Nazca traduction Portugais
36 traduction parallèle
Nazca sümsük kuşları, mavi ayaklı sümsük kuşlarının yakın akrabalarıdır ama kıyıdan daha da açıklarda, daha geniş bir alanda avlanırlar.
O bobo nasca é parente do bobo azul mas se alimentam mais no oceano aberto com uma alcance de caça maior.
Nazca sümsük kuşları 2 yumurta bırakır ve ikisi de düzgünce çatlarsa aralarında 3 ila 7 gün arasında bir fark olur.
Os bobo nasca põe 2 ovos. Se ambos irromperam, há um espaço de 3 a 7 dias.
Kimse Nazca sümsük kuşları arasında bunun niye yapıldığını tam olarak anlayamıyor.
Ninguém entende totalmente por que esse infanticídio sempre acontece entre os bobo nasca.
- Nazca çizimlerinden bahsediyor.
Ele está a falar das linhas de Nazca.
Oxley, bize kafatasının Nazca'da olduğunu söylüyor. Peru'da.
Oxley está nos a dizer... que a caveira está em Nazca, no Peru.
Nazca yerlileri, kafatasları uzasın diye çocuklarının... kafalarını iple bağlıyorlarmış.
Os índios de Nazca costumavam amarrar as cabeças dos bebés, apertando-as com cordas, para alongar o crânio.
Belki, Nazca yerlileri bunun Tanrı'ları olduğunu düşünüyorlardı.
Talvez os índios achassem que este era o deus deles. - E acha que este é o de...
Çizgiler birden bire başlayıp biten pistlere benzemektedir.
Uma das respostas pode estar no deserto de Nazca, no Peru.
NAZCA'ya havadan bakarsanız, aynen hava alanına benzemektedir.
Não há erosão, porque as condições destes planaltos no Peru são tão...
Bunlar Tanrıların ve göksel araçların buraya iniş yaptığını göstermez mi? "insanlar bunu neden yaptı" nın cevabına sahip olmamamız nedeniyle bu tür şeyler söylüyoruz.
Quando eu era jovem e fui pela primeira vez a Nazca, percebi que o que havia nessas linhas no solo era uma substância branca, parecida com sal.
Daha önce hiç gelişmiş teknolojiyle karşılaşmamış yerliler, dev metal kuşların yere inişlerini gördüklerinde, dünyayı sanki gezegensel mola noktasına dönüştüren tanrıları gördüklerini sanıyorlardı.
Nós não entendíamos, estava certo de que havia algo errado em Nazca. Mas ainda não sabia o quê. O próximo passo seria cavar.
Gün boyunca uçağa takılı kamerayla NASCA'nın üstünde uçuyordum. fotoğraf çekiyor, çekiyor, çekiyordum., NAZCA'nın 4000 civarında fotoğrafını çekmiştim.
Para os nativos, que nunca tinham visto tecnologia avançada, a visão de pássaros de metal gigantes pousando parecia para eles, como se os deuses estivessem a fazer um pitstop na Terra.
Sadece varsayımsal olarak diyelim ki ; uzay gemisi, dünya gezegenine ziyaret, örnek toplamak ve bazı deneyler yapmak için geldiğinde bu gezegen için mükemmel bir yer olan NAZCA'yı en hızlı bir şekilde bulmak istersiniz..
Pode-se fazer uma analogia entre o culto à carga moderno, e os astronautas extraterrestres da antiguidade, por algo que acontecia muito no passado, e onde religiões inteiras surgiram ao redor dos astronautas do passado.
keza hammadde temin etmek için NAZCA bugün hala dünyanın en metruk alanlarından biridir
Mas grandes imagens geográficas não são o único mistério em Nazca.
NAZCA gidin ve En çabuk şekilde gezegenimizi oluşturan bütün, hammaddelerden bol miktarlarda, bulabilirsiniz.
Esta é uma foto que comprova que esta montanha foi aplainada artificialmente. Porque se compararmos com as montanhas ao redor, vemos sulcos em ambos os lados, e aqui é plano. Isto é absolutamente incrível.
ve diyebilirim ki, bu insanötesi genişlikteki NAZCA çizgileri, sadece uçuş yeteneğine sahip insanlar tarafından takdir edilebilmekten ziyade, böyle büyük ölçekli bir sanat çalışmasının yapılabileceğini göstermek için de yapılmış olabilir.
