Mick traduction Portugais

Sence Mick Jagger şöyle mi derdi...

Achas que o Mick Jagger diria :

Mick Jagger ile uzun süre şarkı söylediniz.

Você cantou uma vez com o Mick Jagger.

Mick Jagger'la bile söyledi.

Ele até cantou com o Mick Jagger.

Aslında Mick Jagger benimle söyledi, Bu onun fikriydi.

Na verdade, foi o Mick Jagger que cantou comigo. - Foi ideia dele.

Yapma, Mick!

Poupa-me, Mick!

- Mutlu musun, Mick?

- Estás feliz, Mick?

Hadi yaylan Mick, yoksa annene ne yaptığını söylerim.

Sai daqui, Mick, ou digo à tua mamã que não queres ser médico.

İki numara Mick Nylon ve tayfası.

Número dois é Mick Nylon e o gang.

- Mick'le mi?

O Mick?

Ceset bulduk. Yem kamyonu sürücüsü, Mick.

Encontramos o corpo do Mick, o condutor de camião.

Mick, Keith, ve şüphe götürür şekilde giyinmiş kohortları "insanların daima istediğini elde edemeyeceğini" söylemiş ama bu başkası için başkasının elde etmesinin sorun olmadığı anlamına gelmiyor.

O Mick, o Keith e os seus questionáveis companheiros disseram, "nem sempre conseguimos aquilo que queremos", mas isso não significa que aceitemos que qualquer outra pessoa o consiga.

Yalvartma beni, dostum.

Mick, não me faças implorar.

Mick Jagger'la da orada tanıştım.

Foi aí que conheci o Mick Jagger.

Coop, ben Mick.

Coop, é o Mick.

- Selam Mick.

- Olá Mick.

Peki Mick...

Mick...

Her tetiği çektiğinde daha da güven kazanıyor. Bu Mick için kolay olamaz...

Não deve ser fácil para o Mick, enfrentar outro atirador.

Onlar sadece kuşağındaki derecelerdi. Suçu hakkında konuşuyorum Mick, senin hakkında değil.

Estou a falar do suspeito, não de ti, Mick.

Çok geçmeden kameraların yüzleşmek zorunda kalacak.

Mick, Gina...

Güzel. Mick, Gina...

Vão ver as outras cenas dos crimes.

Mick Rawson için bir kargo var.

- De quem?

Suçlu, Mick'in, yüksek rütbeli bir nişancı olduğunu bu dosyada çalıştığını biliyor ve ona karşı meydan okuyor. Ama bunu nasıl bilebilir?

Sabe que o Mick é um excelente franco-atirador, e que ele está a trabalhar no caso, por isso está a desafiá-lo.

Onu, kendinden daha iyi biri olarak görüyor.

O Mick representa a autoridade.

Evet, ama o Mick'ten önce hatta resmi görmeden de öldürüyordu. Motivasyon değişmeyebilir.

Mas ele matou antes do Mick chegar.

Böylece onun cinayet planları servisteki herkese doğru kaydı.

Compra-lhe um pager, e envia-o para o Mick, planeia mais mortes... Só para deitar a língua de fora ao Mick?

Düşünmeni istiyorum Mick.

- Não sei. - Não sei.

Mick bunların hiçbiri senin hatan değil, tamam mı?

É como um gato a deixar pássaros mortos aos meus pés. Mick... Nada disto é culpa tua.

- Mick, merdivenlerden çık.

- Vai pela escada.

Mick!

Mick!

Yakaladım, Mick.

Já o tenho Mick.

Mick.

Mick.

Mick alır bunu.

O Mick vai ganhar. Não.

Biz kazandık, Mick.

Ganhámos, Mick. Deixa.

- Peki, ne düşünüyorsun Mick?

- Pois. Diz, Mick.

Sosyal yönden beceriksizse, uyuşturucu satıcılarına yaklaşmaya korkuyordur.

Se ele é anti-social como o Mick sugeriu, talvez tenha medo de traficantes.

Katherine, ben Mick Rawson.

Katherine, Mick Rawson.

Başka şansın yoktu, Mick'in hayatını kurtardın.

Não tiveste escolha. Salvaste a vida do Mick.

Bu Avustralyalı, Wayne Gardner ve Mick Doohan'ın motosikletlerini hazırlayıp onlara altı, Rossi'ye üç dünya şampiyonluğu kazandırmıştı.

Os australianos prepararam as motas para o Wayne Gardner e o Mick Doohan e venceram seis títulos mundiais com eles e três com o Rossi.

- Haklıydın, Mick.

Tinhas razão, Mick.

Mick'le Paulie'yi evde mi bıraktın yoksa?

Deixaste o Mick e o Paulie em casa hoje?

Ve canayakın, esprili Mick, yakın arkadaşı Orangetown çocuğu, a. Evet.

Sim.

Cık ekibi...

E o adorável melhor amigo, Mick, filho de Orangetown, membro da equipa da cona...

Mick, ne buldun bakalım?

Mick, o que conseguiste?

Mick Rawson, Chicago'ya hoş geldiniz.

Mick Rawson, bem-vindo a Chicago. É um atirador de elite, 25 a 35 anos, com problemas de ira.

Bu şekilde ateş edebilmeyi, kitaplardan öğrenebilmenin hiçbir yolu yoktur.

Tenho uma encomenda para Mick Rawson.

Neden Mick'in üzerine odaklandı? Mick bir otorite vekili.

Porque se está a focar no Mick?

Doğru ve öfkesini Mick'in üzerine yönlendirdi.

Agora transferiu a raiva para o Mick.

Tamam, yani o, bir çağrı cihazı aldı ve onu Mick'e gönderdi.

Ele...

Hayır, psikopatlarla çalışmayı hiç denemedim.

- Quero que penses, Mick.

Selam Penelope, ben Mick.

Penelope, é o Mick.

- Ergen böbbürlenmesi- -Hayır Mick... - Bir daha söyle...

- Repete.