Photoshop traduction Portugais
194 traduction parallèle
- Bize Noel fotografını gönderdi photoshopla ekleyeceğiz.
Usamos depois o Photoshop para pô-la.
Paristen ablam Noel fotoğrafına photoshop ile ekleniyor.
A minha irmã vai ser "Photoshopada" para estar no postal de natal de Paris.
Bugün Photoshop'la çocuklarımızın nasıl... olabileceğini tahmin etmek için... fotoğraflarımızı birleştirdim.
Usei o Photoshop no trabalho hoje para juntar as nossas duas faces e ver como é que os nossos filhos vão parecer. O Nosso...
- Onu Photoshop'la resme koyacağım.
- Eu acrescento-a com o Photoshop.
- Photoshop'la beni zayıflatır mısın?
- O Photoshop pode-me tirar 5 kg?
- Ben de istiyorum.
- Eu posso entrar em Photoshop?
Sarah'ya Photoshop yapılıyorsa, ben de istiyorum.
Se a Sarah entra em Photoshop, eu também quero.
Sadece Nora Photoshop'lanacak.
Só a Nora é que entra em Photoshop.
Photoshop ile eşcinsel pornosu... ... işimi görür.
Vou comprar software de fotografia e revistas de pornografia gay.
- Silikonlu ve saçları boyalı kadınlar mı?
- Mulheres com silicone e photoshop?
Ayrılar, ama eğer ilgilenmiyorsan onu Photoshop ile... silmek istemedi. Hawaii'deler.
Estão separados mas não ia eliminá-la da foto, se não estás interessada.
Yani Karen kendisinin plajdaki resmini Jesse'nin resmiyle Photoshop'la birleştirmiş.
Então a Karen tirou um fotografia a ela mesma na praia e usou o Photoshop para acrescentar o Jesse.
Photoshop Semineri Profesyonel Gibi Fotograf Çekin
Seminário Photoshop Consiga Fotografias Com Ar Profissional
Photoshop.
- Sim. Photoshop.
Bunu Photoshop'la yapmışsınız.
vocês fizeram isso com Photoshop.
Bu günlerde Photoshop'la o kadar mükemmel işler yapabiliyorsunuz ki?
É incrível o que se pode fazer com o Photoshop hoje em dia, não acha?
Harfleri Photoshop'la oluşturmuş.
Ele focou as letras.
... sanırım o iş photoshop ile yapılmıştı. onun yüzünü traş etmiyorsun.
Não vais barbear a cara.
Photo-shoplamışlar.
- É falsa. Feita no Photoshop.
Photoshop?
Photoshop?
Ama Allah'tan Photoshop'da biraz usta sayılırım,... sonunda herkesi mutlu edebildim.
Mas eu sou perito em edição fotográfica informática, por isso, acabou por ficar tudo bem.
Peki neden sizin gibi bir adrenalin bağımlısı Photoshop'ta zaman öldürür ki?
Porque é que um viciado em adrenalina como você iria perder tempo com um programa de edição de fotografias?
Photoshop.
Photoshop...
O fotoşopçu manyak!
Aquele maluco das montagens em Photoshop!
Bak, bu biyometrik teknolojisinin yanında Photoshop bile Paint gibi kalır.
Esta tecnologia biométrica faz com que o Photoshop se pareça com o Pong.
Photoshopla yüzündeki o aptal ifadeyi silemediğim için kusura bakma.
Desculpa não ter conseguido remover o sorriso idiota da tua face com o Photoshop.
Teşekkürler, Mike.
- Obrigado, Mike. É o Photoshop.
Bu fotoğrafa, Photoshopla Amish kıyafetleri giydirelim.
Nós, hmm, montamos a foto dela no Photoshop com roupas Amish.
Akşama kadar bir iki berbat Photoshop posteri hazırlarlar.
Podem fazer um pôster no Photoshop em uma tarde.
Arkadaşımın kız arkadaşının fotoğrafını Photoshop'la yeniden düzenledim ve mastürbasyon yapmak için kullandım.
Masturbei-me com uma foto modificada da namorada do meu amigo.
Izdırabını Fotoshop kullanarak atabilirmiş.
Ela disse que sempre podia esconder a angústia dele com o Photoshop.
Photoshop'ta sahte bir broşür yap ailene göster, kendini şovda bulursun.
Fazes um folheto no Photoshop, mostra-lo aos pais, e vais ao concerto.
Bu Photoshop'la yapılmış federal bir suçtur.
Isso é uma ofensa federal ao Photoshop.
Bu kesinlikle gerçek bir resim. Hiçbir yerinde "photoshop" uygulaması yoktur.
Esta é verdadeira, não foi editada.
Onlar iş görmez mi? Günümüzde Photoshop bilen herkes her şeyi yapıyor.
Todo o mundo pode fazer isso com o PhotoShop.
Belli ki Photoshopla ya da başka bir şekilde değiştirmişsin.
De certeza que a alteraste no Photoshop ou isso.
Babana, istediği eski fotoğrafları büyütmemin biraz zaman aldığını ama bir Photoshop Tanrısı olduğumdan, hazır olduklarını söyle.
E diga ao seu pai que demorou para melhorar a imagem... mas sou o rei do Photoshop... e consegui as fotos velhas que ele queria!
Lütfen 30 dakikalık photoshop ile büyük bir sanatsal gelişme olmayacağını unutmayın.
Por favor, notem que 30 minutos de Photoshop não permitem muitos floreados artísticos.
Ve, Van Pelt de.. ... plakayı Photoshop ile yerleştirdi.
E, Van Pelt ela inseriu a matricula com um Software.
Diğer taraftan sanırım beni bir fotoğrafa photoshop yapıp bir kolej gazetesini tahrif eden biri olarak da görmüyordur.
Por outro lado, achei que ela não pensaria que eu era do tipo de manipular uma foto e publicá-la num jornal universitário desconhecido.
Güzelce çeksinler ve Levy'ye versinler.
Depois, o departamento de arte e Photoshop a cabeça da Fiona... para um bom corpo e entrega ao Levy.
Kimliğini photoshop yaptım.
Copiei de suas identidades.
Benim fotoğrafımı almış ve Photoshop kullanarak ellerimi kaktüs yapmış.
Ele fez uma fotografia minha com mãos de cacto no Photoshop.
- Aslında, fotoşoplamam gerekti.
- Na verdade, usei Photoshop. - Certo.
FotoğrafAtölyesi ( Photoshop ).
Photoshop. Sushi envenenado.
FotoğrafAtölyesi derken kastın, FotoğrafAtölyesi kullanarak suçlama yapabileceğimiz bir resim üretmek mi?
Quando disse "Photoshop", referia-se a usar o programa para criar uma foto incriminatória?
Burnum kocaman görünürse, photoshop yaparsın, olur mu?
- Não, anda cá. Se ficar com o nariz grande, corrige no Photoshop.
Photoshop öğrendim.
Aprendi a trabalhar com Photoshop.
Noel'de bana Photoshop geldi.
Deram-me o Photoshop no Natal.
Photoshop'lanmamışlar.
Não foram tratadas em computador.
Photoshop sağ olsun.
Veja só.