Olabilir traduction Portugais
105,735 traduction parallèle
Her şey olabilir. Bomba olur.
Pode estar aí qualquer coisa.
Peşimi bırakmayan boktan belalardan kaçmanın tek yolu bu olabilir.
Esta deve ser a única forma de evitar as merdas que me estão sempre a acontecer.
Olabilir.
Talvez.
Ama misafirim susamış olabilir.
Mas a minha convidada é capaz de ter sede.
Bence hoş olabilir.
Acho que seria simpático.
En az iki ceza çıkar ama üç de olabilir.
São duas repreensões, sem dúvida, e talvez até dissesse três.
- Yardımcı olabilir miyim?
- O que queres, afinal?
- Yardımcı olabilir miyim?
- Posso ajudar-te?
- İkisi de olabilir.
- É válido para ambos.
Donu klamidyaya bulanmış olabilir.
Deve ter gosma de clamídia nas cuecas.
- Kızlar, yardımcı olabilir miyim?
- Meninas, posso ajudar-vos?
- Çoktan gelmiş olabilir!
- Pode já estar cá dentro!
Gözaltına alınmış olabilir mi?
Não acham que... Será que foi preso?
Hükümet, haber bültenlerini kontrol ediyor olabilir ama insanların ne giydiğine karışamaz.
O governo pode controlar as notícias, mas não devia controlar o que as pessoas vestem.
- Latin olabilir.
- Pode ser latina.
Göstermelik olabilir.
Pode ser só a fingir.
Başka bir yerde olabilir.
Talvez seja melhor noutro local.
- Dazlaklardan biri olabilir mi?
- Talvez uma das skinheads?
Ama erkek parmağı hoş olabilir.
Mas ter o dedo de um homem seria agradável.
Cebini dolduran dişlek bir orta düzey yönetici yüzünden olabilir mi?
Uma gerente média de grandes favolas com buracos nos bolsos?
Çünkü yaprakların arasında kene ve örümcek olabilir.
Uma pilha de folhas pode ter carraças e aranhas.
Bence açlıkla, susuzlukla, üstüne bir de kaçırılıp işkence görmekle alakası olabilir.
Acho que não dormir e não comer, enquanto também somos raptadas e torturadas pode ter ajudado.
Yardımcı olabilir miyim?
Posso fazer algo para ajudar?
Herhangi bir yer olabilir mi?
Se pudesse ir aonde quisesse?
- Tanıması gerekmiyor, ama öfkesinin kaynağını temsil ediyor olabilir.
- Ele não precisava, mas pode ter sido uma substituta da sua raiva.
Yardımcı olabilir miyim?
Posso ajudar?
Evet, oğlunun tacizini düşününce Scarpa'nın annesi bunu zalim bir şaka olarak görmüş olabilir.
Bom, dado o abuso do filho dela, a mãe do Scarpa decidiu fazer uma piada cruel.
- Ama nasıl olabilir?
Como isso é possível?
Delactivene yardımcı olabilir ama Raven ilaçları kilit altında tutuyor.
O Delactivene talvez ajude, mas a Raven tem os medicamentos bloqueados.
Bizimkilere ihtiyacım olabilir sahiden.
Afinal, parece que vamos precisar do meu povo.
Gevşek bir döşeme kötü düşüşe neden olabilir.
Alguém ainda cai com uma tábua solta.
Korumamıza ihtiyacın var çünkü herkes ve hatta anneleri bile peşinden geliyor çünkü bildiklerin geri tepmeye neden olabilir.
Precisa da nossa protecção. Porque toda aquela malta virá atrás de si. Porque o que você sabe pode causar repercussões.
Bu adam yalancı. Bizimle oynuyor olabilir.
Este tipo é mentiroso, pode estar a enganar-nos.
Yaşamak için yardımımıza ihtiyaç duyduğundan olabilir.
Pode ter sido por precisar da nossa ajuda para sobreviver.
Frekanslara girmiş olabilir. Bu modelde yapamaz.
Ele pode já ter entrado nessas frequências, mas não conseguirá fazê-lo com este modelo.
Mileva bahsetmiş olabilir.
É possível que ela tenha dito.
Benim inancıma göre evren o kadar olağanüstü ki onu sadece Tanrı yaratmış olabilir.
Acredito que o Universo é tão extraordinário que apenas Deus o poderia ter criado.
Olabilir.
Pode ser.
- Yardımcı olabilir miyim?
Posso ajudá-lo?
Ofiste olabilir belki.
Talvez no escritório.
Striptiz her kızın rüyası olabilir ama her kızın harcı değildir.
Fazer strip pode ser o sonho de todas as mulheres, mas pode não ser para todas.
Gelip geçici bir heves olabilir.
Pode ser só uma fase.
Nasıl mümkün olabilir?
Como é possível?
ıyi de kim ötmüş olabilir?
Mas quem?
Ama olabilir eğer doğru inşa edilirse.
Mas pode ser se for construída por bons motivos.
Bana çarptığını fark etmemiş olabilir.
Pode não ter percebido que me bateu.
İlk seferler eğlenceli olabilir.
As primeiras vezes podem ser divertidas.
Bu klima şirketi pek hata yapmaz ama olabilir. Tamam.
O que é estranho no Pleats, mas tudo bem.
- Olabilir.
- Talvez.
Olabilir.
Talvez tenha.
Senin memleketin gibi sıcak bir yerde dükkân açsak yararımıza olabilir.
Pode ser benéfico para ambos se eu trabalhar num local quente, como onde tu estás.