Medi traduction Portugais
146 traduction parallèle
Sorun henüz degiºmedi.
O problema nao mudou.
- Gerçekten büyük burası.
Bom, eu acho que tem um pouquinho mais... O senhor quer medi-lo?
Şimdiye kadar ölçtüklerimden daha sağlam ve daha sert.
Mais forte e dura do que tudo o que medi antes.
Ölçmedim.
Não os medi.
Ben ölçtüm.
Eu medi.
Sonra da kalınlığını ölçtüm, 27 santimdi.
Depois medi a grossura. 25 centimetros.
Kamyonla giderken, saatte 70 km olarak hesapladım.
- Medi isso no camião a 65 km.
Zamanı ölçtüm, Dünyayı aşarak.
Medi o tempo às braçadas,
Hiç ölçmedim.
Nunca o medi.
Daha hızlı ölçemezler mi?
Não podem medi-los mais depressa?
Numaranızı bulmak için çok uğraştım.
não medi esforços para conseguir o seu número.
Ne olduğunu bilmiyorum ama hissedebiliyorum.
Não consigo medi-lo, mas consigo senti-lo.
- Yok. Medi-Cal?
- Previdência?
Mösyö Bennett,... geçen hafta saçımı kesmenizden sonra eve gidip iki sakal yamamı da ölçtüm.
Monsieur Bennett, depois de me ter cortado o cabelo na semana passada, medi cada patilha.
Sokaklardan... 98.7, KIIS-FM.
MEDI @ 90 \ Canal5
Haritalamak mı?
Para medi-lo?
Ben saydım. 39 mil.
Já medi. São 65 quilómetros.
ancak çarpışmanın 90 saniye içerisinde gerçekleşeceğini tahmin ediyorum. Bu mantıklı değil.
Não posso medi-lo com precisão, mas estimo em 90 segundos.
Altı buçuk. - Parmağınızı iki kere ölçtüm.
- Medi o seu dedo duas vezes...
Tamam, ölçelim.
Então vamos lá medi-las.
Çünkü onları üç kere ölçtüm.
Já medi três vezes.
Ölçek kullanmıyorum!
Não sei, não medi!
Ama hiçbir şey değisş medi.
Mas as coisas não melhoraram.
Dün boyumu ölçtüm, ve geçen seneye göre 20 cm daha kısa olduğumu gördüm.
Medi-me, e meço menos um centímetro que no ano passado.
Ölçü Taşı'nın kullanılıp kullanılmadığını anlamak için yerçekimi ve radyasyon yayımları için Doppler kaymasını ölçtüm.
Num esforço para determinar onde a Pedra de Toque estava a ser usada na Terra medi o efeito Doppler para a emissão gravitacional e de radiação.
Çevresinde dönmeye devam ettim.
Continuei a circular... a medi-lo...
Topa nasıl vurduğunu ve... seni durdurup 20 dakika boyunca rekor kırdığın mesafeyi ölçtüklerini.
E como o seu drive foi tão longo que levaram 20 minutos para medi-lo. Foi um recorde.
Pekala, kabul ediyorum. Ben de aletimi ölçtüm.
Está bem, eu admito, medi o meu pinto.
Şu an 93 milde atıyor ve devamlı güçleniyor.
Medi-o agora a 150 km / h no nono turno e está a ficar mais forte.
Onu 95'de yakaladım. Bu olamaz.
Medi-o agora a 155 km / h. Não pode ser.
Ben 96 ölçtüm.
Eu medi 156 km / h.
Kevin'in cesedindeki bütün keskin giriş noktalarını ölçtüm.
Bem, medi todos os pontos afiados de entradas no corpo do Kevin.
Ben bunu ölçtüm.
Já medi isso.
Ölçtüm.
Eu medi.
Yarı papaz, yarı doktor. Pap-Oktor. Ama canavar gibi göründüğünü sanma.
Ele é um "medi-tor".
Ama bu benim, beyaz küçük bir çocuğu bogulmaktan kurtarmama engel olmadı.
Mas não medi esforços para salvar aquela criança que se afogava na arrebentação?
- Ölçebiliriz. Ben cetvel getireyim.
- Podíamos medi-la com uma régua.
Kürek ile ölçeceksin.
Vais medi-lo com a tua pá. É só o que precisas para cavar.
Biraz dağınıktı ve üst üste binmişti yazılar ama, yazının derinliğini ölçerek sayfaları birbirinden ayırt etmeyi başardım.
Era um bocado confuso e tinha muita coisa sobreposta, mas medi a profundidade da escrita e consegui isolar as camadas.
Ailene karşı zor kullandım, kız arkadaşınla uğraştım kadın yazı işleri müdürünü azarladım.
Medi forças com os teus pais, chateei a tua namorada e indignei a tua editora.
Aklımda bir potin fikri var, az önce Jewel'ın ölçüsünü aldım.
Tive uma ideia para uma bota e acabei de medi-la.
Kendi aletini mi ölçtün?
- Mediste a pila? - Medi.
Senin için ölçtüm.
Já a medi por ti.
Tayland'daki gençlerin nasıl rehin alınacağını bilmiyorum.
Já medi a minha tensão arterial e nunca pagaria uma hipoteca por todas as adolescente que vivessem na Tailândia!
Ölçtüm.
Quero dizer. Eu medi-o.
Öyle, Mermi yolunu ölçtüm. Düşey eksenden 10-15 derece sola doğru.
Pois é, medi a trajectória. 10 a 15 graus à esquerda da vertical.
İki çürük arasındaki mesafeyi ölçtüm.
Medi a distância entre as duas nódoas negras.
Evin ön tarafında bir yer ölçtüm efendim.
Medi a passo nas traseiras da casa, senhor.
- Gölgemi ölçtüm.
- Já medi.
Kesmek ve ölçmek.
- E medi-lo.
Mesafesini ölçtüm.
Medi o tamanho das munições.