Onsekiz traduction Portugais
90 traduction parallèle
Onyedi, onsekiz, ondokuz.
Dezassete, dezoito, dezanove.
Onsekiz ay önce Dünya dışında bir yerde zeki canlılar bulunduğunun ilk kanıtı bulunmuştur.
Há 18 meses a primeira prova de vida inteligente fora da Terra foi descoberta.
İki-onsekiz.
2-18.
- Haftalık onsekiz dolar.
- Dezoito dólares por semana.
- Onsekiz.
- Dezoito.
On da onsekiz.
Dezoito em dez.
- Onsekiz bin dolar.
- Dezoito mil.
Onsekiz!
Dezoito!
İcraatsız geçen onsekiz yıldan sonra, bir günde iki kez.
Dezoito anos de nada e agora, duas vezes nmn dia.
Siyah onsekiz.
Dezoito preto.
- Siyaz onsekiz kazandı.
- Dezoito preto é o vencedor.
Onsekiz, belki de yirmi yaşında.
Uns 18 ou 20 anos.
Üzerime beni beş yıl boyunca hiçliğe gömen onsekiz tekerlekli bir kamyon gönderdi.
Ele atirou um camião em cima de mim, e pôs-me no nada durante cinco anos!
- Onsekiz dakika.
- 18 minutos.
dinle çocuğum onsekiz yıl önce sen annenin karnındayken...
Escutem. Faz 18 anos, quando ainda não nascia...
Onsekiz!
18!
Darren Roskow, "Anne" olarak da tanınıyor. Ev hırsızlığından onsekiz ay Dannemora'da yattı.
Darren Roskow, conhecido por "Mother", 18 meses em Dannemora por assalto concluído.
Onsekiz dolar borçlusunuz.
Mais o "Saigon". Faz $ 80.
- Phill? - Onsekiz.
- 17, e ele 18 anos.
Onsekiz aylık deneysel araştırma!
18 meses de pesquisa experimental perdidos!
- Evlat kaç yaşındasın? - Neredeyse onsekiz.
- Quantos anos tem?
Onsekiz kişi oldürdü!
- 18. - 18 o quê?
Saatler beşi onsekiz dakika yirmibir saniye geçiyor...
( são 5 horas, 18 minutos e 21 segundos. )
Ondört... onbeş... onaltı... onyedi... onsekiz... ondokuz... ondokuz... yirmi- -
- Catorze. - Catorze... quinze... dezesseis... dezessete... dezoito... dezenove.
Onsekiz yaşından fazla görüneceksin. - Kahretsin.
Tu sabes que tens que ter mais de 18 anos.
Onsekiz? !
Dezoito?
Onsekiz yaşında ajanlarımız bile var!
Temos agentes que só têm 18 anos!
Onsekiz! Ondokuzumdan iki ay aldım, yemin ederim!
Tenho 18, juro,
Onsekiz, efendim.
Dezoito.
Onsekiz mi?
Dezoito?
Sen onsekiz yaşında mısın?
Tens 18?
... onsekiz ondokuz...
... dezoito... dezanove...
- Bir-onsekiz doğu.
- 1 / 18 a oeste.
Tamam, şimdi onsekiz ekim akşamına geri dönelim.
Vamos então para a tarde de 18 de Ouvocebro.
Evet, onsekiz eylül.
Sim, 18 de Ouvocebro.
Onsekiz yaşındasın.
Você tem 18 anos.
- Onsekiz.
Dezoito.
Bir bin, iki bin, üç bin, dört bin, beş bin onsekiz bin, ondokuz bin yirmi bin.
mil e um, dois mil e um, três mil e um, quatro mil e um. dezoito mil e um, dezanove mil e um. vinte e um mil.
- Kocam onsekiz yıldır ölü istediğim şeyi sen veremezsin. çünkü sen evlisin..
- O meu marido morreu há 18 anos... o que eu preciso não me podes dar porque estão casados.
bir, onsekiz, yüz...
Um, dezoito, cem...
itiraf ediyorum o onsekiz kişiyi öldürmedim.
Eu não matei 18 pessoas, admito.
- Sıcak hava balonuyla onsekiz saat. - Ha-ha-ha.
18 horas de balão.
Onsekiz-tekerlekçi?
Dezoito putos?
Onsekiz yıl.
Dezoito anos.
Onsekiz.
Dezoito.
Aradan onsekiz yıl geçmişti.
18 anos haviam passado.
ONSEKİZ AY.
Como sempre. Obrigado. 18 meses.
Onyedi, onsekiz.......
17,18... 19, 20....
ONSEKİZ AY SONRA
DEZOITO MESES DEPOIS
Onsekiz.
18.
Onsekiz.
18?