Mercer traduction Portugais
649 traduction parallèle
Ben Sean Mercer.
Aqui Sean Mercer.
- Hanginiz Sean Mercer?
- Qual de vocês é o Sean Mercer?
Sean Mercer de...
Chamo-me Sean Mercer, mas...
MERCER KİMYASAL ARAŞTIRMA ENSTİTÜSÜ
INSTITUTO MERCER DE INVESTIGAÇÃO QUÍMICA
Bu hücreler hâlâ yaşıyor ve birbirinden ayrılıyor.
Essas células ainda vivem, Dr. Mercer. Se alimentam a uma da outra.
Hâlâ Dr.Mercer'in işe yaramaz, yaratıcılıktan yoksun yöntemleri ile devam ediyoruz.
E o dedicado Dr. Mercer prossegue com o seu lerdo e pouco imaginativo enfoque.
Ne olacak Doktor Mercer?
O quê e que acontecerá, Dr. Mercer?
Bay Mercer de onun izniyle kendine başkan dedirtiyor.
Ele deixou o sr. Mercer aqui chamar-se a si próprio presidente.
Ya sen Mercer?
E tu, Mercer?
Ben, Jenny Mercer.
Fala Jenny Mercer.
Teşekkürler, Bay Mercer.
Obrigado, Sr. Mercer.
Mercer paramı gönderdi mi?
O Mercer enviou-me o dinheiro?
Mercer bunun aşırı olduğunu söylüyor.
O Mercer diz que foi longe demais.
Mercer şaka yapıyor herhalde?
O Mercer está a brincar, ou quê?
Beni Mercer gönderdi.
O Mercer enviou-me a mim.
Mercer Caddesi'ne bakalım.
Vamos passar pela Mercer Street.
Green ve Mercer arasında, Prince'de.
Estamos entre a Green e a Mercer.
"Mercer, yeşil kamyonetin direksiyonunda gördüğü adamı... " hiçbir fotoğraftan tanıyamamıştır. " Bu doğru değil. Onu tanıdım, onlara da söyledim.
"Mercer não identificou em nenhum dos retratos o homem que vira ao volante da camioneta verde." Mentira, reconheci-o sim e disse-lhes.
Bayan Mercer, eski bir FBl memuru olarak... bunu kabul etmem çok zor.
Para um antigo agente do FBI, como eu, isto tudo é difícil de engolir.
Mercer'ı ifade vermeye çağıralım.
Trazemos cá a Julia Ann Mercer.
şimdi, Dan... seni sekreterin Nancy Mercer ile tanıştırmak istiyorum.
E agora, Dan, conheça sua secretária, Nancy merser.
Princeton mezunu Mercer Adasında evi ve 12 metrelik bir teknesi var.
Estudou em Princeton, tem uma casa em Mercer Island... e um veleiro de 40 pés.
Önce Silas Paine Enstitüsü, sonra da 112 Mercer. - Adresiniz?
A primeira paragem é o Instituto Silas Paine depois vou para 112 Mercer.
İki dakika!
- 112 Mercer. Dois minutos!
Tıbbi bilgiler Mercer'dan geldi.
Recebemos os dados clínicos.
- Alan Mercer sizin için aradı.
- Telefonou o Mr. Alan Mercer.
Alan Mercer, yeni komşu.
Alan Mercer, o seu novo vizinho.
JOHN HERNDON MERCER 25 HAZİRAN, 1976 "MELEKLER ŞARKI SÖYLER"
JOHN HERNDON MERCER 25 DE JUNHO DE 1976... E CANTAM OS ANJOS
General Mercer 1860'da yaptırdı ama hiç oturmadı.
Foi construída em 1860 pelo General Hugh Mercer.
Torunu Johnny Mercer'di.
Era o bisavô de Johnny Mercer.
Mercer konağına hoş geldiniz.
Seja bem-vindo à Mansão Mercer.
Mercer konağına hoş geldiniz.
Bem-vindos a Mercer House.
Dendiği gibi Mercer Konağında yaşamıyordu.
Ele não vivia na Mansão Mercer como declarado.
Mercer! Mercer!
Mercer!
Öleceğiz, Mercer.
Vamos morrer, Mercer.
- Mercer... bize emirler veriyor.
Mercer, ela está a dar-nos ordens. Sim, está.
Yürüyebilenler dışarıda Mercer'a rapor versinler.
Aqueles que conseguirem andar, falem com o Mercer lá fora.
Mercer gidecek...
O Mercer irá.
Hayır! Hadi! Mercer!
Não!
- Wolfram ve Hart.
- Wolfram Hart. - Lee Mercer.
Nihayet. Gözetmenin yanına gitmemizi istiyorlar.
Querem-nos na Mercer.
10 dakika sonra bir mimarla görüşmem var. Ama bunu konuşmak isterim, Mercer'de kalıyorum.
Tenho uma reunião com um arquitecto daqui a 10 minutos, mas adorava falar contigo sobre isto.
- Beni arayabilir misin?
Estou hospedado no The Mercer. - Podes-me ligar?
Ashley Mercer. Hayal ettiğimden daha iyisin Nick.
Tenho sonhado com esse sorriso há tanto e tanto tempo, ashley Mercer...
Sevgilim Millie, seni yönlendiriyordu adamım. Bir şey olduğunda hemen oradan kaçacaktı. Sen de Ashley Mercer'ı arıyor olacaktın.
A minha MiIIie ia-te dirigindo e se desses bronca, ela dava o fora.
O her kimse?
Iam andar à procura de uma ashley Mercer...
Bütün haftasonu burada olacağım, yani, herhangi bir şeye ihtiyacın olursa Mercer Otel'de olacağım. Tamam mı?
Vou passar o fim-de-semana aqui, portanto, se precisares de alguma coisa, estou instalado no Hotel Mercer, está bem?
- 112 Mercer.
- É essa a sua morada?
Mercer orda mısın?
- Mercer, estás aí em baixo?
Ben Mercer, peşlerindeyim.
- Fala o Mercer.
Mercer, Vicky Mercer.
Mercer, Vicky Mercer.