Oenomaus traduction Portugais
73 traduction parallèle
Oenomaus...
Oenomaus...
Melitta'nın Oenomaus'a verildiği gibi.
Como a de Melitta foi dada ao Oenomaus.
Oenomaus'a Gannicus'ı haneden ayrılmaya hazır etmesini söyleyin.
E diz ao Oenomaus para preparar Gannicus para sair.
Siktiğimin ağını mı kullanacağım ben, Oenomaus?
Uma merda de rede, Oenomaus?
Bunu Oenomaus'a ver.
Leva isto ao Oenomaus.
Çünkü yalan olmazdı, daha derinlerde birimiz Oenomaus'a söyleyeceğiz.
Porque não fazer era uma mentira maior do que a que contamos ao Oenomaus.
Halk Oenomaus'u bir kez daha kumların üstünde görmeyi nasip ettikleri için Tanrılara karşı gayzer gibi boşalacak!
A multidão vai gozar com abundância, a ensopar os deuses, reunidos para testemunhar... Oenomaus mais uma vez nas areias!
Oenomaus Theokoles'in karşısında yaralandığından beri Okul'da iyi bir üne kavuştu.
Tornou-se importante neste ludus desde que o Oenomaus foi ferido pelo Theokoles.
Ulu Oenomaus'un kendini kanıtlaması için sokaklar uygun yer değil.
A rua não é o lugar do lendário Oenomaus fazer o seu regresso.
Oenomaus?
Oenomaus?
Eğer Oenomaus bardağındakini bitirdiyse tabii?
Talvez quando Oenomaus acabar de se refrescar?
Oenomaus'un öğrettiklerini uygula, damganı böyle kazanabilirsin.
Segue as instruções do Oenomaus e ganharás a marca.
Cesaretin timsali Barca veya Oenomaus...
Talvez o Barca ou o Oenomaus, que lutou tão corajosamente...
Oenomaus sizi çok iyi eğitti.
O Oenomaus treinou-te bem.
Ve de Oenomaus'a Doctore görevini üsteleneceğini söyle.
E informa o Onomaeus de que vai ocupar a posição de doctore.
Beni dengin mi sanıyorsun Oenomaus?
Achas que estás ao mesmo nível que eu, Oenomaus?
Sana öğrettiğim bu mu Oenomaus?
Foi isso que te ensinei, Oenomaus?
Değerli olduğunu kanıtla Oenomaus.
Demonstra o teu valor, Oenomaus!
Sizlere Oenomaus'ı sunuyorum!
Apresento-vos Oenomaus!
Oenomaus!
Onomaeus!
Selefinin talihsiz ölümü neticesinde Oenomaus'ı halefi olarak seçtim.
Após a desafortunada morte do seu antecessor. Escolhi Onomaeus como substituto, sabendo que ele...
Çok emin konuşuyorsun, Oenomaus.
Palavras fortes, Oenomaus.
Oenomaus, Crixus'a yenilirsem böyle olacağını söylemişti.
Oenomaus avisou-me, se perdesse para Crixus.
Oenomaus, hücrene geldiğini bilmemeli.
Oenomaus não pode saber que ela foi à tua cela.
Oenomaus... O çok nadir bir kadındı.
Oenomaus ela era uma mulher única.
Bakireliğin kıymetli bir hazine gibi saklanacak ve sadece layık olana verilecek. Melitta'nın Oenomaus'a verildiği gibi.
A tua virgindade será preservada como um bem precioso e dada apenas aos mais merecedores, tal como a Melitta foi dada ao Oenomaus.
Oenomaus'a Gannicus'ı haneden ayrılmaya hazır etmesini söyleyin.
Junta as cinzas do meu pai, e diz ao Oenomaus para preparar o Gannicus para sair daqui.
Oenomaus, this is how it must be.
Tem de ser assim.
Hayır, ona Oenomaus derlerdi.
Não, Oenomaus era o teu nome.
Artık Doctore değil, eğitmen vekili olacak ve Oenomaus gibi onurlu bir ünvan alacaksın.
- Não serás mais meu doctore. Vais vestir o manto de lanista. E serás calorosamente recebido com o nome, Oenomaus.
Yeni efendini selamla Oenomaus.
Saúdem o vosso novo mestre, Oenomaus.
Burası şampiyonların hanesi Oenomaus.
Isto é uma casa de campeões, Oenomaus.
Oenomaus...
- Oenomaus...
Sesini kesip Oenomaus'u dinle.
Fecha a matraca e presta atenção ao Oenomaus.
Oenomaus dönüşünden pek memnun değil gibi.
O Oenomaus não parece animado com o teu regresso.
Oenomaus inanıyor.
O Oenomaus acredita nela.
Onun adı Oenomaus. Ve o sıradan bir adam değildir.
Chama-se Oenomaus e não é um homem qualquer.
Oenomaus bir titandır.
O Oenomaus continua um gigante.
Benim borcum Oenomaus'adır.
Estou em falta com o Oenomaus.
Karısının onu doğmamış çocuğundan etme niyetini nasıl öğrendiğini söylediğim an ya da Oenomaus'u getirmemde Tanrıların bir ilgisi olmadığını söylediğim an...
Basta uma palavra minha sobre o seu conhecimento da intenção da mulher dele de o privar do seu filho morto, ou sobre como os deuses não tiveram nada a ver com a entrega do Oenomaus.
Oenomaus'a bir borçtan bahsettin.
Falaste de uma dívida para com o Oenomaus.
Oenomaus uyandı.
O Oenomaus acordou.
Oenomaus'a ettim.
- Já falei com o Oenomaus.
Bizzat Oenomaus eğitti.
- Treinado pelo próprio Oenomaus.
Oenomaus- -
Oenomaus...
Hayır, Oenomaus'u bulmalıyız!
Não! Temos de encontrar o Oenomaus!
Oenomaus.
Oenomaus.
Oenomaus.
Oenomaus...
Oenomaus- -
Acabaram-se as palavras.
Oenomaus - -
- O Oenomaus...
Oenomaus!
Oenomaus!