Metallica traduction Portugais
176 traduction parallèle
yüce metallica!
- Meu Deus!
Bu bir Metallica konseri değil.
Ouve lá, isto não é um concerto dos Metallica.
Metallica!
Metallica!
Hayatının çok iyi gittiğini düşünürken kendini Metallica'dan atılmış 2 adamla beraber yürürken bulunca, kötü bir gün geçirdiğini sanabilirsin.
Então, se a sua vida vai bem, e então vê-se com dois tipos... iguais a refugos do Metallica, acha que é um mau dia.
Bir seferinde Metallica konserindeki biri cep telefonundan aramıştı.
Uma vez fui chamado a um concerto dos Metallica.
Vergi mi? Metallica kuyruğu değil mi bu?
Esta não é a fila para os Metallica?
Yaşasın Metallica!
Os Metallica são os melhores!
- Bu Metallica mı?
- Isto é Metallica?
- Metallica'nın baş gitaristi.
Guitarrista dos Metallica.
- Metallica, Offsprinden daha elle tutulur bir grup.
Os Metallica têm mais conteúdo do que os Offspring.
Hayır diyor. Offspring berbatmış, Metallica harikaymış
Ela diz "Não, os Offspring não prestam e os Metallica são demais."
Bahse girerim ki söz konusu Metallica albümün olsaydı nerede olduğunu bilirdin.
Aposto que se fosse o teu CD dos Metallica, sabias onde estava.
- Metallica saplantısı olan biri için de harika.
- Também é bom para ouvir os Metallica.
Metallica saplantısı.
Os Metallica.
Bu olacak nedir bu gece, kutusu koltuk La Bohème veya kulis Metallica?
Que é que vai ser esta noite, camarote de honra em La Bohème ou bastidores dos Metallica?
- Metallica'dan mı?
- Dos Metallica?
Metallica'dan.
- Dos Metallica.
Heavy metal grubu Metallica 1 981'den beri 90 milyondan fazla albüm sattı.
A banda de heavy metal Metallica vendeu mais de noventa milhões de álbuns desde 1981.
2003 baharında gazeteciler Metallica'nın yeni albümünün tanıtımına çağrıldı.
Na Primavera de 2003, os jornalistas foram convidados a uma apresentação do primeiro álbum dos Metallica nos últimos 5 anos.
Metallica'nın internet servisi Napster'a açtığı dava hayranlardan tepki gördü.
O processo dos Metallica contra o Napster, o serviço de Internet, foi mal recebido pelos fãs.
Rock muhabirlerinin çoğu Metallica'nın geleceğini sorguluyordu.
Muitos jornalistas de música questionaram o futuro da banda.
Metallica'yı bırakmayı ya da grubun dağılacağını hiç düşündünüz mü?
Alguma vez pensaram em acabar com os Metallica, ou era a banda que estava a desintegrar-se?
haberler 1 4 yıldan sonra, basçı Jason Newsted Metallica'dan, ayrıldı.
notícias Ao fim de 14 anos de carreira, o baixista dos Metallica, Jason Newsted, deixou a banda, alegando :
Yedekte biri olup olmadığı sorusuna menajerlerinden yanıt gelmedi.
O agente dos Metallica não comentou quando a MTV News perguntou se há algum substituto em vista.
2001 başında, artan gerilimler yüzünden Metallica bir terapist tutar.
No início de 2001, os Metallica contrataram um psicólogo para ajudar a lidar com a tensão no seio da banda.
Metallica'yı Q Prime Menajerlik tanıştırdı.
Conheci os Metallica através da Q Prime Management.
Başka gruplarıyla çalışmamı görmüşlerdi. Jason'ın gruptan ayrıldığını ilan etmesi üzerine, Q Prime'ın grubun karşılaşabileceğini tahmin ettiği bazı sorunlarla yüzleşmesini sağlamak amacıyla
Depois de me verem trabalhar com outra banda deles, ligaram-me e disseram que os Metallica, pelo facto de o Jason ter anunciado que ia abandonar a banda, precisava de se auto-examinar e dizer :
Metallica'nın kendini sorgulaması gerektiği düşüncesiyle beni aradılar.
e enfrentar alguns dos problemas que a Q Prime achava que se avizinhavam.
