Pompey traduction Portugais
262 traduction parallèle
Pompey ve lejyonlarının İspanya'dan hemen geri çağrılmasını öneriyorum.
Proponho a retirada imediata de Pompeu e das suas legiões de Espanha.
Crixus, bana Pompey hakkında rapor vermeye devam et.
Crixus, continua a dar-me notícias de Pompeu.
Pompey ve ordusu İtalya'ya çıktılar.
Pompeu e o seu exército desembarcaram na Itália.
Pompey buraya kadar ilerlemiş olmalı.
A marcha de Pompeu deve tê-lo trazido até perto daqui.
Pompey bize geriden saldırmak için yeterli zamana sahip olacak.
Pompeu terá tempo de sobra para marchar sobre a nossa retaguarda.
Eğer batıya dönüp Pompey ile savaşırsak...
Se virarmos para Ocidente para ir ao encontro de Pompeu...
Spartacus haklı olarak peşindeki Pompey ve Lucullus'un ordularıyla... arayı açtığını düşünüyor.
Spartacus tem todas as razoes para crer que se afastou... dos exércitos de Pompeu e de Lucullus, que o perseguiam.
Pompey'in şu anda 20 mil batımızda kamp kurmuş olduğunu... Lucullus'un ordusunun da cebri gece yürüyüşüyle... güneyden buraya doğru yaklaşmakta olduğunu... bilmek, cesaretinizi takviye edebilir.
Talvez vos anime saber... que Pompeu está acampado a cerca de 30 km para Ocidente da nossa posição... e que o exército de Lucullus se aproxima a Sul... por marcha forçada de noite.
Lucullus ve Pompey.
Lucullus e Pompeu.
Pompey?
Pompey?
- Pompey, başın sağ olsun.
- Pompey, lamento imenso.
İçerideki Yaşlı Pompey, Link...
Ali o velho Pompey, o Link...
Pompey!
Pompey!
Kaldır onu Pompey.
Pega nele, Pompey.
Sağ ol Pompey.
Obrigada, Pompey.
Evet, Pompey, görünüşe göre karşımızda bir kadın dostu var.
Bem, Pompey, parece que temos aqui um galã.
Pompey, Doktor Willoughby'i bul.
Pompey, vai buscar o Dr. Willoughby.
- Teşekkürler Pompey.
- Obrigada, Pompey.
- Adamım Pompey mutfak kapısında.
- O Pompey na porta da cozinha.
Pompey'in silahı ve seninki Tom.
A arma do Pompey, a sua arma, Tom.
Pompey, bu sefer sen dene.
Pompey, tenta tu responder.
- "Yazıldı", Pompey.
- Foi "escrita", Pompey.
- Çok iyi Pompey.
- Muito bem, Pompey.
Pek çok insan bu kısmı unutur.
Não faz mal, Pompey.
Gayet iyiydin Pompey.
Muita gente se esquece dessa parte.
- Teşekkürler.
- Respondeu muito bem, Pompey.
Pompey'i arıyorum.
Estou à procura do Pompey.
Pompey'e çok sert davranma.
Não seja duro com o Pompey.
Pompey, iki, üç tane boya kutusu getir.
Pompey. Traz duas ou três dessas latas de tinta.
Pompey, kutuları getir.
Pompey! Traz-me essas latas.
Hava kararınca gel, Pompey bir atlı arabayla
Ao escurecer, o Pompey vai estar nos suecos com a carroça.
- Pompey!
- Pompey!
- Bak Pompey, biliyorsun ki ben...
- Pompey, sabes que eu...
- Bir içki al Pompey.
- Serve-te, Pompey.
Evim, güzel evim. Haklısın Pompey.
Lar doce lar.
Evde yapacak çok iş var.
Tens razão, Pompey. Temos muito que fazer em casa.
Atlar Pompey.
Os cavalos, Pompey.
Pompey.
Pompey.
Seninle görüşeceğiz Pompey.
Ficaremos em contacto contigo, Pompey.
Böylece yüce Roma'nın insanları Farsalia'da kanlı bir iç savaş yaptılar ve Sezar'ın lejyonları yüce Pompey'in askerlerini alt etti ve böylece Sezar, Roma'yı tek başına yönetmeye başladı.
E aconteceu que em Farsália o grande poder e valor de Roma se encontrou numa guerra civil sangrenta e as legiões de César destruíram as do grande Pompeu e César passou a ser o único governante de Roma.
Böyle olmasını isteyen Pompey'di, ben değil.
Foi Pompeu, e não eu, quem o quis.
Komutanlar olarak Pompey için çok kötü savaştınız.
Como oficiais de campo, lutaram miseravelmente por Pompeu.
Umarım Pompey'den haber getirmiştir.
Com notícias de Pompeu, espero.
Pompey'den ya da ondan geriye kalanlardan ne haber var?
Há notícias de Pompeu?
Pompey kaçtı, Sezar.
Pompeu fugiu, César.
Pompey, Mısır'da karşıma çıkacak mı?
No Egipto, Pompeu enfrentar-me-á por fim?
Ona Pompey'in yüzüğünü verin.
Dá-lhe o anel de Pompeu!
Büyük Pompey.
Pompeu, o Grande.
Pompey'in vücudunu bulun.
Encontra o resto de Pompeu.
Daha dün Pompey bir tanrıydı.
Ainda ontem, Pompeu era um deus.
Biri Senato'ya uçmuş, ağzındaki defne dalını Pompey'in heykelinin dibine bırakmış.
Uma voou para dentro do Senado levando um ramo de louro que caiu aos pés da estátua de Pompeu.