Pes ettim traduction Portugais
180 traduction parallèle
Pes ettim. Kinle savaşabilirsin, ama can sıkıntısıyla olmaz.
Não vou lutar mais, luta-se contra o ódio, mas contra o aborrecimento não!
- Pes ettim.
- Desisto.
Ben pes ettim.
Eu estou.
Tamam, pes ettim.
Ok, eu desisto.
Peki, Ben... Ben pes ettim.
Tudo bem, eu... eu desisto.
Pes ettim.
Uma lupa? - Não consigo adivinhar.
Ve sonra pes ettim.
Então decidi acabar com tudo.
Tamam Oma. Pes ettim.
Oma, eu desisto.
İlk başta satmak istemesem de sonunda pes ettim ve paltoyu ona verdim.
Eu também o queria, mas no final cedi e dei isto a ele.
Pes ettim.
Óptimo!
Ben pes ettim.
Desisto.
Pes ettim!
Desisto!
Pes ettim.
Desisto.
- Ben pes ettim.
Desisro.
Tamam pes ettim.
Touché.
Pes ettim, kimsin?
Desisto. Quem é você?
Pes ettim.
Dei-lhe.
Aniden sendeleyerek yürüyüp yardım bulmaya çalıştım. Fakat avanağın tekine denk geldim, pes ettim ve güneş saatinin üstüne yığıldım.
Ferido, cambaleei à procura de ajuda mas tudo o que encontrei foi a escória mais abjecta até que desisti e desmaiei sobre o caixote do lixo.
Soléne'e pes ettim çünkü Lena'nın beni en sonunda terk edeceğini sandım.
Só acabei entrando na de Solène... porque achava que Léna ia me dar o fora mesmo.
Pes ettim, seni yaramaz kart manyağı.
Desisto, seu passador de cartões porco.
Hamile kalmak için iki yıl uğraştım Sonunda pes ettim.
Tentei engravidar durante quase dois anos e depois desisti.
Pes ettim.
As nossas vidas são demasiado bizarras para eu ter um casamento normal. Eu desisto.
Ve bir kere çalışmayı bıraktığım zaman, şey, sanırım bir nevi pes ettim.
E desde que parei de ter tempo suficiente para praticar, bom, desisti.
Keşke onu ikna edebilsen. Ben pes ettim.
Straub, se ao menos você o convencesse.
Tamam pes ettim.
- Desisto.
Çünkü artık pes ettim.
- Eu desisto.
Pes ettim, CostMart. Brian, bir dakika Stewie'ye bakar mısın?
Touché, CostMart.
Hayır, hayır, pes ettim. Yemin ederim - - doğru. Tamam mı?
- Terminei, só uma palavra, juro, certo?
Bir noktadan sonra artık pes ettim ve ağlamaya başladım.
E a certo ponto eu cedi. Eu comecei a chorar.
O yüzden de ben pes ettim.
Foi por isso que desisti.
Bir sandalyeye bağlı, ve her birkaç saniyede vücudumdan binlerce volt akım geçerken, gururla söylemiyorum, ama çoğunuzun yapacağını yaptım - pes ettim.
Quando me amarraram a uma cadeira e passaram, várias vezes, milhares de volts de corrente eléctrica no meu corpo, não me orgulho disso, mas fiz o que muitos de vocês teriam feito - cedi.
Biliyor musun, pes ettim artık.
Deixei-me disso.
Gece yarısında Sör Charles'ın Dartmoor'da ayak uçlarında yürümesindeki tuhaflığı fark ettim.
A única coisa estranha foi o Sir Charles andar em bicos dos pés em Dartmoor. É isso.
- Pes ettim.
- Não sei.
Ben Hindu gizemlerini tecrübe ettim bilinmeyen krallığın sırlarını öğrenmek için Tibet'in gizli dağlarına tırmandım.
Estudei aos pés de hindus místicos, subi as montanhas do Tibete para conhecer os segredos desse reino desconhecido.
Ben pes ettim!
Eu desisto!
Gomez pes ettim.
Gomez, sou um refém.
Ayaklarımın üzerinde, bütün yaşamım boyunca tecrübe ettim, ve bu görevin başarıya ulaşması için her şeyi yapacağımı bilirsiniz.
Eu tenho uma vida inteira de experiência a pensar em meus pés e você sabe que eu farei tudo ao meu alcance para fazer dessa missão um sucesso.
Tamam. Pes ettim.
Touché!
Pes ettim.
Eu desisto!
Bundan yıllar sonra evinde oturup çirkin çocuklarına ve çirkin karına bakarken kendine "Neden tanrıça Cindy Sanders'ı terk ettim ki?" diyeceksin.
Daqui por uns anos, vais estar sentado em casa, a olhar para os teus filhos feios com a tua mulher feia e vais perguntar-te : "Meu, porque é que eu dei com os pés à deusa da Cindy Sanders?"
Senden... nefret ettim, Fitzgerald,... bu büroya adımını attığın günden itibaren.
Detesto-a... Fitzgerald, desde o dia em que pôs os pés neste escritório.
Pes ettim.
Eu desisto.
Pes ettim. "
Eu desisto. "
Evet ve sonra seni terk ettim. Evet ve sonra seni terk ettim.
E depois dei-te com os pés.
Hey Gandhi, bil diye söylüyorum, Onun odasına ne zaman ayak bassam zavallı sebzenn cenazesini tedavi ettim. Hemde tam altı ay boyunca.
Gandhi, para tua informação, estive no funeral do vegetal de cada vez que pus os pés no quarto dele nas últimas seis semanas.
Nihayet pes edip işi kabul ettim.
Acabei por ceder e aceitar o trabalho.
Unut öyleyse, pes ettim.
Desisto!
Tam 30 metre altımızda dalış flaması var, gelirken kontrol ettim.
Há uma linha de corais, exactamente a 42 pés abaixo. Eu memorizei enquanto descíamos.
Bu kadar kolay pes etmemeniz için dua ettim.
Esperava que não se rendessem tão facilmente.
Baştan aşağı kontrol ettim.
Examinei-o dos pés à cabeça.