Politikacılar traduction Portugais
770 traduction parallèle
Zenciler ve Kuzey'den gelen politikacılar silip süpürürler.
recebem-se os resultados.
Satıcılar, politikacılar, hepsi bir şey istiyor.
Vendedores, políticos, todos a pedinchar.
Sen, Frazier'lar ve Keefer'lar... ... ve avcunuzda tuttuğunuz kokuşmuş politikacılar.
Tu e os Fraziers e os Keefers e o resto dos políticos corruptos que tens a comer-te na mão.
Politikacılar da genelde misafirlerinin defterini dürme işlerine girmezler, değil mi?
E os políticos não costumam ser chamados para... se livrarem dos seus convidados, pois não?
Politikacıların çantalarında taşıdıkları şey bu mu?
Então é isso que vocês carregam dentro daquelas malinhas pretas.
Bırak politikayı politikacılar yapsın.
Deixe a política para os políticos.
Bunu bilen şehirdeki politikacılar onun evine gelerek vali adayı olmasını söylediler.
Os políticos da cidade sabiam isso. Por isso, foram até a casa dele num carrão e disseram-lhe que queriam que ele se candidatasse a governador.
Polisler, maliyeciler, politikacılar, sivil kuruluşlar...
Polícias, agentes do fisco, políticos, cidadãos... todos têm um preço.
Bıktım artık şu politikacılarından. O kadar sıkıldım ki içkiyi ben içeceğim.
Bem, não sei dos seus políticos, mas eu preciso de uma.
Genelkurmayın gazete ve politikacılar tarafından haksız bir şekilde... suçlandığının farkındasınızdır.
Deve saber que o estado-maior está sujeito a pressões injustas... dos jornais e dos políticos.
General, gazete ve politikacılarınız bu bilgi ile neler yapabilir?
General, o que fariam os jornais e os políticos com isso?
Ateşkes yapıldığı zaman ve ölüler gömüldüğünde ve politikacılar yönetimi ele alınca, her şey tek bir şeyde toplanır. Ümitsiz bir davada.
Quando a guerra acabar, os mortos forem enterrados... e os políticos governarem, o resultado será uma causa perdida.
Politikacıları bilirsiniz, oyları alırlar.
Vocês sabem, estes políticos, todos querem arranjar votos.
Politik atamalarla birlikte bu toprakları daha da büyüteceğiz. Bu sayede politikacıların okulda söğüşlüme hakkında neler öğrendiklerini de göreceğiz. Kızılderililer zaten tütün dükkanı gibi.
Continuaremos a ser território mais algum tempo, com uma data de políticos nomeados a mandarem em nós, de acordo com o que aprenderam numa universidade qualquer, onde pensam que vacas é algo que ordenhas e que índios é algo que se encontra à frente de uma tabacaria.
Politikacılar zafer hakkında çok fazla konuşur.
Os políticos falam muito sobre a glória dela.
Politikacılar daha çok nutuk atacak.
Políticos farão mais discursos.
Senin doktorların politikacılar için çalışmıyor ama, yani sorun sende olamaz.
Os teus médicos não trabalham para políticos, assim sabemos que não és tu.
... ya da senin gibi bazı politikacılar tarafından, sözlerimi beğen ya da beğenme, Yargıç.
Ou por um político como você, e digo-lhe isso quer goste ou não, Juiz.
Kokuşmuş politikacılar!
Deputados : todos corruptos! Deputados : todos corruptos!
Politikacılar!
Políticos!
Fakat politikacılar işimizi bitirmemize izin vermiyor.
Mas os políticos nunca nos deixam terminar.
Politikacılar çok karıştı mı? Yani şehirdekiler?
Há muita política envolvida?
Hayır. Politikacılar onu ölüme mahkûm etti.
Não... foram os politicos que o levaram à morte.
Bırak işadamları ve politikacılar bizden korksun.
Os empresários e políticos que nos temam.
Yakında bize dolandırıcı politikacılar için de yer gerekli.
Não tardará que não precise de todo o espaço para presos políticos.
Çünkü Washington'daki lanet olası politikacılar, bizim tarafımızda kazanmışlardı.
Por causa dos malditos políticos de Washington bem aqui ao nosso lado.
Siz politikacılar, kontrolün elinizde olduğunu sanıyorsunuz ama bizim gibi sizler de süpürülüp atılacaksınız.
