Milkshake traduction Portugais
336 traduction parallèle
İki hamburger. Bir milkshake, iki kahve.
Dois hamburgers, um batido e dois cafés.
- Milkshake neli olsun?
- Batido de quê?
- Mutfakta milkshake yapıyorduk. Güzel.
Anda, estamos fazendo milkshakes.
Burada da çilekli milkshake var gibi.
E aqui temos um delicioso milk-shake de morango.
Başka milkshake istiyor musun?
Quer outro milk-shake? Não!
Arkadaşlarına selam ver, bana da çikolatalı milkshake al.
Podes cumprimentá-los depois de me ires buscar um batido muito espesso.
Her zaman milkshake olmak isterdim.
Eu sempre quis ser um batido.
İki Pinky burger, büyük boy patates, çikolatalı milkshake ve kola.
Dois Pinky burgers, fritas extra grandes milk-shake de chocolate e uma Cherry Coke.
İnsanlar milkshake almak için üstümüzden koşa koşa geçecek.
Pessoas a andarem por cima de nós para comprarem um batido.
Sizi milkshake içmeye dışarı çıkartıyorum.
Vou levá-los a beber quatro batidos gelados.
Dahiler okulundaki ilk gününü kutlamak için... dışarı çıkıp çukulatalı milkshake içmeye ne dersin?
Para celebrar o teu primeiro dia na escola de génios... vamos beber batidos de chocolate?
Minyatür golf oynayıp ardından milkshake içmeye ne dersiniz?
E que tal mini-golfe, seguido de batidos gelados?
Yankee Doodle Floppy Disk, Foxtrot Zulu Milkshake konuşuyor.
Yankee Doido floppy Disk, aqui Foxtrot ZuIu MortaIhado.
Öyle mi? Peki, milkshake'i dene bir de.
Prova o milk-shake.
Ben vanilyalı milkshake siparişi vermiştim, ama bana çikolatalı vermişler.
Pedi um shake de baunilha e deram-me de chocolate.
Kitabımda, bir oturuşta 2 çikalatalı- - milkshake içmek- - sosyal ihtişamı simgeler.
Beber dois chocolates é o auge da atividade social.
Bir muzlu süt.
De um milkshake.
Bir muzlu süte.
Precisa de um milkshake.
Elizabeth'le ben birer muzlu süt içeceğiz.
Elizabeth e eu vamos tomar milkshake.
Sadece bir... ... küçük muzlu süt.
Só um... milkshake, está bem?
- Hadi gidip süt alalım.
- Vamos beber um milkshake.
Güzel bir zayıflatıcı milkshake.
Uma vitamina de dieta.
Milkshake'in yanına biraz kızartma alır mısın?
Não querem umas batatas fritas para esse batido?
Gidip çikolatalı milkshake içelim.
Filho, vamos comprar batidos gelados de chocolate.
Bu vanilyalı milkshake.
É um batido de baunilha.
Çift pizza burger, peynirli acılı patates ve büyük çikolatalı milkshake istiyorum.
Um hambúrguer-pizza duplo, batatas fritas com queijo e um batido grande de chocolate?
Bir ahududulu-muzlu milkshake, ekstra kirazlı, tam sevdiğin gibi. - Teşekkürler.
Um batido de framboesa e banana, com cerejas, tal como tu gostas.
Yüce tanrım, ne kadar çok milkshake. Yani biliyorum bu bizim büyük film ve milkshake eğlence günümüz, ama... yüce tanrım, bu çok fazla milkshake.
- É que... quero que saibas que... não fui embora por tua causa, nunca deixarei de amar-te.
Süzme peynirli milkshake yapıyorsun da.
Estás a fazer um batido de queijo.
İki porsiyon patates ve bir shake.
Duas porções de fritas. E um milkshake.
Meydandaki eczaneye gidip milkshake alışımı hiç unutmam.
Eu lembro-me de ir à drogaria da esquina e comprar batidos de malte.
İki Whopper, soğansız, bol ketçaplı, ekmeği tost edin, et yanmasın... iki büyük patates, iyi kızarsın, iki çikolatalı milkshake... kıvamı şefe kalmış.
Dois hambúrgueres, sem cebola, muito ketchup, com o pão tostado... batatas, muito bem tostadas, dois batidos de chocolate... ao gosto do chefe.
Bu adamlar için bir parça daha plazmalı milkshake isteyebileceğini düşündüm.
Olá. Talvez queiras preparar outra infusão de batidos de plasma para estes tipos.
Milkshake demek.
- Uma vitamina, né?
- Milkshake sempozyumu mu?
- Um simpósio de batidos? - Não, é pessoal.
Tarot kartlarını çıkarıp fal bakarız. Twister oynarız. Çikolata parçalı milkshake yaparız.
Vamos lançar as cartas de tarot, ler a sina, jogar Twister, fazer um batido de gelado de chocolate da Häagen-Dazs.
- Öyleyse hemen milkshake'lere geçelim. - İyi fikir.
- Vamos passar directamente aos batidos.
Hadi, hepimiz çikolatalı milkshake içmeye gidelim.
Vamos todos beber batidos de chocolate.
Hayalarımı cilalayıp sonra da bir milkshake ikram edin.
Ora, c'um caraças...!
Ben olduğum sürece evde gizlice milkshake filan da içemeyeceksin.
Não vais esgueirar-te com batidos comigo em casa.
Sende bir milkshake ve bende bir milkshake olduğunu ve bende bir pipet olduğunu düşün. İşte bu kadar. Drenaj budur işte.
Se tiveres um batido, e eu tiver um batido, e eu tiver uma palhinha, aqui está, isto é uma palhinha, vê.
Ve benim pipetim odanın öteki tarafına kadar uzanıp senin milkshake'ini de içiriyor bana.
A minha palhinha chega ao outro lado, e começa a beber o teu batido.
Hamburger, turşu, ketçap ve çikolatalı milkshake çıktı. Bir de yanılmıyorsam süper büyük patates kızartması.
Ele comeu um hambúrguer com picles e catchup... milk-shake de chocolate e o que penso ser uma porção grande de fritas.
Toby'ninki gibi hamburger, kızarmış patates ve milkshake.
Idêntico ao Toby : Hambúrguer, fritas, milk-shake.
Milkshake içmeye Ben and Jerrys'e gidebilir miyiz?
Papá, pode-mos ir comprar umas camisolas novas?
Uyuşturucu, seks ve milkshake.
A droga, o sexo, os batidos de leite.
Milkshake Marcy?
A Marcy Batido de Leite?
Ve bir de yanına çikolatalı milkshake alayım.
E sabes que mais? Um batido de chocolate.
Bir Junior Karışık, bir pastırmalı Fisherman Karışık, bir çocuk menüsü, üç patates kızartması ve bir çikolatalı milkshake.
Um lanche infantil.
Milkshake yapıyoruz. Bana yardım etmek ister misin?
Querido, estamos a fazer batidos.
Senin milkshake'ini içiyorum.
Eu bebo o teu batido!