Museum traduction Portugais
73 traduction parallèle
KAHİRE MÜZESİ CAIRO MUSEUM
MUSEU DO CAIRO
Metropolitan Müzesi'ne gidiyorum.
Vou para o Metropolitan Museum.
- Metropolitan Sanat Müzesinde sergilendiğini " anlatmasıyla devam ediyor. - Bak burada uzun bir köşe yazısı var.
- O museu - "O Modigliani para o Metropolitan Museum of Art"
Wells sergisi British Museum'dan getirildi.
A exibição Wells desde o Museu Britânico.
Gelecek hafta Metropolitan Müzesinde bir BM hayır toplantısı var.
Há uma festa de caridade da ONU no Metropolitan Museum a semana que vem.
British Museum'da bir ipucu bulurum diye ümit ettim, durdum.
No Museu Britânico, esperava encontrar alguma pista.
British Museum'un modern sanat bölümü adına Fovizm akımı üzerinde çalışıyoruz.
Estamos a fazer um estudo sobre o fauvismo, para o museu britânico de arte moderna.
British Museum'dan gelen Dr. Fosswell ile New York Metropolitan Müzesi'nden gelen Schneider arasında rekabet yaratacağı kesin.
Haverá sem dúvida rivalidade entre o Dr. Fosswell, do Museu Britânico, e o Dr. Schneider, do Museu Metropolitano de Nova Iorque.
British Museum'un da işin içinde olması gerek tabi.
claro, o Museu Britânico tem de estar à frente das operações.
British Museum, keşfin başına benim geçmemi istiyor.
O Museu Britânico achou que eu devia chefiar as escavações.
Ben British Museum'dan Leonardo Fosswell.
Leonardo Fosswell, Museu Britânico.
British Museum'un antika bölümünün başındaki kişi, değil mi?
Não é o Conservador de Antiguidades do Museu Britânico?
British Museum, en kıdemli arkeologlarından başkasını asla göndermez.
O Museu Britânico só enviaria o arqueólogo mais graduado.
Field Müzesi Balosu harikaydı!
Achei o Field Museum Ball maravilhoso.
Chicago, İllinois'te Field Müzesindeler.
Estão no Field Museum de Chicago, Illinois.
Eserleri, Louvre Müzesi-Paris Metropolitan Sanat Müzesi-New York gibi seçkin müzelerde sergilenmektedir.
O seu trabalho está patente em prestigiados Museus, tais como o Museu do Louvre, em Paris, ou no The Metropolitan Museum of Art, em Nova Iorque.
Aşkından bir mektup.. .... Hamilton müzesine bir davet, bir yardım
As tuas amadas ajudas de custo e um convite para a festa de beneficência do Hamilton Museum.
Harrison çok başarılı bir avukattı Ron Perlman ile buhar banyosu yapardı ve Museum kulesinin 39. katında kendi dairesi vardı.
O Harrison era um litigante de sucesso, que fazia sauna e vivia no 39º andar da torre do museu.
Taksi!
Táxi? Museum de Fine Arts, por favor.
Harika birişim var, Metropolitan Müzesi'nde resimleri restore ediyorum.
Eu tenho um bom emprego a restaurar pinturas no Metropolitan Museum.
Şey... Bembridge grubu British Museum'un müdürü olmayı... kabul etmem için yalvarıyor.
Bem... os académicos de Bembridge têm andado a pedir-me... para dirigir o British Museum.
- British Museum'da çalışıyor.
- Trabalha no British Museum.
British Museum'dan ödünçmüş.
Qual é o problema... - Caramba, isso é bizarro.
Blackadder'ın British Museum'daki adamlarından birisin.
É um dos rapazes do Blackadder, do Museu Britânico. Olá.
" British Museum faks kayıtları.
O registo de faxes do Múseu Británico.
- British Museum'da karınızla birlikte.
- Vocês os dois no Museu Britânico. - Eu não tenho mulher.
