Paciencia traduction Portugais
38 traduction parallèle
- Bekliyor muyuz?
Paciencia...
Sabır bir erdemdir.
Paciencia é uma virtude.
Sabır en önemli özelliğindir
Paciencia e a chave de sua doutrina
Sabırlı ol yabancı.
Paciencia, Outlander.
Ne vaktim ne de sabrım yok.
Não tenho tempo nem paciencia para isto
Bir organizasyon olmalı, sabır olmalı ve de hayalleri yıkılmamış yeni insanlar olmalı.
Tem de haver organização. Tem de haver paciencia... e alguns dos novos, cujos espíritos ainda não estão destroçados.
Sabır, Willow.
Paciencia, Willow.
İçimizden hangimiz, sabır tavsiyeleri ve gecikmelerden memnun olurdu?
Quem de nós se conformaría con conselhos de paciencia e demoras?
- Bilmiyorum.
Paciencia.
Sabret. Bana sabretmemi söyleyen son adamı yakıp küllerini çuvala doldurdum.
O último que me pediu paciencia, eu queimei.
Doktor... çok büyük bir sabır örneği gösterdiniz.
Doutor, você tem tido muita paciencia.
- Bir hediye. Sabrın ve inancın için.
E um presente, por sua paciencia e fe.
Artik sakin olamiyorum.
Não tenho nenhuma paciencia
Dinle, seni çok iyi tanımıyorum... ama şimdiden sabırlı, kibar ve düşünceli biri olduğunu söyleyebilirim.
Ouve, eu mal te conheço mas consigo vislumbrar, que tens muita paciencia, amorosa e responsavel.
Kavgalar, dalaşmalar, öfke gösterisi ve kızlara teklif etmek bir erkeğin yapacağı şeyler.
Nao perca a paciencia nao brigue. e pedi-la em casamento são coisas que os homens reais fazem.
Daha ne kadar beklemek için gidiyoruz?
Paciencia.
Sabır, kendime sınır koyduğum tek şeydir.
Paciencia é a única coisa para a qual pus um limite.
Neden, tüm dünyada söylediklerini ve saçma hikayelerini dinleyen sana karşı bir şey hissedebilecek tek insan olmama reğmen elim kolum bağlı şekilde kararını vermeni bekliyorum Thomas?
Eu continuo sendo a única pessoa em todo o mundo que te escuta de verdade, que escuta tuas historias desopilantes E... não importa se tenho ou não algum sentimento real por ti Me mantenho a teu lado com toda a paciencia
Şimdi havamda değilim Darryl, tamam mı?
Agora, não tenho paciencia, Darryl.
Her şey için teşekkür ederim, Miranda! Sabrın, yaptıkların ve önerilerin için!
Obrigado por tudo, Miranda, pela sua paciencia, pela sua disponibilidade, e principalmente pelos seus conselhos.
Bunu dert etmiyorum.
E nem tenho paciencia para se quer pensar nos arranjos.
Buttercup olsa daha mı iyiydi, o yüzden alışın.
Mas como borboleta nao ficava muito bem, paciencia.
( 2009 yılı ) Yayıncılıktaki uzun meslek hayatım geriye dönüş ve ileriye atlama tekniklerinden hazzetmememe yolaçtıysa da ve buna benzer dalaverelerden siz sevgili okuyucum sabrınızı biraz daha sürdürebilirseniz bu deli öyküde bir düzen olduğunu keşfedeceğinize inanıyorum.
a minha longa experiência como editor... levou-me a um desprezo pelos flashbacks e flash forwards E eu acredito, caro leitor, que se você tiver, a paciencia de esperar... vai ver que existe uma logica nesta historia louca.
Sertleşmem azalıyor.
Eu estava a perder a paciencia
- Sabır bir erdemdir Frank.
A paciencia é uma virtude, Frank.
Bir dakika sabret lütfen
Um minuto de paciencia!
Biraz sabırlı ol, küçük çekirge.
Mas tem paciencia.
Altıma sıçacağım artık gerçekten çok az kaldı.
Oh, estou perto de perder a paciencia.
Ne kadar çok beklersen, sabırlıysan, yüzüne gülücük bırakacaktır.
Quanto mais voce esperar, Se voce tiver paciencia, vai colocar um sorriso em seu rosto.
Öfkeme hakim olamadım.
Perdi a paciencia.
- Üstüme gelmeyi bırak!
- Têm paciencia!
Paciencia y fe!
Paciencia y fe! Louvem-no.
Paciencia, todo el mundo.
Paciencia, todo el mundo.
Neyse.
Paciëncia.
Sabır erdemdir derler.
A PACIÊNCIA, DIZEM, É UMA VIRTUDE.
Birazcık sabır gösterirsen, söz veriyorum.
Se tiveres um pouco de paciencia, eu prometo...
"Sabrınız için teşekkürler. John..."
OBRIGADO PELA PACIÊNCIA, JOHN
LÜTFEN YENİ GÜVENLİK ÖNLEMLERİMİZ İÇİN SABIRLI OLUN
POR FAVOR TENHAM PACIÊNCIA COM AS NOSSAS NOVAS MEDIDAS DE SEGURANÇA