Piña traduction Portugais
239 traduction parallèle
Küba Libre, Piña Colada...
Cuba Libre... Piña Colada.
Küba Libre, Pina Colada...
Cuba Libre... Piña Colada.
Sonraki başkan göreve geldiğinde ben Saint-Tropez kumsalında kokteylimi yudumluyor olacağım. Bir daha da metroya binmek zorunda kalmayacağım.
Em Maio, estarei sentado em Central Bay na praia, com uma Piña Colada e nunca mais terei que andar de metro!
- Piña colonics mi?
- "Piña Colónicas"?
Üstsüz garson kızlar gitti. Piña colonics de gitti.
Acabaram as criadas em topless e as "Piña Colónicas"!
Tıpkı bir "pina colada" gibi hissettiriyor.
Dá-te vontade de beber piña colada?
Pina colada lütfen. Pina'sı bol, romu az olsun.
Uma piña colada com muita piña e com pouca colada.
Pia ve Taco'yu öldürdü. Artık elimden kurtulamaz.
Ele matou o Piña e o Taco Ele não vai escapar outra vez, eu prometo.
Bir kızla tanıştım. Istakoz yedik. Pina coladas içtik.
Conheci uma rapariga bebemos piña coladas.
- Piña colada.
- Piña colada.
- Piña colada mı?
- Piña colada?
Birer piña colada daha içmeye ne dersiniz?
Que tal tomarmos outra piña colada?
- Pina Colada?
Uma piña colada?
- Meyve kokteyli.
- Piña colada.
Bir tane daha pina colada alabilir miyim?
Pode trazer-me outra piña colada?
Baksana, kutuda Pina Colada'ları varmış.
Olha, eles têm Piña Colada numa lata.
Vay canına. Eğer pina koladayı ve yağmura yakalanmayı seviyorsan, - - Seninle evlenmek zorundayım.
Se gosta de piña colada e de ser apanhada pela chuva, vou ter de casar consigo.
Ben mai tai istemiştim, ama piña colada getirdiler.
Eu pedi um "Mai Tai", e eles trouxeram-me uma "Piña Colada".
Piña colada, tutku meyvesi, muz...
Piña colada, passion fruit, banana....
Jamaika'ya gidiyorum, soğuk pina cola da içip, ot çekip Kini kardeşleri arayacağım.
Vou para a Jamaica, beber piña colada fresca, fumar erva, e procurar as irmãs Kini.
- Pina colada ister misin?
- Gostas de piña colada?
O, meyve kokteyli seven dolu bir silah.
É uma bomba, gosta de piña coladas e de andar à chuva.
Burada olduğun sürece... şu Pina Colada şeyleri bizi takip edecek... Onlar hakkında Crais samimiydi, değil mi?
Já que você está aqui... esses piñas coladas que nos perseguem, são tudo o que Crais diz que são?
Bu yaptığınız suçtur. Ne yapayım peki?
Pina, no seu estado, é uma loucura.
Sizce Amerikalılar gelecek mi? Öyle görünüyor.
Pina, acha que os americanos existem mesmo?
Derdiniz nedir? Siz bayan Pina olmalısınız.
- Não é de sua conta.
Bunu nereden anladın?
- Entendi, é dona Pina.
- Senin evinde. - Benim evimde mi? Evet, Pina onu içeri aldı.
Pina o deixou ficar por uns dias.
Yarın evlilikten önce onu görürüm.
- Boa tarde, Pina.
- İyi akşamlar Pina.
Ainda mais repolho.
Bana birçok kişi bunu sordu Pina.
Estamos certos de não ter merecido estes flagelos?
- Bu sefer, evet. Patron ve Nanina harikaydılar.
Foi Pina quem o deixou entrar?
Buradan hiçbir şey elde edemezler. Don Pietro bana Pina'nın kapıyı sana açtığını söyledi.
No início ela pensou que eu era um policial... tratou-me muito mal.
Güzel olmuş, değil mi?
Aí vem Pina.
Bu Pina olmalı.
Olá, como vai? - Preocupada com Marcello.
Bitecek Pina. Ve bahar tekrar gelecek.
Eu sinto estas coisas mas não sei explicá-las.
Belki bu yol uzun ve zor ama... oraya ulaşacağız, daha iyi bir dünya olduğunu göreceğiz.
E por isso você não deve ter medo, Pina, jamais... aconteça o que acontecer. Não é?
Merhaba tatlım. Gördün mü, geldim sonunda. Sonunda zincirlerimi kırdım ve ona dedim ki...
Pina o pôs para fora na noite de núpcias.
Pina, ilk gecenizde seni yataktan mı attı?
- Entre. Não olhe para mim.
Fritz'le beraber kalmalıydım aslında. Pina'yı görünce söyleyeceğim.
Só faltava essa garota tola.
- Pina'yla konuşuyor.
- Ela e a Pina estão a conversar.
Pina harika biri, her yere seninle birlikte gitmesi çok güzel.
Pina é m-maravilhosa. Segue-vos para todo o lado.
- Pina...
- Pina...
Tamam, Pina.
Vá lá, Pina.
Gel, Pina.
Vá lá, Pina.
Pina, uyan.
Pina, acordai.
- İyi geceler, Germanicus, Pina.
Boa noite, Pina.
Önüne baksana!
Toma outra Pina Colada!
Orada ne konuştunuz.
Uma pina colada, de lata.
Vahşi doğada korku filmi izleyip, pina kolada içmek gibisi yok.
Nada como um filme de terror e uma pina colada.
Üstüne boşalmaya hazırdım.
Estava pronto pra pina-la.