Pied traduction Portugais
365 traduction parallèle
İşte sizlere sirki getirdik. Fareli Köyün Kavalcı'sının sihirli melodileri, 7'den 77'ye bütün çocukların ilgisini çekiyor.
Apresentamos-lhe o circo... cuja banda Pied Piper atrai crianças de todas as idades, dos 6 aos 60.
İzleri yağlı boya ile kapatın, Bandajları komik peruklar ile gizleyin, Allı pullu fareli köyün kavalcısını şehre gönderin.
Cicatrizes camufladas pela maquilhagem, ligaduras disfarçadas sob perucas engraçadas, o Pied Pider de lantejoulas entra vacilante na cidade.
Fareli Köyün Kavalcısı.
O pied piper.
Geçici bir mekan işte, ama gelip gidenler için elverişli.
É apenas um pequeno pied-à-terre, mas é útil para errantes.
Ama sen "pied de porc à la mode de Caens." yiyeceksin.
Mas vais comer pied de porc à la mode de Caens.
Aç tavuklar gibi kendini.. .. ambarda zannedenler.
Aqueles que fazem amor em pé... pensando de estar num "pied – à – terre"...
Frank Sinatra, Pied Pipers ve Tommy Dorsey ile birlikte.
Frank Sinatra com os Pied Pipers e Tommy Dorsey.
- Pied de Cochon.
- Pied de Cochon.
Evet. Bir de pekmezli ıspanak eşliğinde bıldırcın var. Bir de benim karşı konulamaz ızgara paçam, hazırlop yumurtayla.
Ou então codornizes com espinafres e melaço ou o meu pied de résistance, pezinhos de porco grelhados com ovos mal passados.
Son pieds sentit beau- -
"Son pied sentit beau..."
Bu geçen bahar yaptığım kulübe.
Esta é uma pied-à-terre que fiz na Primavera passada.
Çok fazla TV olduğunu söylemiştim. "The Pied Piper"
Eu diria que andaram a ver televisão a mais, a lenda "O flautista Pied." ( lenda alemã )
Pied Piper gevşek sıçan ayarlama.
Soltar ratos por aí.
- Desen köpek dişi değil mi?
- É pied-de-poule, não é?
Hafta sonları ya da tatiller için tutabilirim.
Podia mantê-la como um pied-à-terre. Uma casa de fim-de-semana, de férias...
Kışlık ev gibi.
Uma espécie de pied-à-terre.
Bende ona şehir merkezinde, bir "pied-terre" bulması için yardım ettim.
Então ajudei-o a achar uma pied-terre aqui na cidade.
"Pied-terre" nedir?
O que é uma pied-terre?
Kate Hudson'ın New York'taki pied-à-terre'ine benziyor.
Até parece um pied-à-terre da Kate Hudson em Nova Iorque.
New York City'deki bir pied-à-terre dairede oturuyorum, kocamla birlikte.
Vivo em Nova Iorque num apartamento pied-à-terre com o meu marido.
Fransa'nın Aziz Jean Pied limanı Ulusal Jandarma birliğinden yüzbaşı Henri Sebastian.
- Sou o Capitão Henri Sebastian, da National Gendarmerie de Saint Jean Pied de Port, em França.
- Saint Jean Pied'de...
- Em Saint Jean Pied...
- Saint Jean Pied limanı, tamam.
- Saint Jean Pied de Port, certo.
Pied Piper'ı ve onun güzel kıçını takip edin.
Sigam o flautista e o seu doce buraco do cú!
Ama bu durumu daha önce de görmüştüm sanırım bu durumun teknik terimi ; "peid froid"?
Mas, já vi um caso assim antes. Creio que o termo técnico é "pied froid"?
Manhattan'da düzgün bir garsoniyere bile kaçamıyoruz Georgina benim boşanmamı sağlayana ya da ailem çeyiz parasını ödeyene kadar.
Nem sequer podemos escapar para um pied-a-terre decente em Manhattan até que a Georgina me arranje o meu divórcio ou a minha família terá de pagar o dote.
Burayı ara sıra kullanıyoruz.
Este é o nosso pied-à-terre.
Göze batan detay, Bayan Hudson'ın Bay Renkin'in "şehirdeki evinden" tahliye ettirilmiş olması.
