Morpheus traduction Portugais
161 traduction parallèle
Morpheus Yunan uyku tanrısıydı.
Morpheus era o deus grego de sono.
Morpheus memnun kalacak.
Morfeus ficará satisfeito.
Morpheus'tan korkmamanızı gerektirecek bir durumunuz olmadıkça Gündönümü bitene kadar bu taraflardan oldukça uzaklarda olmanız gerekirdi.
Devia estar à beira do lago até ao Solstício. A não ser que não tenha nenhuma razão para temer o Morfeus. Morfeus?
Morpheus mu?
O Deus do sonho?
Muhtemelen... şimdiye çoktan Morpheus'un kalesindedirler.
Provavelmente já estão no castelo de Morfeus.
Anlatmaya devam et. Morpheus'a gelin olman için seçildin.
Foste escolhida para ser a noiva de Morfeus.
Morpheus'a mı? Hayır, yanlış kızı seçtiniz...
Não, enganaram-se e bem, acreditem.
- Hayatta olmaz. - Bunların hiçbiri Morpheus için dert değil.
- Nada disso importa a Morfeus.
Eğer sağ kalırsan, Morpheus'un adıyla onurlandırdığı eşi olacaksın.
Se sobreviveres, terás a honra de te casares com Morfeus.
Morpheus'un eşi olarak seçilmiş.
Foi escolhida como noiva de Morfeus.
Rüyamda Rüya Geçidi'nden geçip Morpheus'u yenebilen bir savaşçı gördüm!
Tive uma visão vi uma guerreira que conseguia atravessar a barreira dos sonhos e vencer o Morfeus.
Bir kez girdin mi, Morpheus hakkındaki herşeyi öğrenecektir.
uma vez lá dentro, Morfeus saberá tudo o que sabes.
Morpheus neyin peşinde olduğumuzu biliyor.
O Morfeus sabes que estamos atrás dele.
Morpheus!
Morfeus!
Morpheus ikisinin de ölmesini istiyor.
O Morfeus quer ambos mortos.
Morpheus beklediğimden de hızlı yaşamını tüketiyor.
O Morfeus está a acabar com a tua vida mais depressa do que eu pensava!
Efendimiz Morpheus'un senin değerini anlamasına yetecek kadar.
Os suficientes para que o nosso Senhor, Morfeus, faça uma ideia do teu valor.
Efendimiz Morpheus'un lütfuyla, tabii ki.
Pela graça do nosso senhor, Morfeus, claro.
Morpheus yakında ikinci mücadeleyi de isteyecektir.
Daqui a nada o Morfeus pedirá outro desafio.
Morpheus bildiğim herhangi birşeyi tahmin edebilir.
O Morfeus pode adivinhar qualquer coisa que eu saiba.
Morpheus bana tanıdık gelen herhangi birşeyi kullanabilirdi.
O Morfeus teria usado algo mais familiar.
Beni Morpheus ile evlendirmek istediklerini sanıyordum.
Pensei que queriam que me casasse com o Morfeus.
Morpheus senin Kan Masumiyeti'ni kaybetmeni istiyor.
O Morfeus quer que percas a tua inocência de sangue.
Morpheus anlayacaktır.
O Morfeus compreenderá.
Morpheus, kazanamayacaksın!
Morfeus, não vais ganhar!
Morpheus başarmanı istiyor.
Morfeus quer que tenhas sucesso.
Her nasılsa, Morpheus'un senin kan dökmeni beklediğini öğrenmişsin.
Não sei como, descobriste que o Morfeus quer que derrames sangue.
- Ben sadece onlara Morpheus hikayesini anlatıyordum.
Estou a contar a história do Morfeus.
Ve... neredeyse Morpheus'la evlenmeye zorlandım ve... neredeyse bir Titan tarafından eziliyordum.
E quase me obrigaram a casar com o Morfeus. E fui praticamente esmagada por um titã.
Morpheus, sorumlu kişinin O olduğunu sanıyor.
O Morpheus acha que ele é o Tal.
Morpheus, hattı takip ettiler.
Morpheus, a linha estava sob escuta.
MORPHEUS, HEATHROW HAVAALANINDA POLİSİ ATLATTI
Morpheus escapa á polícia no aeroporto.
Morpheus.
Morpheus.
Kendisine "Morpheus" diyen biri.
Um homem que se auto-apelida como Morpheus.
Tahmin edebileceğin gibi ben Morpheus'um.
Como já deves ter adivinhado eu sou Morpheus.
Morpheus, bana ne oldu?
Morpheus, que me aconteceu?
Morpheus haklıysa neler yapabildiğini görmek isterim.
Tenho que admitir que estou ansioso para ver do que és capaz se o Morpheus tinha razão e tudo isso.
Morpheus, Neo'yla savaşıyor.
O Morpheus está a lutar com o Neo.
Sadece merak ediyorum Morpheus bu kadar eminse neden Onu Kahin'e götürmüyor?
Só penso é que se o Morpheus tem tanta certeza, por que não o leva a ver o Oráculo?
Hazır olduğunda götürecek.
O Morpheus levá-lo-á quando ele estiver preparado.
Rahatına bak Morpheus.
Faz de conta que estás em casa, Morpheus.
Morpheus'un seni bana neden getirdiğini biliyorsun.
Sabes porque é que o Morpheus te trouxe para me veres.
Morpheus.
O Morpheus...
Zavallı Morpheus.
Pobre Morpheus.
Morpheus sana inanıyor.
O Morpheus acredita em ti, Neo.
Bir tarafta Morpheus'un hayatı.
Numa mão, tens a vida do Morpheus.
Hayır, Morpheus, yapma.
Não, Morpheus, não!
Büyük Morpheus.
O grande Morpheus.
Morpheus yaşıyor mu?
O Morpheus está vivo?
Sonunda, Efendim Morpheus.
Pronto, meu Senhor Morfeus.
Morpheus geri çevrilemez.
O Morfeus não aceita rejeições.