşe çık.
- McManus, saia.
Bu senin hatan McManus ve bunu unutmayacağım.
A culpa é tua, McManus. Não me vou esquecer disso.
Timmy McManus, hayallerindeki mükemmel hapishanenin uçup gitmesini yavaşça seyrediyor.
Timmy McManus... Vê esfumar-se o seu sonho duma prisão perfeita.
McManus, Em City'e dönmeye hazırım.
McManus, estou pronto para regressar a Em City.
McManus!
- Treta. - McManus.
Saugus :
A Policia prendeu o empreiteiro James McManus...
Yola çıktı.
O McManus vai a caminho.
Ne dolaplar dönüyor böyle?
McManus... Que se passa?
Bunu hallet McMannus.
- Concretiza isso, McManus.
Tim McManus.
- Tim McManus.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]