Metallica, eski askeri üs Presidio'da boş barakalar kiralar.
Os Metallica alugaram um espaço no Presidio, uma antiga base militar.
San Fransisco, Presidio'dayız. Metallica burada
Estamos no Presidio, em S. Francisco, e vai ser aqui que os Metallica...
Sadece, grup Metallica'ydı.
Só que a banda é os Metallica.
Zamanla fark ettim ki resim, müzik ve Metallica'ya olan ilgim birbirinden ayrı değil.
Penso que tenho vindo a tomar consciência de que o meu interesse pela arte, pela música e pelos Metallica não é uma coisa à parte.
Müzikte karar kılalı beri, 1 4 yıldan sonra Metallica'dan ayrıldı zamanımı dolduran tek şey o.
Mas como decidi dedicar-me à música... Deixou os Metallica ao fim de 14 anos... então é assim que preencho o meu tempo.
Yaptığım bu şeyin Metallica devini etkilemesi mümkün değildi.
Isto em que eu estou envolvido nunca iria afectar os Metallica.
Metallica'da yaratıcılığını yeterince dışarı çıkaramadığından,
Como não podia retirar criatividade suficiente dos Metallica...
Bana gelince, Metallica'dan daha fazla ondan zevk alsın istemiyordum.
O que eu pensei foi que não queria que ele gostasse mais disso do que dos Metallica.
Kimsenin Metallica'dan ayrılmasını istemiyordum.
Não queria que ninguém deixasse os Metallica.
Metallica.
Metallica...
Metallica.
Metallica!
Metallica'dan James Hetfield alkolizm ve bağımlılık tedavisi için rehabilitasyon kliniğine yattı.
O líder dos Metallica, James Hetfield, foi internado para uma desintoxicação onde será submetido a tratamento de alcoolismo e outras dependências.
Metallica'nın resmi sitesindeki bir duyuruda grup şöyle diyor : " James adı açıklanmayan bir kliniğe yattı, ve orada tedavi görecek.
Num comunicado divulgado na página web oficial dos Metallica, a banda escreve : " O James foi internado numa clínica, onde será submetido a tratamentos, durante um período indefinido.
Sert partileri yüzünden Alkolika lakabıyla anılan Metallica, 1 998'deki ikili diskten sonraki albüm üstünde çalışıyordu...
Os Metallica, cujos excessos lhes valeram a alcunha de Alcoholica, têm estado a trabalhar no primeiro álbum desde o disco duplo de 1998...
Metallica, bir daha Presidio'da çalmayacak.
Os Metallica não voltarão a tocar no Presidio.
O günlerde Metallica rock'n'roll'a bir tür fiziksellik getirdi.
Penso que é mais fácil ver que, naquela época, os Metallica conferiram um certo aspecto físico ao rock "n" roll.
Eğer Metallica'yı terk ederse şaşıracağımı sanmıyorum.
Se ele abandonasse os Metallica, não sei se eu ficaria surpreendido.
Metallica Gitaristi Dave Mustaine'le birlikte başladıklarında göğüs yumruklamaları ve maço tavırları çok öne çıkıyordu...
Guitarrista dos Metallica 1982-1983... quando ele e o Dave Mustaine começaram logo a inchar o peito para os outros e com as poses, era um bocado uma espécie de atitude masculina...
- Yalancı güç duygusu veren alkol olsun, Metallica'nın liderliği olsun, maço zırvaları vesaire olsun maskelerin ardına saklanmak değil.
- E não se esconder atrás de muitas destas fachadas. Quer seja o álcool que lhe dá uma falsa sensação de força, ou ser o vocalista dos Metallica, ou essa treta da atitude masculina e afins.
Her yerde konuşulan Kirk'ün ne kadar iyi bir gitarist benim ne boktan olduğum, ve Metallica'dan atıldığımdı.
Vi as pessoas no mundo inteiro a dizerem que o Kirk é um grande guitarrista e que eu não presto.
Evet, Metallica için turne personelliği yaptım...
Sim.
Oh.
Roadie dos Metallica.
Sen de Metallica dinliyorsun!
Tu gostas dos Metallica.