Oakley traduction Portugais
110 traduction parallèle
Orada dururken, Emma Newton gibi gözükmüyorsun. 46.Burnham Caddesi, St Paul, Minnesota'dan Emma Spencer Oakley gibi görünüyorsun.
Aí não pareces a Emmy Newton, pareces a Emmy Spencer Oakley, do 46 da rua Burnham,
Bay Greene, kayınbiraderim Bay Oakley.
Sr. Greene, este é o meu cunhado, o Sr. Oakley.
- Nasılsınız Bay Oakley?
- Como está, Sr. Oakley?
Ne yapıyordunuz?
Nós achamos que sim. O que tem feito, Sr. Oakley?
- Depozito için bir fiş yazabilirseniz.
Se quiser preencher o talão de depósito, Sr. Oakley.
Bayan Greene, sizi amcamla tanıştırmak istiyorum, Bay Oakley.
Sra. Greene, apresento-lhe o meu tio, o Sr. Oakley.
- Hoşça kalın, Bay Oakley.
Adeus, Sr. Oakley.
- Hoşça kalın, Bay Oakley.
- Adeus, Sr. Oakley.
- Joe, Bay Oakley'i dışarıda görebilirsin.
Joe, acompanha o senhor à porta.
- İyi akşamlar, Bay Oakley. - İyi akşamlar.
Boa noite, Sr. Oakley.
İsminiz nedir? Oakley.
Como é que se chama?
Charles Oakley.
Charles Oakley.
Tanıklar fotoğrafı gördükten sonra Oakley'in o adam olup olmadığını anlayacağız.
Assim que a testemunha vir a foto, saberemos se o Oakley é o nosso homem.
Özgürlük hakkında daha sonra konuşmak zorundayız, Bay Oakley.
Um dia destes, falaremos sobre liberdade.
Çok iyi arkadaşımız Bay Oakley.
Ao excelente Mr. Oakley!
Bu Annie Oakley, Dorothy Lamour ya da Madam Chiang Kai-Shek falan değil.
Não é Annie Oakley, Dorothy Lamour nem a Mme. Chiang Kai Shek.
- Annie Oakley'i falan kastetmiyorum.
- Não me refiro a Annie Oakley. - Quanto?
Oakley, Green, burası mı?
Oakley Green, chegámos.
Sonunda Annie Oakley, ha?
Prémio para o melhor atirador, hã?
Annie Oakley gibi ateş edebilen, Belle Starr gibi ata binen ve hiçbir şeyden korkusu olmayan bir kadın bulmam lazım.
- Onde vais? - À cidade. Tenho de encontrar uma mulher, que atire como a Annie Oakley, monte como a Belle Starr, e que não tenha medo de nada.
Tom Oakley.
Tom Oakley.
Tom Oakley'le tanıştın mı?
Já conheces o Tom Oakley?
Larry, Tom Oakley ve Andy Civella buradalar.
Larry, o Tom Oakley e o Andy Civella estão aqui.
- Dikkatli ol, Annie Oakley.
Cuidado, cowboy.
Onunla Annie Oakley olduğu için evlenmiyorum.
Isto não é bem o que ela gosta. Eu não vou casar com ela porque ela é a Annie Oakley.
- Annie Oakley kim?
Quem é a Annie Oakley?
Hazır mısın, Calamity Jane?
Estás pronto, Annie Oakley?
- Evet. Bay Oakley.
É o Sr. Oakley.
- Tom Oakley.
Tom Oakley.
Bay Oakley benimle görüştüğünüz için çok teşekkür ederim.
Sr. Oakley agradeço-lhe muito por me receber. Pronto.
Bay Oakley...
Sr. Oakley...
Delta Oakleys takmak isterse kendisi bilir. Ben bunu taktığınızı bir daha görmeyeyim.
"Se a Delta quer usar Oakley, é problema deles."
- Kafandaki şapkadan, Annie Oakly.
- O que tens na cabeça, Annie Oakley.
- Anlaşılan aynı zamanda büyük bir Annie Oakley hayranıymış.
- E, pelos vistos, boa atiradora.
Ben Annie Oakley'im!
Sou a Annie Oakley.
Bu Oakley'in oğlu.
Ele é o filho do velho Oakley.
Hey Oakley, merak etme evlat...
Ei, Oakley. Não te preocupes, filho.
Inman! - Oakley!
Estou aqui!
Ben, Annie Oakley'den daha iyiyimdir. - Sen de tam menzilimde duruyorsun. - O kahrolası kafanı çoktan uçurabilirdim.
- sabes que, sou melhor que qualquer um de Los Angeles, e tenho-te no ponto de mira.
Kendini ne sanıyor? Keskin nişancı Annie Oakley mi?
Quem pensa ela que é, a Annie Oakley?
10 Şubatta iki haftalığına Oakley, Idaho'ya gitmişler.
Foram para Oakley, Idaho, 10 de Fevereiro, por duas semanas.
Oakley Oteli.
Pousada Oakley.
O-Oakley Oteli mi?
Pousada Oakley?
Oakley Otel.
Pousada Oakley.
Unut bunu, Annie Oakley.
- Esquece, Annie Oakley.
- Merhaba, Bay Oakley.
Olá, Sr. Oakley.
Adım Tom Oakley.
Tom Oakley.
Thomas Oakley adına kayıtlı.
Thomas Oakley, congressista.
Oakley bana çekici versene evlat.
Concentrem-se no martelo, rapazes.
Oakley!
Oakley!
Oakley'de 190 yolundan çıkıyor.
Ele está a descer a 190 em Oakley.