Pinata traduction Portugais
196 traduction parallèle
Meksika'dan gelen hediyen. Bir "Pinata".
Isto é a oferta do México para ti, Donald :
"Pinata" nedir?
O que é a pinhata?
"Pinata" sürprizlerle doludur.
A pinhata tem muitas surpresas.
Hadi gidip piñata kıralım.
bem, vamos partir a pinata.
Oraya gittiğinde ise, hatırladığın bir sonraki şey... pinata sallandırdığın ve bir şapka taktığın oluyor.
Chegas lá e, quando dás por isso, estás a tentar acertar na piñata e de chapéu na cabeça.
Pekala, Simpsonlar, pinata'yı dövün.
Muito bem, Simpsons. Batam na piñata.
- Ben de. Bunun parti pinata'smı patlatmak için uygun zaman olmadığını düşünüyorum.
Não acho que esta seja a melhor altura para a farra.
Herkese yetecek kadar şekeri olan koca bir pinataya benziyor.
É claro, o Diego adora, parece uma grande piñata mexicana com açúcar para todos.
Öfkenin, seni bir maymunun ormanda şekerini saklayıp, çocukların onu ele geçirmemesini umması gibi davranma.
Deixe sua raiva ser como um macaco em uma pinata! se escondendo com o doce, esperando que as crianças não quebrem o cabo.
Bir pinata gibiyim.
Pareço uma pinata.
Hinkle her şeyi bir pinata gibi anlattı.
O Hinkle despejou tudo.
İşte dünyanın en güzel pinata'sı oldu bu. *
É como se fosse a maior piñata do mundo.
Chavo, pinata kuklası gibisin.
Chavo, és como um saco humano.
Sana çok benzer bir pinata yaptırmıştım, ama nereye kaybolduğunu bilmiyorum.
Também mandei fazer uma pinhata exactamente igual a ti, mas não sei o que lhe aconteceu.
Yamulmuş bir "pinata" almak için mi beni 40 dakika boyunca öğüren bir Logan ile baş başa bıraktın?
Nos últimos 40 minutos, estive a ouvir os vómitos do Logan, para comprares uma piñata?
Arka koltukta steroidle dolu bir pinata vardı.
No banco de trás, estava uma piñata cheia de esteróides.
İkinci olarak dinamitle dolu bir piñata taşıyan kadın ve çocuklar o kapıya yeterince yaklaşabilirler.
E segundo, algumas mulheres e crianças, levando uma piñata cheia de dinamite aproximam-se daquele portão.
Piñata nedir?
O que é uma piñata?
Hogan, piñata.
Hogan, a piñata.
Piñata'yı getiren kadınlar yavaşça sokaktan gelmeye başlayacak.
As mulheres que levam a piñata irão subindo a rua devagar.
Piñata'yı tam olarak dışarıya koyacaklar.
Estão agora a pôr a piñata ali à porta.
- Piñata ne biliyor musunuz?
- Sabe o que é uma piñata?
- Buna...'Şeker Küpü'deniliyor.
- Acho que chamam de... "piñata".
Nerde o şeker dolu korkunç yaratık?
Onde está aquela "piñata" horrível?
Oh Noxie, bu gerçekten kafasının yerine bir pinyata taşıyor.
Tem mesmo uma piñata no lugar da cabeça.
Eşek kimde?
Quem tem a piñata?
Her gece bu asalaklardan binlercesi... sel gibi sınırın üzerinden akarak mal bulmuş gibi geliyor.
Todas as noites milhares desses parasitas atravessam a fronteira como que saídos de uma "piñata".
Anladığım kadarıyla seni kalbura çevirmelerine 30 saniye var.
Na minha opinião, tens 30 segundos antes de te transformarem numa piñata.
Palyaço, pasta, hayvanat bahçesi, kıçım kadar kocaman şeker. İşe yarar.
Eu tenho um palhaço, bolo, um bicho do zoo, uma piñata de cu enorme, tenho tudo!
Şu ana kadar temin edebildiğim tek şey pasta ve kıçım kadar şeker.
A única coisa que posso arranjar em tão pouco tempo é um bolo e uma piñata de rabo grande.
Festival eşeğine benzedim.
Pareço uma piñata.
- Oyuncak ayı da vardı. Hatırladın mı?
Com uma piñata.
Doldurulmuş oyuncak nedir?
Piñata?
Ne olduğunu bilmiyorum.
Não sei o que é uma piñata.
Kutlama pinata'sı.
Festa?
- Oyun zamanı geldi.
- Está na hora da piñata.
- Babam şimdi sopayla vuracak!
- 0 pai vai acertar na piñata!
Aynen pinyata gibi!
Parece uma "piñata"!
- Şeker Düşürmece'n * mi var?
- Oh, rapaz, tens uma piñata?
Sana yazıyor muydu?
Sim, vamos tê-lo mesmo por baixo da piñata.
Ekşimiş Tabasco sosu ile dolu bir iblisi patakladıktan sonra yaptığım şey.
É o que se faz.. após abrir uma piñata demoniaca cheia de Tabasco estragado. - O que queres, Eve?
- Hey neye benziyorum, şekerleme çuvalına mı?
- Pareço uma quê? Uma piñata?
Beyin diye kafanda taşıdığın bezelyeye girene kadar sana daha kaç defa anlatmam gerekiyor bilmiyorum.
Não sei quantas vezes terei que lhe dizer isso... até que finalmente lhe entre na piñata que tem por cérebro.
Pinyata da ne demek?
O que é uma "Piñata", afinal?
Etrafta katil varken siz parti yapıyorsunuz.
Temos um assassino à solta e estão a ter uma festa da piñata?
Summer Wheatly'e benzeyen bir piñata'nın suratını dağıtmak senin, benim ve bütün İdaho için bir utanç.
Bater na cara de uma piñata que parece a Summer Wheatly é uma vergonha para ti, para mim e para o estado inteiro.
Piñata'lar yüzünden ceza olarak broşürleri çekmemi istediler.
Só me obrigaram a retirar os panfletos como castigo pelas piñatas.
Gerçek insana benzeyen piñata'ların dövülemeyeceğini söyledi. Ama Meksika'da hep yapıyoruz.
Ele diz que não se pode partir piñatas que pareçam pessoas reais, mas estamos sempre a fazê-lo, no México.
Pinyata olacak mı?
Vai haver uma piñata?
Sizde bundan daha ağır bir silah bulursam Byz Lats'ı piñata yaparım.
Se vos vir com armas mais pesadas que estas, transformo os Byz Lats na minha piñata pessoal.
Oyuncak atın içine şeker koyup sarkıtsınlar. Her zaman eğlencelidir.
- Podem ter uma piñata. e divertido.