Norbit traduction Portugais
154 traduction parallèle
Adım Norbit Albert Rice. Ben yetimim.
O meu nome é Norbit Albert Rice, e sou órfão.
Norbit! Saçın olmadan nasıl aile edineceksin?
Norbit, como vais encontrar uma família com esse cabelo?
Kimse kel bir Norbit istemez!
Ninguém quer um Norbit com cabelo sujo!
Norbit nereye gittin?
Onde vais?
Haydi, Norbit!
Vai, Norbit!
Haydi, Norbit! Haydi, Norbit!
Vai, Norbit!
Hoşça kal, Norbit.
Adeus, Norbit.
- Norbit.
- Norbit.
- Norbit mi?
- Norbit?
- Adım Norbit.
- Norbit.
Al bakalım, Norbit.
Aqui tens, Norbit.
Bugün birkaç önemli telefon bekliyorum, Norbit.
Estou à espera de umas chamadas importantes.
Zavallı, Norbit.
Pobre Norbit.
Norbit.
Norbit.
Norbit, seninle biraz konuşmak istiyorum.
Norbit, deixa-me dar-te uma palavrinha.
Size Norbit'ten bahsedeyim.
Contar uma história do Norbit.
Norbit'i ben büyüttüm. Öz oğlum gibidir.
Criei o Norbit, como se fosse meu filho.
Şunu söylemek istiyorum : Ratimore ile evlenmene çok çok şaşırdım.
E quero dizer que estou muito confuso, Norbit que tenhas casado com a "rata grande".
Norbit küçük bir çocukken ortalıkta çıplak gezmeyi çok severdi.
E quando era criança gostava de correu nu.
- Bunu sen de biliyorsun, Norbit.
- Que dizes, Norbit.
Yine bir gün, dere kenarında çırılçıplak koştururken zehirli bir yılan sıçrayıp Norbit'i kıçından ısırdı.
E um dia, enquanto corria nu, uma cobra venenosa mordeu-lhe no cu.
Norbit bayıldı.
O Norbit desmaiou.
Norbit'in kıçından zehri emecek miydim yoksa onu ölüme mi terk edecektim?
"Chupo-lhe o veneno do cu ou deixo-o morrer?"
Varsın ölsün.
Norbit vai morrer.
Ama tuhaf, esrarengiz bir şey oldu.
Mas qualquer coisa mística e estranha se passa com o Norbit.
Yılan tarafından ısırılmasına rağmen Norbit ölmedi.
Ainda tem aquele veneno, e não morre.
Git gide daha da güçlendi.
Norbit tornou-se mais forte, e mais forte.
Norbit, senin ta derinlerde büyük bir güce sahip olduğunu biliyorum.
Por isso sei que o Norbit, por dentro, é muito forte.
Buradaki herkese ve en çok da Norbit'e mutluluklar, huzur ve sevgi dilerim. Bir de yeni gorilin için bol bol muz.
Assim digo-vos a todos, e a ti Norbit que te desejo muita felicidade paz e amor e muitas bananas para o teu novo gorila.
Norbit ve Rasputia'ya.
Ao Norbit e à Rasputia!
Norbit, ne yapsan romantik olurdu biliyor musun?
Norbit, sabes o que era romântico?
Norbit sana arabamın koltuk ayarını değiştirme demiştim!
Já te disse que quando andasses no carro, não ajustasses o assento.
Norbit geliyor, her zamanki gibi tam saatinde.
Vem aí o Norbit, à mesma hora de sempre.
Pezevenklik yaptığımız günlerdeki gibi, Norbit.
- Os bons velhos tempos, quando éramos chulos.
Norbit, yeni bir ayakkabı almak ya da saçını kestirmek ister misin?
Não estás interessado nus sapatos novos, ou num corte de cabelo?
Buster burada misafir.
Norbit, o Buster é nosso convidado.
Norbit!
Olá, Norbit!
Madem koşmak istiyorsun, Norbit bir koşu gidip bana kaburga alıver.
Se gostas de correr tanto... porque não corres até ao "Rib Shak"... e me trazes... uma dose de grelhados?
Norbit! Ne yapıyorsun?
Norbit, mas que se passa?
Norbit, ilginç bir kukla gösterisiydi.
Uau, Norbit, que espectáculo de marionetas.
Norbit.
Norbit...
Norbit, baksana.
Norbit, olha...
Norbit!
- Norbit?
Norbit, bu nişanlım, Deion Hughes.
Apresento-te o meu noivo, Deion Hughes.
Deion emlak işlerinde tecrübeli olduğundan yetimhaneyi almama yardım edecek, Norbit.
Ele tem experiência em imóveis, e vai-me ajudar a comprar o orfanato.
Çok heyecanlıyım! Dur bakalım, acele etme.
- Norbit, estou tão emocionada...!
Lanet olsun, Norbit!
Maldito sejas, Norbit!
Sen bir hiçsin ve bensiz hep öyle kalacaksın, Norbit!
Não és ninguém sem mim, e nunca serás!
Norbit, lütfen, hamileyim!
Estou grávida!
Evet, Norbit, anlamadın mı?
Não se nota? Estou com uma barriguinha.
Ben Norbit'i seçiyorum. - Olamaz.
Escolho...