Ama en zoru karımı müzede sergilenirken görmek oldu.
O mais difícil foi ver a minha mulher exposta no British Museum.
Müzede resepsiyon. Sadece iyi miydi?
- Ora uma recepção no Metropolis Museum, e foi só agradável?
Metropolis Müzesi mi?
Metropolis Museum?
Hoşgeldiniz Halliwell Memorial Museum
Bem-vindos ao Museu em Memória das Halliwell.
Numaram-4516.
o número é Museum 4516.
Churchill Downs Kentucky Derby Museum
Churchill Downs Museu do Kentucky Derby
- Modern Müze galası geliyor. Evet.
- Aproxima-se a gala do Modern Museum.
hımm Heritage Museum'da çalışan bu kadın dün akşam öldürüldü.
Uma mulher que trabalha para o Museu Heritage foi morta ontem à noite.
- Met mi? - Metropolitan Sanat Müzesi.
- Do "Metropolitan Museum of Art".
Müzeye, Tate Modern Müze.
O Museu. "The Tate Modern Museum".
Kesinlikle British Museum'a gidiyoruz.
E depois, temos de ir ao British Museum.
Bunu yapmaya devam edersek Victoria ve Albert Müzesi'ne asla gidemeyeceğiz.
Se continuamos com isto, não chegamos a ver o "Victoria and Albert Museum"..
British Museum'da tanistigi bir kadinla iliskisi olmus.
Envolveu-se com uma mulher que conheceu no Museu Britânico.
Biliyor musun Brooklyn Müzesi Mısır sanatını görmek için gidilmesi gereken bir yer.
As pessoas falam no Met, mas é ao Brooklyn Museum que se deve ir para ver arte egípcia.
Brooklyn Sanat Müzesi'ne gidelim.
É para o Brooklyn Museum of Art.
Bir gösterim için Los Angeles Şehir Müzesinde.
Ela está em L.A. City Museum, para uma exibição.
Her neyse, iki kısa ay önce Cleveland Modern Sanat Müzesini dolaşıyordum ben kaybolmuştum, şey... ama o an dünyada var olabilecek en güzel gözleri gördüm.
De qualquer maneira, uh, dois escassos meses atrás... Eu estava no Cleveland Museum De Arte Moderna. Fiquei, obviamente, perdido, UM, mas depois...
O dinozorları teşhis eden ilk kişiydi. Hatta onlara bu ismi veren kendisiydi. Ve daha sonra Londra'daki Natural History Museum'un kurucusu ve ilk müdürü olacaktı.
Ele foi o primeiro a reconhecer dinossauros, e na verdade, tinha inventado seu próprio nome, e ele viria a se tornar o criador e primeiro diretor do Museu de História Natural em Londres.
Bu hâlâ Natural History Museum'daki hazinelerin en değerlilerinden.
É ainda um dos maiores tesouros que estão armazenados no Museu de História Natural.
The Natural History Museum türünün dünyadaki en önemli örneklerinden biridir.
O Museu de História Natural é um dos museus mais importantes de seu tipo no mundo.
Bilim Müzesi yolunda.
Na Science Museum Road.
Bunu, British Museum'a ait ziyaretçi defterinden biliyoruz. Bakalım 28 Ağustos 1874'e. van Gogh dördüncü ziyaretçiymiş.
Nós sabemos disso porque este livro de visitas no Museu Britânico mostrava que, em 28 de Agosto de 1874 van Gogh foi o quarto visitante do dia, e ele foi ver este desenho atribuído a Rembrandt.
Metropolitan Müzesindeki hayır kurumları için açık arttırmadaydım.
Fui a um leilão beneficente no Metropolitan Museum.
Adam kendini "Night at the Museum" filmindeki Ben Stiller sanıyor olmalı.
Ele deve pensar que é o Ben Stiller em "Uma Noite no Museu".
Çeviren : civan76 İyi seyirler...
Bones S05E05 "A Night at the Bones Museum"