Ne yapabilirim ki traduction Portugais
483 traduction parallèle
- Ne yapabilirim ki?
- Que mais posso fazer?
... ama sizin gibi önemli biri için ne yapabilirim ki?
Dillon, claro que gostaria mas que posso eu fazer por um grande homem como o senhor?
Hem ne yapabilirim ki?
Que posso eu fazer?
Ne yapabilirim ki?
Fazer o quê, Saunders?
Ben ne yapabilirim ki?
O que posso fazer?
Ne yapabilirim ki?
O que fiz eu? Ficava feliz se me dissesse.
Şu an ne yapabilirim ki?
O que posso fazer?
Başka ne yapabilirim ki?
O que podemos fazer?
Ne yapabilirim ki?
- Não sei. Que posso eu fazer?
Onlarla ne yapabilirim ki?
Para quê?
Ne yapabilirim ki?
Posso fazer alguma coisa sobre isto?
- Ne yapabilirim ki?
- Que posso fazer?
Daha ne yapabilirim ki?
Que mais posso fazer?
- Ne yapabilirim ki?
- O que posso fazer?
- Ben ne yapabilirim ki?
- O que quer que eu faça acerca disto?
Peki, ağzımın tam ortasına patlatmayacağına göre, senin küçük kuramına ne yapabilirim ki.
Bem, já que não me vais dar um murro nos dentes, sabes o que eu podia fazer com a tua teoriazinha?
Ne yapabilirim ki?
Com o que devo me preocupar?
Ne yapabilirim ki.
- Talvez eu nem precise.
Ben ne yapabilirim ki?
Que posso fazer?
- Ne yapabilirim ki? O senin kocan.
- Ele é teu marido.
- Ne yapabilirim ki?
Que podia fazer?
- Ben ne yapabilirim ki.
- Não posso fazer nada.
Fiyatın daha da düşmesine neden olacaksın. Ne yapabilirim ki?
Não, Diga que trate de vender no Torino ou Genova... onde seja.
Annesi yok, babası da yok ne yapabilirim ki?
Não tem mãe e, praticamente, não tem pai.
Tabii ki. Başka ne yapabilirim ki?
Sim, o que mais posso fazer?
Ne yapabilirim ki?
Que posso fazer?
Hayır, elbette tutamaz ama... Ben ne yapabilirim ki?
Não, claro que não, mas o que posso eu fazer?
Ne yapabilirim ki?
Oh, e para que sirvo?
Size ne yapabilirim ki? Gözlerinizde tuhaf bir bakış var ve randevuma geciktim.
Você está estranho e eu estou atrasada para um encontro.
Ama ne yapabilirim ki?
O que eu posso fazer?
Daha önce de ağzı yandı. Ama ne yapabilirim ki?
Já lhe custou muito caro, mas sempre foi assim.
- Eee, ne yapabilirim ki, ihtiyar?
Que posso eu fazer, meu velho?
Biri çiftçilerin aklını çeler ve kafa kola alırsa,... onları çalmamak için ne yapabilirim ki?
E assim que ele expulsar os agricultores, e trouxer o seu rebanho, que hipóteses terei para trazê-los outra vez?
Ne yapabilirim ki?
O que posso fazer?
- Daha fazla ne yapabilirim ki? - Bilmiyorum.
- Que mais posso fazer?
Hayır, şeker almayacağım, teşekkürler. Bu garip kahvenin tadı gerçekten hiç hoş değil. Ama uyuyamıyorum, başka ne yapabilirim ki?
Esse café é esquisito mas o que vou fazer se não durmo?
Ne yapabilirim ki?
Não sei o que fazer.
Daha ne yapabilirim ki?
Que posso fazer?
Bakire, 26 yaşında, ben ne yapabilirim ki?
Uma virgem aos 26. O que é que podes esperar?
Ne yapabilirim ki?
Que posso eu fazer?
Tutacak balık bulamadım da ondan. Ne yapabilirim ki?
Não conseguia que o peixe mordesse o isco, foi só.
Ne yapabilirim ki?
O que vou fazer?
Ne yapabilirim ki?
Que hei-de fazer?
Ne yapabilirim ki ben?
O que posso fazer, amigo?
Ne yapabilirim ki.
Eu não posso fazer nada.
Gideceğim tabii ki, başka ne yapabilirim?
Vou-me embora, claro. O que queres que faça?
- Daha ne yapabilirim ki? - Sakin ol, delikanlı.
- Então, vou-me embora!
- Ben ne yapabilirim ki?
Como posso ajudar?
Ne yapabilirim ki?
O que podia fazer?
Başka ne yapabilirim ki?
Que posso fazer?
Direnişe yardım edecek misin? Ama ne yapabilirim ki?
Mas o que posso fazer?