Pause traduction Portugais
32 traduction parallèle
Ceset orada hiç bozulmamış halde buz kütlesinin içinde sanki herkesten gizlenmiş bir roman gibi duruyormuş.
Ali está ele, morto, e o corpo está intacto congelado num bloco de gelo, como se estivesse num "pause".
Bandı koy, pause'a bas ve kaydet...
Não te esqueças de meter a cassete. Carrega "pause" e grava. Depois, carrega de novo...
Sevgili Babacığım... Durdur... ve sil.
Querido pai... pause... e apague.
Oramiral Paris... Durdur... ve sil.
Para Almirante Paris... pause... e apague.
Bilgisayar, müziği duraklat.
Computador, pause a musica.
Pause düğmesine basmanın ona bir faydası dokunmaz.
Carregar no botão de pausa não a vai ajudar.
Ara veriyoruz.
- On fait une pause?
Etkili olması için bekle.
Pause para realce.
Pause düğmelerinin neden yapıldığını şimdi anlıyorum.
É para isso que serve o botão de pausa.
Lindsay Lohan'ın heceleme yarışmasını kazandığı bölümde kaç kez durdur, düğmesine bastın?
Afinal, quantas vezes é que se consegue carregar no pause, na parte em que a Lindsay Lohan ganha o concurso de soletrar?
DVD Pause'da bekliyor.
O DVD está em pausa.
Bununla duraklatabilirim, ileri geri hızlı sarabilirim.
Com isto eu faço pause, rebobino e passo para a frente.
- Durdurmamı ister misin? - Hayır.
- Queres que meta na pause?
Nerede dursam, milyonlarca kalp atışı da takip eder.
Wherever I pause, so do a million heartbeats.
"Andro" erkek, "pause" durmak kelimelerinden oluşur.
"Andro" significa "macho", "pausa" significa "parar".
Tamam, bir saniyeliğine durun.
- Muito bem, pause aí.
"Pause" tuşunu bulmaya çalışıyorum.
Tô tentando achar o botão de "pause".
Bekle. Durdursana.
Aperte o pause.
Rizzoli Isles - S02E06 Rebel Without a Pause
Rebel Without a Pause
- Biraz, biraz daha uzat.
- Pause por mais tempo.
Nefes ver, kobra pozisyonu, dur.
Inale, cobra, pause.
- Her zaman'dur'tuşuna basabiliriz.
Podemos sempre premir o "pause." Está bem.
Pekâlâ. Biraz daha durdurmanız gerekirse durdur tuşuna basın.
Se precisares de uma pausa maior, aperta o botão do pause.
La Bonne Pause senin iş yemekleri için gittiğin bir yer. Hassas bir işin varsa tüm restoranı kapatıyorsun.
La Bonne Pause é um dos seus sítios preferidos para almoços de negócios, e quando são negócios importantes paga pelo espaço todo.
Kelimeler arasında es vermelisin.
Pause entre as palavras.
Evet, güzel görünüyor. Tamam durdur şimdi yakınlaş.
Ok agora pause e faça zoom.
Bilgisayar, duraklat.
Computador, pause.
Durdur şunu Elle.
Pause o vídeo!
Şimdi dondur.
Faz pause aí.
Dur bakalım orada.
Pause aí.
Burada La Bonne Pause'u görebiliyorsun.
Nela vê-se...
Bahçedeki masalarıyla ünlü bir restoran.
La Bonne Pause, um restaurante conhecido pela sua esplanada.