Meat traduction Portugais
181 traduction parallèle
Ein auto mieten. Dışarıya... Dışarıya...
... ein auto mieten ( meat - carne ).
Anladım, dışarıya çıkıp et yemek istiyorsunuz.
Estão a voluntariar-se para irem buscar carne ( meat ) de carro.
Niçin sana "Meat" "Et" diyorlar?
Porque é que te chamam "Meat"?
Niçin sana "Meat" diyorlar?
Porque é que te chamam "Meat"?
Nolur Meat.
Pode ser com o Meat.
Yaptır şu işi bana Meat.
Vá lá, com o Meat.
- Selam, Meat.
- olá, Meat.
Hadi, Meat.
Vá lá, Meat.
ve Angel Beach in gururu, Anthony Tupperelo - bilinen adıyla "Meat".
E o orgulho de Angel Beach, Anthony Tupperelo, mais conhecido por "Meat".
Bu tarafa, Meat.
Por aqui, Meat.
Meat, bu tarafa.
Meat, por aqui. Corre.
Meat hala koşuyor.
O Meat ainda anda a correr.
Kes şunu, Meat.
Pára com isso, Meat.
- Hadi, Meat.
- Vá Iá, Meat.
Meat?
Meat?
- İşte, Meat.
- Meat.
Jesus. Meat, Pee Wee ye senin kartı ver.
Meat, dá a tua identificação ao Pee Wee.
- Evet, Meat.
- Sim, Meat.
Bu harika, Meat, harika.
É óptimo, Meat, é óptimo.
Meat in nesi var?
Que se passa com o Meat?
- Meat le beraberdi.
- Está com o Meat.
Hey, Meat.
Olha, Meat.
Ölmüş.
Dead meat. Deep six.
Yarın ki "Oozing Meat" konserine bilet almalıyım.
Os Oozing Meat tocam amanhã.
Oozing Meat konserine gideceğim.
Não, ao menos, se olharmos para ele, temos o que fazer.
Yapman gerekeni biliyorsun. Evet, anne.
Estou sim, vou ao concerto dos Oozing Meat, e queria uma limusina esticada.
Fakat... herkes beni Dead Meat diye çağırır.
Mas... todos me chamam Condenado.
Bak, Dead Meat.
Ouve, Condenado.
Gidiyorum, Dead Meat.
Estou acabado, Condenado.
Dead Meat!
Condenado!
Oh, Dead Meat.
Oh, Condenado.
Dead Meat, vurulduğu onaylandı.
Condenado, confirma morte.
Dead Meat sizden bahsetmişti!
O Condenado tem falado de si!
Pete "Dead Meat" Thompson öldü.
O Pete "Condenado" Thompson está morto.
Dead Meat Thompson gibi iyi adamlar günün birinde bir ampul gibi birden sönecekler mi?
Será que homens bons como o Condenado se fundem um dia que nem lâmpadas?
Birazdan kavurma olcak.
Soon you'll be a meat patty.
Kurufasülye, sebze ve öğlen için et.
They'll have some beans, vegetables and meat for lunch.
Et de akşam yemeğine kalsın.
We'll save the meat for dinner.
Double Meat Burger'leri güzeldir.
Fazem um hambúrguer de carne excelente.
Meat Pickers Union Hall Batavia, New York.
Empacotadores de carne, Batavia, Nova Iorque.
She had a thing for dark meat, if you follow me.
E ela tinha uma queda para a raça negra.
Meat Loaf bayağı güzel bir çifte sahip.
O Meatloaf tem um belo par!
O diğer alet pis domuz çocuk mu?
"Is dirty little pig boy the other white meat?"
Buluşma mı?
Meat?
Şerifin ofisi.
Gabinete do Sheriff de Meat.
Hey, freaker, you trippin'on some bad lunch meat?
Hey, esquisito, indo para um almoço ruim?
Et keserken birçok şeyi kavrarsın.
Ficas muito conhecido por por ( butchering meat ).
Doublemeat Place'ta.
- Double Meat Palace.
Doublemeat Palace'a hoş geldiniz. NasıI yardımcı olabilirim...
Bem vindo ao Double Meat Palace.
Bunun için bir an önce yuvayı bulmalıyız. Yoksa Sunnydale, Trouble Meat Palace'a dönüşecek.
Então temos que encontrá-los antes que Sunnydale se torne bolinho de carne.
- Meat.
- Meat.