Ormanda traduction Portugais
3,872 traduction parallèle
Seninle ormanda buluşacağım. Tehlike kimin umurunda?
O que importam os perigos?
Peki ormanda neden yalnızsın?
Porque estás sozinha na floresta?
- Ormanda tek başına dolaşmana izin mi verdi?
E ele deixa-te andar sozinha, pela floresta?
Her şey olabilir ormanda!
Tudo pode acontecer na floresta
Aptalca bir şeyler olabilir ormanda!
Os disparates acontecem na floresta
Doğru ve yanlışın önemi yoktur ormanda.
Certo ou errado Não importa na floresta
Ormanda tek başına ne kadar cesur olduğunu ve beni ne kadar canlı hissettirdiğini!
Quão corajosa és, sozinha na floresta. E quão vivo me fizeste sentir.
Ormanda yaşayan kimse yok!
Ninguém vive na floresta
Ama hayat yalnızca anlar olsaydı o zaman ormanda yaşayanın önce bir cadı sonra bir çocuk ve sonra bir prens ya da bir an olduğunu bilebilir miydin hiç?
Mas se a vida fosse só momentos Nunca saberias que tinhas vivido um Primeiro uma bruxa, depois um filho Depois um príncipe, mais um momento
Ormanda bir yere bir çukur açıp o kadının kimliğini içine atıp gömeceksin.
Cava um buraco no bosque e enterra lá a identidade dela.
Eğer o çanta orada değilse ormanda bir delik açar ve seni içine gömerim.
Juro por deus, se o saco não estiver lá, escavo um buraco e enterro-te na floresta.
Yani ormanda bir yerde olduğunu biliyorum ama.
Quer dizer, sei que foi algures na floresta.
- Ormanda yaşayan bir şeyler hakkında.
Sobre alguma coisa que vivia nestas florestas.
Ben gençken, ormanda kaybolan bir çocuk vardı.
Bom, quando eu era jovem, um miúdo perdeu-se na floresta.
Ya ormanda bir şey varsa?
E se há algo errado com essa floresta?
Ormanda gezen şeyi bulmaya yaklaştınız mı?
Vocês estão perto de descobrir o que tem andado na floresta?
Ormanda, peşimde!
Está na floresta, atrás de mim.
Bence o ormanda, henüz keşfedilmemiş bir hayvan var bu nasıl mümkün olabilir ki?
Supondo que haja algum tipo de animal na floresta que ainda não foi descoberto... Como seria isso possível?
Bunu her ne yaptıysa hala ormanda.
Seja o que for que fez isto, ainda está por aqui.
Dün, şehrin hemen dışındaki ormanda iki ceset bulduk.
Ontem... descobrimos os corpos de dois homens... na floresta fora da cidade.
Siktiğimin telefonu ormanda amına koyayım.
! A pôrra do telefone? Está algures na floresta.
Senin ormanda ne işin var?
O que está a fazer na selva?
Beş milyon kilometrekarelik ormanda bula bula benim arka bahçemi mi buldular?
Cinco milhões cento e oitenta mil quilómetros quadrados de selva... e estão a brincar no meu quintal?
Ayrıca ormanda insan eşyaları yasak.
E nada de coisas humanas na floresta.
- Ormanda güne erken başlarız.
Os nossos dias aqui na floresta começam cedo.
Ormanda hayatta kalmanın temel kurallarını öğrenmelisin.
Precisas de aprender o básico da sobrevivência na floresta.
Ormanda tek başınasın.
Estás sozinho na floresta.
Patiler, pençeler ve kuyruklarınızı ormanda toplanan en muhteşem yetenekler için çırpın.
Batam as patas, garras e caudas... para o mais espantoso talento alguma vez encontrado numa floresta.
Onu ormanda yalnız başına buldum.
Eu encontrei-o sozinho na floresta.
Ormanda ağlayan bir kıza rastladın ve şimdi onu kurtarmak istiyorsun.
Encontras uma miúda a chorar na floresta e logo queres socorrê-la.
Bazen ormanda dolaşırken yılanın biri ısırıverir işte.
Se entras na selva, podes ser mordido por uma cobra.
Ormanda kaybolduk, ailem tehlike altinda ve acilen yardima ihtiyacimiz var.
Olá, perdemo-nos no bosque e a minha familia está em perigo.
Burada sacma sapan seyler olabilir... Ama en azindan ormanda acikta degiliz.
Sei que já passaram por muitas merdas mas pelo menos já não estão no bosque.
Nerede olduğun sor. Ve onun tıpkı Mowgli gibi ormanda kaybolduğunu sandığımızı söyle.
Pergunta-lhe onde está e diz-lhe que achávamos que se tinha perdido na selva como o Mogli.
Mowgli gibi ormanda kayıp mı oldun yoksa?
Perdeste-te na selva como o Mogli?
Buradan çok uzakta olmayan bir ormanda.
Eles estavam no meio do mato, não muito longe daqui.
Biri ormanda.
um na floresta,
O gece ormanda, benim üstümdeyken "Buraya kadar" diye düşünmüştüm.
Naquela noite na floresta, ele estava em cima de mim e eu pensei, "É isto."
Birini ormanda diğerini de avlandığı sırada.
Um, na floresta o outro, enquanto caçava.
Kayıtlara göre bu civarda Aralık ayında, ormanda küçük bir kızın kovalandığı şikayeti olmuş.
Os registos disseram que recebeste uma queixa em dezembro, sobre uma rapariga que foi perseguida no bosque.
Küçük kız yeşil kulaklı bir spagetti canavarının ormanda kovaladığını söylemiş.
Ela disse que "um monstro de esparguete" a perseguiu pelo bosque.
- Irmakta, ormanda.
- Na mata junto ao rio.
Beni ormanda bıraktığın son gün, Alex'in kelepçelerini çıkardım.
Aquele último dia, na floresta, depois de me deixares, eu tirei as algemas do Alex.
Bi grup çocuk ormanda parti yapıyorlarmışmış
Um bando de miúdos a festejarem na floresta.
Ve Sarı Kral. Ormanda eski taşlar falan varmış. İnsanlar gidip tapınıyormuş.
Disse que há pedras antigas na floresta... onde as pessoas vão, para fazer adorações.
Zamanında ormanda bulduğunuz kadını biliyorum.
Sei sobre a mulher que encontrou na floresta.
Kızın biri, yeşil kulaklı spagetti canavarının onu ormanda kovaladığını söylemişti.
Uma miúda apareceu a dizer que foi perseguida por um monstro de macarrão com orelhas verdes.
Buradaki ormanda kaybolan çocuklarla ilgili videoyu hiç görmüş müydün?
Já viste o vídeo de uns jovens que se perderam aqui na floresta?
O ormanda, çocukken gittiğimiz küçük bir şelale vardı.
Por que lá há uma pequena catarata que íamos quando eu era criança.
Eminim ki ormanda uzun süre kalamıyacaklardır.
Estou quase certo de que não poderemos ficar muito tempo nesta floresta.
Ormanda canavar olduğuna mı inanıyorsun, Donny?
Tu achas mesmo que existe um monstro na floresta, Donny?