English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turc → Portugais / [ N ] / Newgate

Newgate traduction Portugais

27 traduction parallèle
Bu kalıp Newgate'de o asıldıktan hemen sonra yapıldı.
Este molde foi feito em Newgate, imediatamente após ter sido morto.
Jack Sheppard, Newgate hapishanesinin hücresinde, oradan kaçmıştı.
Jack Sheppard, na cela da prisão de Newgate, de onde ele fugiu.
- Newgate hapishanesinden çıkmalar.
- Escumalha da Prisão Newgate.
- Newgate Hapishanesi.
- Prisão de Newgate.
Ne yazık ki o da Newgate'de.
É uma pena que ele esteja em Newgate.
Öyleydi. Ama o şimdi Newgate'de.
Ele está agora em Newgate.
- Newgate'den kaçış yoktur.
- Não há nenhuma fuga de Newgate.
Simms'in birkaç ay önce Clean Willy'nin Newgate'den kaçışını ayarladığını biliyoruz.
Nós sabemos que Simms planeou a fuga de Clean Willy de Newgate há alguns meses.
- Asılmayı izlemeye geldiler.
As multidões que apareciam para os enforcamentos junto à prisão de Newgate.
George Forster adında katil Newgate hapishanesinde yeni idam edilmişti.
Um assassino condenado chamado George Forster acabara de ser enforcado em Newgate
Eğer beni dinlemeniz için sizinle, Newgate'e takip etmem gerekiyorsa, ederim.
- Se tiver que segui-lo até Newgate ter uma audiência consigo, irei.
Bütün Newgate bu konuyla kaynıyor.
Toda a Newgate estava a borbulhar com a noticia.
Southampton'da görüldüğünüz üzere kendi dedikodularımı başlatacağım. Ki bu askerleri ve ilgilenen grupları oraya çekebilir.
Vou iniciar rumores em Newgate de que foi visto em Southampton, o que pode atrair os soldados e outros interessados para longe.
Eve geldim, karımın Newgate'de olduğunu duydum... çocuğum annesinin koruması olmadan bırakılmış, ölmüş veya hastalanmış, ölmüş ve gitmiş, dava dilekçesinin dediğine göre normal bir mezara gömülmüş.
Cheguei a casa, soube que a minha esposa estava em Newgate, a meinha filha deixada sozinha, sem a protecção de uma mãe, morta pela febre, morta e desaparecido, enterrada numa vala comum, sem uma oração.
Newgate Hapishanesi'nin idam sehpalarından yeni geldiler.
Moldagem feita em Newgate, directo da força.
Dinle, Newgate Hapishanesi Müdürü aradı demin.
E consigo? Olhe, recebi uma chamada do director de Newgate.
Newgate Hapishanesi Müdürünü aramanız gerek.
Precisa de ligar para o director de Newgate.
Hapishaneye elini kolunu sallayarak... gidip onunla konuşamazsın.
Não pode simplesmente entrar na prisão de segurança máxima em Newgate.
tek araba mı gidelim? Holmes, Newgate Hapishanesinde değil artık.
Holmes, ela já não está em Newgate.
Newgate Islah evinde bahçedeki bir kavgada dişlerimi kırdım.
Eu tive os meus dentes arrancados durante uma luta no pátio no Newgate Correctional.
Colville 2001'den 2004'e kadar Newgate'de idi. Bu, ilk cinayetlerden bir yıl önce.
O Colville esteve em Newgate de 2001 a 2004, ou seja, uma ano antes dos primeiros homicídios.
Newgate Islah Evi'ne geri gidiyoruz.
Vamos voltar a Newgate Correctional.
Görünen o ki, Dr. Nolan, Newgate'deki Aaron Colville'in dişlerinden protez yapan diş hekimi, son günlerinde ısırık izi cinayetlerini anlamış.
Aparentemente, o Dr. Nolan, o dentista de Newgate que fez as dentaduras baseadas nos dentes do Aaron Colville, só ficou a saber dos assassinatos com dentadas nos dias antes da sua morte.
Bunları Newgate'deki gardiyanlara anlat.
- Pode contar tudo ao novo carcereiro.
Newgate'in dışında sallandırılan bir adam görmüştüm.
Mente, eu vi um homem enforcado fora newgate.
Essie, Newgate Hapishanesi'ne atıldı. Orada dar ağacıyla yüzleşmesi sadece an meselesiydi.
Essie foi levada para a prisão de Newgate, onde o caminho até à forca era apenas uma questão de tempo.
Sonra Newgate Gardiyanı üç tane gerçek beyanatta bulundu :
O carcereiro de Newgate fez então três declarações :

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]