Mikey traduction Portugais
2,535 traduction parallèle
Mikey Cullen.
Mikey Cullen.
Bunun afişinde senin resmin mi olacak, Mikey?
É o homem da propaganda, Mikey.
Mikey Kimble.
- Mikey Kimble.
Küçük Mikey mi?
O pequeno Mikey?
Mikey Kimble yaş limiti konmadan önce anaokuluna başlamıştı.
O Mikey fez o jardim de infância antes do limite de idade.
Mikey geri dönüyor.
O Mikey está de volta para cá.
Selam, Mikey. Topunu unuttum. İçerde, koşup alır mısın?
Mikey esqueci-me da tua bola.
Mikey?
Mikey?
Biz geldiğimizde dışarıdaydı.
- Ele já cá estava fora quando saímos. Mikey.
İyi misin Mike?
Estás bem, Mikey?
- Mike saat 2 yönünde yüklenen bir kamyonet var.
Mikey, há um camião às 2 horas a ser carregado.
Mike kamyonet gidiyor.
Mikey, o camião está a sair!
- Ne gördün Mike?
- O que tens, Mikey?
Mikey, o adam deli.
Mikey, isso é uma loucura, meu.
Yarım saat içinde çok fazla şey olabilir, Mike.
Muita coisa se passa em meia hora, Mikey.
Mikey, döndüğün zaman canıma okuyabilirsin, tamam mı dostum?
Mikey, podes bater-me quando voltares.
Mikey, yapma.
Mikey, não faças isso.
Tamam sağol Mikey.
Está bem, sim, obrigado, Mikey.
Ne haber Mikey, Mikey...
Então, Mikey, Mikey?
Mikey...
O Mikey...
Mikey, aracı kullanmak niyetindeydim, sana kaptırmak değil.
Mikey, estava a modificar este carro, não era para saíres com ele.
Hâlâ içeriyi kontrol edebiliyor musun?
Mikey, prossegue. Ainda estás ligado ao prédio?
Turnuvası için Evanston'a gidiyorduk.
Íamos para Evanston para o torneio dele. - Estás bem, Mikey?
Mike'ın önünde zorlu günler var.
Você sabe. O Mikey tem um caminho difícil pela frente.
Mikey o doğruyu söyletme ilacı değil.
Mikey, não é um soro da verdade.
Mikey. Ne buldun?
- Mikey, alguma coisa?
Ya Mikey?
E o Mikey, está bem?
Bir Noel bebeği olacak, Mikey gibi küçük bir oğlan.
É um bebé do Natal. Um menino como o Mikey.
- Evet. Mikey de dahil.
Sim, e também o Mikey.
Mikey Curtis, düzenbazlık yok!
Mikey Curtis, não faças asneiras!
- Helal Mikey.
- Maravilha, Mikey.
- Mikey, kes şunu!
Mikey, para.
Benim gibi yakışıklı olabilme şansın var tabii ya da şansın yaver gitmezse Mikey gibi iğrenç ve biçimsiz olabilirsin.
Podes transformar-te num rapaz bonito, como eu, ou podes ficar nojento e deformado, como o Mikey.
Sen Mikey gibi görünmek ister miydin?
Gostavas de ser parecido com o Mikey?
Plânımız buydu, Mikey.
Era esse o plano, Mikey.
- Mikey!
Mikey!
Mikey!
Mikey!
- Mikey'i dahi mi?
- Sim. - Até o Mikey?
- Mikey söylemeden olmaz.
Só quando o Mikey disser!
- Sorun olmaz. Chris Bradford bu dünya üzerinde, seninle arkadaş olmayak isteyecek son kişidir. Yüzleş artık, Mikey.
- Aceita, Mikey,
Mikey!
- Mikey!
- Kapa çeneni, Mikey.
Cala-te, Mikey.
Evet Mikey, dinliyorum.
Todos calados.
- İyi misin Mikey?
- Estou.
Merhaba anne.
Ei, Mikey.
Mikey, topunu içerde unuttum.
Esqueci sua bola.
Mikey, topunu içerde unuttum.
Ei, Mikey.
Mikey, destek yolda.
Mikey, chegou o teu reforço.
- April benim kız arkadaşım değil, Mikey.
Ela não é a minha namorada, Mikey.
- Ne yapıyorsun sen?
- Mikey, espera!
- Mikey, bekle biraz.
O quê?