Os políticos acham que estão no comando mas serão esmagados.
Politikacıların bu programdaki tasvirinden ötürü özür dileriz.
Gostaríamos de pedir desculpa pela forma como os políticos são representados neste programa.
Niyetimiz, politikacıların kararsız siyasi mahkumlar olduklarını kişisel öç ve güç mücadelelerini devlet sorunlarından önemli gördüklerini kastetmek ya da önemli konularda tartışmayı reddederek itibarlarını zedelediklerini parti birliğinin temsil ettikleri halkın refahından önce geldiği yanılgısında olduklarını ya da önemli sosyal sorunları hiç umursamayan gürültücü kurbağalar olduklarını ima etmedik.
Nunca foi a nossa intenção tentar dizer que os políticos são fracos, que servem os tempos actuais e que se preocupam mais com as suas vinganças pessoais e as suas lutas privadas por poder do que com os problemas do Governo, nem sugerindo, de todo, que sacrificam a sua credibilidade, negando o debate livre em matérias essenciais na impressão errada que a unidade partidária vem primeiro que o bem-estar das pessoas que supostamente representam, não querendo dizer que estão a confundir os pequenos sapos sem um grama de preocupação para os problemas vitais de hoje.
Dükler, kontlar, politikacılar.
Duques, condes, políticos.
Tüm yargıçları ve politikacıları cebinde toplamıştır, ama onları paylaşmayı reddeder!
Tinha todos os juízes e políticos na palma da mão. E recusou-se a partilhá-los.
Eğer, Don Corleone New York'daki tüm yargıçları ve politikacıları elinde tutuyorsa, onları paylaşmak zorundadır... Ya da başkalarının kullanmasına izin vermelidir.
Se Don Corleone tem tantos juízes e políticos, deve partilhá-los ou deixar que outros os usem.
Sonra politikacılar ve sonra da demiryolları istilaya geldi.
Logo vieram os políticos e depois o Caminho de Ferro.
Ancak politikacılar halen sorunun diplomatik yollardan çözülebileceği umudunu taşıyordu.
Mesmo assim, alguns políticos japoneses não tinham perdido a esperança de recorrer a esforços diplomáticos.
Bu politikacılar, adamı hadım ederler.
Fodem a cabeça a um gajo.
Politikacıları bilirsin.
São terríveis.
Ve New York ile Chicago'daki politikacıların yarısı.
Sim, e metade dos políticos de New York e Chicago.
Politikacılar sürprizleri sevmezler.
- Os políticos não gostam disso.
Asyalı politikacıların özel bir değeri mi var?
O mercado de políticos asiáticos está em alta?
Asyalı politikacılar yüksek öder.
Este político asiático paga bem.
- Benim en azından politikacıları tanıyan, bağlantıları olan boş boş oturan deneyimli elemanlarım var.
- Ao menos tenho... tipos experientes ali sentados que conhecem políticos, - que têm contactos.
Bir şeyler değişiyor ama yeterince hızlı değil. Politikacılar, bizi yönetenler konuşmalarına hep :
As coisas mudam, mas não rápido o bastante.
Bu gece bizimle burada olan politikacıları, şov dünyasından.. .. ve spor dünyasından ünlüleri tanıtmaya vaktimiz yok.
Não tenho tempo de apresentar todas as personalidades da política, dos negócios e do desporto que aqui se encontram.
¤ Ancak kötü politikacıları... ¤ halkın zenginler tarfından soyulmasına engel olmalıyız. ¤
# Mas devemos impedir os políticos infames # que o povo seja destruído pela ambição dos ricos. #
Kardeşi Georgia'daki tüm politikacıları tanıyor.
O irmão dele tinha influência política na Geórgia.
Evinde güven içinde olan politikacılar tarafından.
Sacrificado pelos políticos, seguros nas suas casas.
Majesteleri, politikacılar olmasa bile hükümet işlerinin devamlılığını ister.
Sua Majestade gosta que o governo continue, mesmo quando não há políticos.
Politikacılar telaşı sever.
Os políticos gostam de pânico.
Şu politikacıların kibri yok mu!
A arrogância destes políticos!
Kuzeydeki politikacılar.
Os políticos do Norte.
Barışmış! Politikacılar ve aşağı tabaka!
Uma missão de paz!