Papatya traduction Portugais
340 traduction parallèle
Bir papatya!
Vamos para a cama!
Kalbi düğün çiçeği ve papatya dolu olan birisi olduğumu varsayıyorum.
cujo coração está cheio de margaridas e ranúnculos.
Papatya kadar taze olacaksın. Sağol, Ma.
Obrigada,'Ma'.
Bu da bir papatya.
Eis uma margarida.
- "Papatya Düeti" ne ne dersiniz?
- Que tal o dueto da margarida? Ela não vai gostar.
Bir papatya gibi taze görünüyorsun!
Fresca como uma flor.
Evet, koparılalı sadece birkaç gün olmuş bir papatya değil mi?
Uma flor colhida há dias.
Bu iyi bir fikir ama yorulduğumdan değil, papatya kadar taze ve diriyim.
Isso é uma boa idéia, não é que esteja cansado. Estou fresco como uma margarida.
Trail bir papatya kadar taze.
O rasto ainda está fresco.
Papatya çayınız Majesteleri.
- Alteza aqui tem o café.
Georgia'daki fidanlığından... ve papatya gibi beyaz dostlarından bıktım usandım artık!
E estou farta de ouvir falar sobre... essa plantação na Geórgia e os inocentinhos dos teus amigos!
Bu sabah gömüldü, bir papatya kadar taze.
Este foi "plantado" esta manhã, sabes? Está tão fresco como uma margarida.
Sıcak bir papatya çayı mesela?
Queres uma camomila quente?
Marisa, git. Luciana'ya papatya çayı yap!
Marisa, vá preparar um corte de camomila a sua irmã!
Sana kuvvetli bir papatya çayı hazırlayayım.
A saúde é o mais importante, mas primeiro está o sono. Preparo-te um chá de camomila.
En son ne zaman bir kıza papatya verdin?
Quando foi a última vez que deste flores a uma rapariga?
Papatya kadar taze, altın kadar iyi.
Está tão fresca como um malmequer, boa como ouro.
Şarkının adı "Papatya".
Chama-se "Daisy".
Papatya
Daisy
Papatya desenli elde dikilmiş önlük.
um avental feito em casa, com uma flor.
Bana Suriye'den elma Amman'dan şeftali, Halep'ten yasemin Mısır'dan limon kuru üzüm, mersin, papatya nar, beyaz güller minik tatlılar, hindistan cevizli halka kurabiyeler, şekerler kısa pastalar, puf pastalar şeker ve tütsü kehribar, misk ve bal mumu al.
Hortelão, dê-me maçãs da Síria. Marmelos otomanos, pêssegos de Aman... jasmim de Alepo, pepinos do Nilo... limões do Egito, cidra sultanina, murta... resedá, camomila, romãs e rosas brancas... e depois docinhos, roscas recheadas... torrone gelado, confeitos, bolos... tortas folhadas, açúcar, incenso... âmbar, musgo e ceras da Alexandria.
Ama kardeşim sert olması gerekirken bir papatya kadar narindir.
Mas o meu irmão, que é um baixote, tem a força de uma fera.
Daha çok papatya sapına benziyorlar.
Parecem cabos de margaridas.
Güllerime papatya sapı yapıştırdı.
Colocou cabos de margaridas nas rosas.
- Papatya çayı çok hora geçer.
- De camomila, por favor.
O da bana "Üzerinde papatya ve küçük tomurcuklar olanı seçerdim çünkü papatya sempatik bir çiçektir, tomurcuklarsa öyle neşelidir ki bir an önce açmayı beklerler." demişti.
E ela disse : "O das margaridas com botões de rosa porque as margaridas são muito acolhedoras e os botões de rosa muito alegres, sempre prestes a florir."
-... ve o papatya çıkar!
- E tira essa margarida!
Papatya çaylarınız.
Quem é?
Papatya çiftliği çalıştırmıyorum.
Aquilo não é casa de molezas.
- Sonunda bunu bulduğumda biriyle öpüşen Hard Harry, yan apartmandaki aynayı kırıp papatya kırıcılarıma bastı... - Kes şunu!
Quando finalmente consegui um, este Hard Harry com uma beijadora que podia quebrar um espelho longe veio na minha direcção...
Belki bana olan ay ışığı ve orkideler ona fazla geldi lakin benimle onun papatya kırıcıları aynı otelin oda kapısının dışında olabilmesine yardım edemezdim.
Talvez ela fosse muita areia para o meu camião, mas eu não parava de desejar meus braços ao redor dela pode ser fora do mesmo quarto de hotel.
Bunu bulmak için üç bardak papatya çayı içmek zorunda kaldım.
Tive que tomar três chávenas de chá de camomila para descobrir isso.
Bak bir papatya.
Uma margarida!
Gevşemiş, şişman ve tembel Sonra sen geldin ve... Ahh, bir papatya!
Gordos preguiçosos Mas agora bem jeitosos
Sen papatya değilsin.
Não és flor que se cheire...
Saat 18 : 00'de, çalışma odasının hemen yakınında papatya topladım.
Por volta das 18h, fui apanhar margaridas perto do escritório.
Papatya çayı.
Chá de camomila.
Orkide, limon, adaçayı ve ardıç ile "Complexe d'Huiles Essentielles Amincissantes" oluşturmak için....... portakal yaprağı, papatya, verbena ile Complexe Relaxant karıştırılır.
A Orchidée, associou essências de limão, de salva e de zimbro ao seuComplexe d'Huiles Essentielles Amincissantes, e de folha de laranjeira, de camomila e verbena ao seuComplexe Relaxant.
Papatya çayı veya normal çay içebilirsin.
Pode fazer um chá, tem camomila.
Üzerinde papatya desenli, nemlendirici şeritli pembe plastik bir tıraş bıçağıyla.
Uma lâmina de plástico com margaridas e faixa lubrificante.
- Falcı Papatya ve Garez kafa kafaya. - Bastır Kunduz bastır!
Eager Beaver a ficar para trás...
- Papatya mı bunlar yoksa?
- Que é que são, margaridas?
- Papatya çayı yapan bir polis. - O benim.
- Um polícia faz chá de camomila?
Elimizde çay, İngiliz kahvaltısı, tarçın papatya, karışık nane, böğürtlen ve...
Temos Earl Grey, English Breakfast, pau de canela camomila, Mint Medley, amora-preta e...
Elimizde çay, Ýngiliz kahvaltısı, tarçın papatya, karışık nane, böğürtlen ve...
Temos Earl Grey, English Breakfast, pau de canela, camomila, Mint Medley, amora-preta e...
Bahçede, Harriet'e karşı olan duygularından emin olmak için papatya falı bakarken onu düşünmemeye çalıştım.
Evitei pensar nele no jardim... contando pétalas para saber se ele ama Harriet.
Bahçede papatya bulundurmamalıyız. Çok sıkıcı çiçekler.
Não devíamos ter margaridas, são tão sem graça.
Bu da papatya.
Eis uma margarida.
Papatya çayı. Ama isterseniz başka bir şey de yapabilirim.
É camomila, mas posso fazer outra coisa se quiser.
- Falcı Papatya burun farkıyla birinci.
Merda!
Hey, sana iyi gelir diye biraz papatya çayı yaptım.
Fiz-te um chá de camomila.