O facto saliente é que... foi desalojada do pied-à-terre do Sr. Renkin.
Sadece "Pied de Cochon" Bu bir emir.
E então? Se estou no Pied de Cochon, tenho de pedir pezinhos de coentrada.
Konuşmamız gerek. Pied Piper hakkında. Ne oldu ki?
Temos de falar sobre o Flautista.
Bana Pied Piper'dan bahsettiğinde "Müziğin Google'ı" olacak demiştin.
Richard, quando falaste do Flautista disseste que ia ser "o Google da música".
Bak, tutulduğu zaman, ki belirli ölçüde kullanıcıya ulaştığında tutulacak Pied Piper telif hakkı olan bir eseri ihlal edip etmediğini görmek için tüm dünyadaki kayıtlı müzikleri tarayıp eşleştirme yapacak.
Quando fizer sucesso, e vai fazer assim que chegar a uma massa de utilizadores, O Flautista vai ser capaz de procurar correspondências, de músicas gravadas e vai dizer se infringe os direitos autorais.
Pied Piper, yaptığınız müzikle herhangi bir telif hakkını ihlal edip etmediğinizi algılayan bir tescil sitesi.
O Flautista é um site de proprietário que permite descobrir se a tua música afecta direitos.
"Pied Piper bir tescil sitesi" diyebileceğimi dahi düşünmüyorum.
Eu não sei se podia dizer que o Flautista é proprietário.
Pied Piper.
Flautista.
Gavin, Pied Piper uygulamanız için oldukça heyecanlı ve bizimle görüşmek için uğrayabilir misiniz diye sormak istemiştik.
O Gavin está animado com o teu aplicativo "Flautista", e queremos saber se podes vir falar connosco.
Pied Piper'ı beğenmiş.
- Ele gostou do Flautista.
Pied Piper'ın yüzde 10'u benim!
- Eu possuo 10 % do Flautista.
Gavin Belson Pied Piper için 3 milyon dolar teklif etti.
Gavin Belson fez uma oferta de 3 milhões pelo Flautista.
Biz. Yani şu an Pied Pier sadece ses üzerine ama resim ve video sıkıştırmayı da düşünüyorum.
De momento, o Flautista só tem áudio, mas estou a pensar maneiras de colocar imagens, vídeos...
Ellerindeki Pied Piper'ın benzeri ama onun kadar iyi değil.
O que eles têm é tipo o "Pied Piper", mas não tão bom.
Pied Piper'ın CEO'su olarak yaptığım ilk resmi harcama.
A minha primeira compra como presidente do "Pied Piper".
Atıştırma penisi gibi. Hayır, Fareli Köyün Kavalcısı.
- Não, é... o "Pied Piper"...
- Pied Piper Anonim Şirketi adına yazılmış. Bakanlığın sitesinden kontrol ettim ve Pied Piper adında California'da zaten bir işletme olduğunu öğrendim.
Então, está endossado a "Corporações Pied Piper", verifiquei com o site da Secretaria do Estado, e já existe um "Pied Piper" a operar na Califórnia.
Pied Piper adını seviyoruz.
Amamos o nome "Pied Piper".
Bir mağarada çocukları öldüren çapulcu bir flütçü hakkındaymış.
É sobre um Pied Piper, que mata crianças numa caverna.
Pied Piper'ın adını değiştireceğimizi sanıyordum.
Achei que íamos substituir o nome "Pied Piper".
'Geçici'açıkçası Pied Piper'dan daha iyi bir isim olurdu.
Guardador, era um nome melhor que "Pied Piper".
Richard, insanlara Pied Piper'ın kurucu ortağı olduğumu söylemeye çekiniyorum. Çünkü dürüst olmak gerekirse bunu demek biraz utanç verici.
Richard, tenho estado a evitar contar às pessoas que sou o co-fundador do "Pied Piper" porque, francamente, é um pouco constrangedor.
Kabul et Finn. Artık oyun kurucu değilsin. Pied Piper'liğin * bitti artık.
Acorda Finn, já não és mais o quarterback, nem o Flautista Mágico, já ninguém vai achar que tudo o que fazes é fixe.
- Pied Piper.
Flautista.