Todas as montanhas ao redor estão no lugar. Estão lá! E depois há outras montanhas, planas como uma mesa, com curvas na parte superior, que parecem pistas.
Bunlar... bunlar siyasi, askeri şeylerdir. Birileri belki de manevi bir labirent olarak Nazca çizgilerinde yürüyordu belki ruhani bir totem şekli vardı ve kendi inanışı doğrultusunda, varsayalım bir çeşit aydınlanmaya ulaşıyordu.
Vamos supor que, hipoteticamente, que uma nave chega à Terra e que pretendem examinar rapidamente de que consiste esse planeta,
Gerçek şu ki, biz muazzam tartışmalara açık bir şeyin amacını anlamıyoruz. NAZCA ve NAZCA çizgileri yerden görülebilen izler değiller.
Nazca seria o local ideal para se visitar em busca de amostras e experiências, porque Nazca, ainda hoje, é uma das áreas mais abundantes do Mundo em matérias primas.
Bunun başka açıklaması yok. Arkeolojinin, eninde sonunda benzer bir sonuca geleceğini umuyorum. Fakat eğer başka gezegenden gelen ziyaretçilerin tanrılar olduğu düşünülüyorsa,
Você vai a Nazca, e imediatamente descobre tudo sobre do que consiste a Terra, porque todas as matérias primas estão lá, em grandes quantidades.
Bu arada hala da inançlı biriyim. Asla Tanrı'mı kaybetmedim. Fakat genç bir adam için, benim tanrım herşeye kadir olmalıydı.
Alguém poderia ter feito as linhas de Nazca, como um trabalho espiritual, como um objeto espiritual totêmico, supostamente como um louvor religioso.
Uçan fantastik bir makinanın içinde, gökten iniyor.
Nazca e as suas figuras não formam nada, vistas da Terra.
Nazca çizgilerini görürüz.
Ver as Nazca Lines.
Bu yılın Güney Amerika'nın Pasifik Okyanusu kıyılarında yaşayan Nazcalar'ın felaketi olduğu kanıtlanmıştır.
Mas isso se mostrou catastrófico para a cultura Nazca no litoral do Pacífico da América do Sul.
Nazca keşişleri bebekler arasından seçilirdi ve kafatasları ilginç derecede uzun ve sivri olana kadar kafataslarına tahtalarla ve sıkı bandajlarla şekil verilirdi.
Os sacerdotes nazcas eram escolhidos quando crianças e seus crânios eram moldados com placas e ataduras apertadas até ficarem compridos e pontudos.
Altıncısı Nazca, yedincisi Cocos levhası.
Seis, Nazca. Sete, Cocos.
Büyük Efendiler Nazca çizgilerinden... -... bahsediyordu, hatırlıyor musun?
Os Soberanos estão a fazer referências às linhas Nazca, lembras-te?
Nazca çizgileri.
As linhas de Nazca.
Konu Nazca çizgileriyle ilgili olmalı, değil mi?
Tem a ver com as linhas de Nazca, não tem?
Güney Amerika'dan Nazca levhası var.
Há a placa de Nazca, a placa do Pacífico,
Bu büyük uçakları yerde görünce tüm bu teknolojinin tümünün... gökten geldiğini sanmışlardı.
E não foi permitido, Nazca é um lugar sagrado, ninguém pode mudar ou fazer nada.
Aniden savaş bittiğinde, herkes ayrıldı ve tüm bu pistler terk edildi. Adadakiler başlarını kaşıyarak kendi kendilerine :
Observando Nazca do ar, parece um aeroporto.
Bu NAZCA'da çektiğim en çılgın fotoğraftır.
Estavam ganhando coisas grátis, estavam ganhando carga.
Orada her şeyi bulabilirsiniz,
Sobrevoei Nazca por dias, pendurado no avião com uma câmera, e fotografando sem parar.
Altın bulabilirsiniz uranyum... bulabilirsiniz... elinizdeki şey basitçe Dünya gezegeninin öğrenme kılavuzudur.
Tinha umas 4000 fotos de Nazca. Isso é fascinante.
Bu sadece soruyu yorumlamayla ilgilidir.
As linhas de Nazca são de tamanho tão descomunal, que só podiam ser admiradas por seres que pudessem voar.
Nazca çizgilerinin olduğu yere yakın burası.
As linhas de Nazca.