Odum traduction Portugais
126 traduction parallèle
Çok memnun odum, Jim.
Comportem-se normalmente e não digam nada estúpido.
Emekliliğime yedi gün kala devriye odum.
A sete dias da reforma sou rebaixado a patrulha.
Tanıştığımıza memnun odum.
Prazer em conhecê-la.
Odum koptu!
Pregaste-me cá um susto.
Martin Odum diye biri yok.
Não existe nenhum, Martin Odum.
Uzakta olunca Martin Odum'u kendinden ayırabiliyors- -
Enquanto puder fechar-se do Martin Odum, você pode...
Ajan Rice? Ben Martin Odum.
Agente Rice.
Yukarı katta, Gizli Görevlerde çalışıyorum.
Martin Odum. Trabalho aqui em cima no DCO.
Gerçekten Martin Odum olduğunu mu sanıyorsun?
Na verdade achas que és Martin Odum?
Martin Odum'un sadece bir efsane olduğunu.
Esse Martin Odum, é só uma lenda.
Ajan Odum'un maktulün yanında durduğunu ve sonrasında olay yerinden kaçtığını gösteren video var elimde.
Tenho imagens de testemunhas que mostram o Agente Odum, perto da vítima e depois, a deixar o local.
- Martin Odum diye biri yok, o bir efsane.
Não há nenhum Martin Odum. Ele é uma lenda.
Evet, şüphesiz Martin Odum elimizde en kıymetli ajan, ama sağlıklıyken.
Sim, Martin Odum é o melhor trunfo, não há dúvidas, quando está bem.
- Martin Odum. - Neden?
- Martin Odum.
Odum geçen gün yanıma gelip bana bir cinayeti sordu.
- Porquê? O Odum perguntou-me sobre um homicídio.
Diğeri o değil mi, Martin Odum?
É ele, não é? É o Odum?
Odum'un bana o platformda olduğunu söylememesi oldukça şüpheli geldi.
Achei suspeito o Odum, nunca me ter dito que estava naquela estação.
Yani Bay Odum'la konuşup olayla ilgisini neden doğru anlatmadığını sormak isterim. - Şu an müsait değil.
Então, eu gostava de falar com o Sr. Odum, e ver porque escondeu o seu envolvimento.
Pekâlâ, Bay Odum müsait olunca onunla konuşmak istediğimi söylersiniz.
Quando o Sr. Odum estiver disponível...
Elimde Odum'un olay yerinde kurbanın yanında çökerken görüntüleri var.
Eu tenho um vídeo do Odum a ajoelhar-se sobre a vítima.
Ayrıca ilk başta Odum orada olmadığına dair yalan söyledi.
O Odum ao mentir-me sobre estar no local do crime.
Bu kadar erken mi?
Odum?
- Çok kısa sürede bize çok sağlam...
O que acha do Odum?
Odum bu büyüklükte bir dosyada güvenebileceğim tek adam. Onun taktikleri konusunda içim rahat.
Odum é o único Agente a quem confio esta operação.
Bakın, Martin Odum soruşturma görevlisine yalan söylediği,... hunharca işlenmiş cinayetin görgü tanığı.
Não quero atrapalhar ninguém. O Martin Odum é testemunha de um homicídio brutal, no qual ele mentiu a um Agente investigador.
Bence sen de pek emin değilsin.
- Não vou desistir, até descobrir porque o Odum estava naquela estação.
Bence Martin Odum vahşi bir cinayetin baş tanığı.
O Martin Odum é testemunha de um homicídio brutal.
- Odum bir haftadır o efsaneyi oynuyor. - Şimdiden içlerine girmeyi başardı.
Está disfarçado há uma semana e já está penetrado no esquema.
Nelson Gates, koskoca GOD'nin müdürü, geçen gece evime geldi.
- Tu és quem me vai dizer. Nelson Gates, chefe do DCO, foi à minha casa e mandou-me esquecer o Martin Odum.
Ajan Odum, gizli bir plan önerdi. Efsanesini, Albay'a karşı oynamaya devam edecek.
O Agente Odum propôs-se actuar por meio do seu disfarce, com o Coronel.
Teknik olarak, gizli görevde de olsa Ajan Odum'un gözetiminde olacak.
Tecnicamente, ele ia estar sob a custódia do Agente Odum. Só que disfarçado.
Artık McCombs'u öldürenin Odum olduğunu düşünmüyorum.
Eu já não acredito que o Odum matou o McCombs.
Ama artık elimizde ikinci bir kurban var. Artık Odum'un şüpheli olduğunu düşünmüyorum ama olayın tam ortasında bulunuyor.
Mas agora temos uma segunda vítima, e acho que o Odum não seja um suspeito, mas, de alguma maneira, ele está envolvido.
- Gerçek de Odum'un daha şimdiden iki kişinin ölümüne yol açmış bir olayın içinde olduğu.
A verdade é que o Odum está envolvido, em alguma coisa que já matou duas pessoas.
Ben de FBI'danım, aynı Odum gibi.
Mas sou um Agente, assim como ele.
Adım Martin Odum.
O meu nome é Martin Odum.
Adı ya Len Barlow ya da Martin Odum.
O nome dele é Len Barlow ou Martin Odum.
Ajan Odum'la görüşebilir miyim, lütfen?
Posso falar com ele, por favor?
Sana Martin Odum olmadığını söyleyen adam hani?
O homem que te disse que não és o Martin Odum?
Odum çok konuşkan biri değil, demek istediğimi anladıysan.
O Odum não é de muitas conversas, se é que me percebes.
Evet, ama Odum Irak'ta değildi, değil mi? Bildiğimiz kadarıyla.
Até onde sabemos, o Odum não estava no Iraque.
Gerçekten Martin Odum olduğunu mu? sanıyorsun?
Achas mesmo que és o Martin Odum?
Martin Odum diye biri yok.
Não há nenhum Martin Odum.
Martin McDonald Odum.
É Martin MacDonald Odum.
Ajan Odum.
Agente Odum.
Martin Odum.
Martin Odum.
- Martin Odum, efendim. - Odum mu?
Martin Odum, senhor.
- Siz Odum hakkında ne düşünüyorsunuz?
McGuire?
Gerçek anlamda, binlerce insanın hayatı tehlikede olabilir. - Martin Odum o platformda ne yapıyordu öğrenmeden vazgeçmeyeceğim. - Vazgeç.
Literalmente, milhares de vidas estão em jogo.
Ben özel Ajan Odum, efendim.
Agente especial Martin Odum, senhor.
Peki ya Odum?
E o Odum?