Omec traduction Portugais
145 traduction parallèle
Bir çocuğa ECMO * için kanül sokmam gerekiyor da.
Tenho um miúdo para OMEC.
Bu bir Omec alaşımı.
É de metal Omec.
Tebrikler, kendinize özbeöz bir Omec buldunuz.
Parabéns. Encontraram uma verdadeira Omec.
Bu ismi duymuştum ama yok oldular demişlerdi.
Omec? Ouvi falar no nome, mas que se extinguiram.
Votanlı bir arkadaşım bugün Omec ile ilgili bir hikâye anlattı.
Bem, uma Votan amiga minha, estava a contar-me uma história hoje sobre os Omec.
Yamyamlar sadece kendi türlerini yerler ama Omec bizleri yemeyi tercih eder.
Os canibais comem a sua própria espécie, enquanto que os Omec, nos preferem comer a nós.
76 yılda bir Omec gezegeni aslında buradadır diğer Votan gezegenlerine yaklaşır.
A cada 76 anos, o planeta natal dos Omec, que é aqui, aproximar-se-ia dos outros planetas Votan.
Omec devasa uzay gemileriyle gelirler atalarımızdan binlercesini yanlarına alarak kaybolurlar.
Os Omec vieram em naves espaciais gigantes e levaram milhares de milhares dos nossos antepassados.
Hasat edilenler köle olarak tutulurlar ta ki Omec efendileri onlardan sıkılana dek.
Aqueles que eram colhidos eram mantidos como escravos até os seus mestres Omec se entediassem.
Omec'ler tamamen gerçek ve çok tehlikelilerdir.
Os Omec eram muito reais, muito perigosos.
Başkan babama Omec hakkında bir şey soruyor sonra da NeedWant'da bir tanesi ortaya çıkıyor. Ne?
A Presidente foi à banca do meu pai para lhe perguntar sobre os Omec e depois um deles apareceu à porta do NeedWant.
Sen Omec'i gördün mü?
O quê? Viste um Omec?
Baban ona Omec dediğin için seni dövmemiş miydi?
O teu pai não te bateu uma vez por o chamares de Omec?
Onu neden öldürmedin? O Omec'i?
Porque é que não o mataste?
Her şeyi öldürüyorsun.
Aquele Omec?
Gel buraya küçük Omec.
Anda cá, pequena Omec.
Omec.
Omec.
Omec'i öldürün!
Matem os Omec!
Seni Omec büyücüsü, zayıfların düşmanı, şeytansın!
Seu feiticeiro Omec, opressor dos fracos, demónio!
Bu Omec oğlumu öldürdü!
Essa Omec matou o meu filho!
Omec fizyolojisine yararlı birçok kullanım şekli vardır.
Tem muitas aplicações que são benéficas para a fisiologia Omec.
Omec'ler artık küçük ırkları öldürmüyor, ama bu seni ilgilendirmez.
Os Omec já não consomem as raças inferiores, mas isso não te diz respeito.
- Omec dili konuşmak için çok gençsin.
- És jovem para falar Omec.
Çocukken bize anlatılan uyku öncesi hikâyelerde Omec'ler "Muhteşem Büyücüler" olarak anlatılırdı.
Nas histórias de embalar da minha infância, os Omec eram conhecidos como os Grandes Feiticeiros.
Efsaneye göre Omec ile karşılaşan bir kız ona delicesine aşık olur Dehşet Hasadı'nda kaybolur ve bir daha geri dönmezmiş.
Diz a lenda que se uma rapariga se cruzasse com um Omec, iria apaixonar-se profundamente e seria arrastada na Colheita Temida, para nunca mais ser vista.
Et konusunda uzmanlaşmış bir Omec daha lezzetli şeyler tercih eder sanırım.
Como um connoisseur da carne, acharia que um Omec iria preferir algo um pouco mais apetitoso.
- Omec gemilerine ne oldu?
O que aconteceu às naves Omec?
Votanlar Omec'lerin bu cenneti yani dünyayı ellerinden çalacaklarından korktular.
Os Votan temiam que os Omec roubariam este paraíso, esta terra, de debaixo dos seus narizes.
Sorunsuz çalışan bir Omec savaş gemisi bütün Votan Birliğini yok edebilir.
Uma nave de guerra Omec completamente funcional podia destruir a Corporação Votanis toda.
Gizli bir iğnenin içine doldurdum cinsel ilişki esnasında Omec'e enjekte edeceğim.
Vou encher uma agulha escondida e injetar o Omec durante o coito.
Omec'i öldürmek.
Matar o Omec.
Ama Omec öldü mü? Hayır.
Mas está o Omec morto?
- Omec'i vurmak aptalca bir plan.
- Alvejar o Omec é um plano estúpido. - E porquê?
Omec'lerin yaşlandıkça güçlendiklerini öğrendim.
Aprendi que os Omec tornam-se mais fortes à medida que envelhecem.
Sinirli bir Omec'in de yapacağı şey, seni yakalayıp ayaklarından asıp, sırtından ikiye ayırmak olacaktır.
Um Omec irritado é capaz de te caçar, pendurar-te pelos tornozelos e separar-te da tua coluna.
Omec, Nolan ve Irisa'yı kapsülden dışarı çıkarırken bu bağlantıyı kopardı.
O Omec rompeu a ligação, quando tirou o Nolan e a Irisa da cápsula.
Kamplarının üzerinde uçan bir Omec gemisi onları çok korkutur.
A imagem de uma nave Omec sobre o acampamento deles iria aterrorizá-los.
Diğer kurtulan Omec'leri bulabilmek için tek umudumuz o gemi.
A única esperança de encontrarmos outros sobreviventes Omec é com aquela nave.
Tek ihtiyacım olan bir Omec dronu.
Só preciso de um drone Omec.
Yeni Indogene'ler yaratmak Defiance halkını bize düşman eder. Biz Omec'iz.
Criar novos Indogenes iria virar Defiance contra nós.
Bizden aşağı ırklarla besleniriz.
Somos Omec.
- Bir Omec için.
- Uma vida Omec.
Bu bir Omec geleneğidir birçok eşe sahip olmak.
É tradição para os Omec terem vários parceiros... Na família ou fora dela.
Omec güzelliği hangimizin yargılandığıyla ölçülür.
A beleza Omec é o padrão pelo qual os restantes de nós somos julgados.
Teşekkür ederim, Omec.
Obrigado, Omec.
Sen bir Omec değilsin.
Não és Omec.
Omec artık güvende olduğumuzu söyledi.
O Omec disse que estaríamos agora a salvo.
Omec dostlarımızın sayesinde, madenler yeniden açılıyor. Ve gulanit kolay bir şekilde çıkarılıyor.
Graças aos nossos amigos Omec, as minas estão abertas e a gulanite está a sair a um ritmo rápido.
Omec'e inanmıyorum.
Não acredito nos Omec.
Burada kesinlikle bir Omec var.
Há mesmo uma Omec aqui dentro.
Alsana Omec.
Omec.