Mıydı traduction Portugais
47,091 traduction parallèle
Delaney'nin oğlu şirketin çocuklarından mıydı?
O filho do Delaney era um... rapaz da coorporação?
Peki bu aklını kaybetmeden önce miydi sonra mıydı?
E isso foi antes ou depois de ele ter enlouquecido?
Orada mıydı?
Ele estava lá?
Normal bir insan gibi bir tekne bulamaz mıydınız?
É assim tão difícil encontrar um barco, como qualquer pessoa faria?
Winter'ı tanır mıydın?
Conhecias a Winter?
Arkadaşın mıydı?
Era tua amiga?
Büyük salonda bazen aynı yatağı paylaşmamış mıydık?
Não partilhamos cama algumas vezes no salão nobre?
Bu kadar basit bir şeyi bu kadar zorlaştırmasan olmaz mıydı?
Como estás hoje? Porque é que tens de tornar algo tão simples tão difícil?
Silah olduğunu bilseydim Ralph'ın yanına arka koltuğa koyar mıydım sence? !
Achas que a punha no lugar de trás do carro, com o Ralph, se soubesse que era uma arma?
İlk geldiklerinde burada mıydın?
Estava cá quando eles chegaram?
Dayım orada mıydı acaba, hatırlamıyorum.
Não me lembro se o meu tio lá estava.
Bunun parçası mıydı?
Ela fazia parte disto?
Benim için ölmeye hazır mıydın?
Estavas preparado para morrer por mim?
- Onla tanışmış mıydın?
- Já a conheceste?
- Tanışmış mıydık?
Já nos conhecemos?
Müvekkilinle içki içebilmek çok eğlenceli olmaz mıydı?
Não achas divertido beber copos com uma cliente?
Buna gerek var mıydı?
Isso é mesmo necessário?
Bütün zamandır burada mıydın?
Estiveste aqui todo o tempo?
Orada mıydınız?
A Sra. estava lá?
Acımasız mıydı?
- Ela era cruel?
Bir oğlanken de küstah mıydın?
- Eras assim tão insolente em rapaz?
Rahat mıydı?
Confortável?
Hep merak etmişimdir, TJ depresyonda falan mıydı?
Fiquei a pensar, ele estava com alguma depressão?
Kimseye borcu var mıydı?
E devia dinheiro a alguém?
İyi geçiniyorlar mıydı?
Davam-se bem?
- "LT" ile arkadaş mıydı?
- Ele era amigo de um LT?
Bir gece tanıştınız ve hepsi bu kadar mıydı?
Conheceram-se numa noite e pronto?
- Hiçbir şeyi ama eğlenceli olmaz mıydı?
Nada, mas era divertido, não achas?
Aşk mıydı?
Foi por amor?
Neydi, Peacock Yolu falan mıydı?
Como era? Peacock?
Bizimkiler Yunanistan'da mıydı, neydi?
Acho que os meus pais estavam na Grécia.
Çocukken akıllı mıydın?
Eras inteligente em criança?
- Burada bir koridor var mıydı?
- Havia um corredor aqui?
- Bunu benden saklayacak mıydın?
- Ias esconder-me isto? - Não, eu...
Bu tuhaf gelebilir ama Pat'in dövmesi var mıydı?
Isto vai parecer estranho, mas o Pat tinha uma tatuagem?
Yaptığınız kötülüğü biliyorum çünkü bir zamanlar ben de onun bir parçasıydım.
E conheço o mal que causais, pois já fiz parte dele.
Duruma sadece barut yapımı olarak bakıldığında bu çok hızlı ve önemli bir başarıydı.
Bem, tendo apenas em consideração a fabricação célere de pólvora, foi um sucesso e peras.
Olanlar hakkında çok düşündüm ve sanırım haklıydık.
Tenho pensado bastante sobre o que aconteceu, e... e penso que tínhamos razão.
Bunca yıldır orada mıydın Lucy?
Esteve aí ao longo de todos estes anos, Lucy?
Ve haklıydım yaşamak istemiyordum.
E se estivesse certo eu não queria viver mais.
Şu ana kadar bu işte yükselmiş olmalıydım. 10 yıldır plan çiziyorum.
Uma mulher fraca já teria desistido, a desenhar planos há dez anos.
Baltimore şehri için yüz karasıydım, unuttun mu?
Eu fui uma vergonha para a cidade de Baltimore. Lembras-te?
Ama, hayır, haklıydım.
Bom, não, eu estava certo sobre ele.
Aslında, yanılmışım ama yanıldığım konusunda haklıydım.
Na verdade, estava errado sobre ele, mas estava certo sobre a coisa errada.
Seni asla yalnız bırakmamalıydım.
Nunca te devia ter deixado sozinha.
Aynı iyiliği ben de yapmalıydım.
Deixa-me retribuir.
- Sıkı mıydı?
- Grosso?
Dün gece düşününce biraz vicdan sızladı. Sanırım haklıydın. - Anlıyorum.
Ontem à noite, tive uma crise existencial... e acho que tens razão.
Ve haklıydım da.
E estava certo.
Neyse, öldürme rampasında tokmakçıydım.
Arranjei trabalho no matadouro como abatedor.
New York'a gittiğimde her şeye hazırlıklıydım.
Eu estava preparada para qualquer coisa quando fui para Nova Iorque.