Popular traduction Portugais
3,437 traduction parallèle
Şu an, annesi için okulun en popüler kızını yüzüstü bırakmak ihtiyacı olan son şey.
E a última coisa que ela precisa, é de ser ela a chibar a miuda popular da escola, à mãe.
Doğumgününde sadece sen ve ben lunaparka gideriz.
Vamos à feira popular no teu aniversário.
Tanıdığım en popüler kız.
Ela é a rapariga mais popular que eu conheço.
Ev bu hafta çok popüler.
A casa está muito popular esta semana.
Bu nedenden ki eski devlet başkanı onlar tarafından çok sevilmiyor.
Essa é a razão porque o ex-Primeiro-Ministro não é tão popular entre eles.
Bir önsezim diyor ki Smiley bu Cadılar Bayramı'nda çok popüler olacak.
Alguma coisa me diz que o Smiley será muito popular neste Halloween.
Beyaz tenli, popüler, vücut yağ oranı yüzde dört.
Pálida, popular, tem quatro por cento de gordura corporal.
Bunu biliyor musun, bilmiyorum ama lisede okulun en popüler kızı sayılmazdım pek.
Não sei se sabes, mas eu não era muito popular no secundário.
Şimdi İngiltere'nin en popüler oyun programına dönüyoruz :
Agora voltamos ao programa mais popular da Inglaterra...
Kâbil'den de meşhur Cayman Adaları'na aktarılıyor.
De Kabul, é transferido para a sempre popular Ilhas Caimão.
15-16 yaşlarında. Lunaparktaki gibi her suikastte var.
Ela tem mais ou menos 15 anos 16 anos de idade, mas está em todos os tiroteios, como na feira popular.
Ona biraz tavsiye verdim, onu Yeni Başlangıç kursuna yazdırdım ve kısa süre sonra kasabanın en gözde mekânını işletiyordu.
Dei-lhe alguns conselhos, coloquei-o no programa Começar de Novo e, pouco depois, ele geria a casa mais popular da cidade.
Fazla seveni yokmuş.
- Não era popular.
Nedense mahallemiz çok popüler oldu.
De repente, este prédio tornou-se muito popular.
Bahse girerim kampüsteki en popüler adamsındır değil mi?
Aposto que és o tipo mais popular no campus, não é?
- Pop Rec Warner Ligi için.
- Liga Popular Warner.
Bıyığının görünüşünden çıkardığıma göre Berkeley Üniversitesi'nde çalışan kadrolu bir profesör olmalısın.
Só de olhar para o teu bigode, imagino que sejas um professor titular na República Popular de Berkeley.
Evet, bırakmış olsa bile pencere ön kapıdan daha sık kullanılıyormuş.
Espero que o assassino tenha deixado provas. Mesmo que tenha deixado, podem já não estar lá. Esta janela é mais popular que a porta da frente.
Yardımcı öğrenci ilginç bir video yapmaya çalışıyormuş birine zarar vermeye değil.
O estudante só queria fazer um vídeo popular, sem magoar ninguém.
En popüler filmi o.
É o mais popular.
Arabası da vardı.
Popular.
Zamanının en etkili albümlerinden biri olmuştu.
Na África do Sul era um álbum muito popular.
Biz Güney Afrikalıların çoğuna göre, o hayatımızın film müziğiydi.
O álbum tornou-se muito popular. Era a banda sonora da nossa vida.
Çok garip. Çok garip. Albüm ne kadar popülerdi?
Era tão popular como Rolling Stones ou Doors?
Latince bir ad.
A música latina não era popular.
Ona dedim ki ; "Elvis'ten daha ünlüsün." O da dedi ki :
"Na África do Sul é mais popular que o Elvis Presley".
Yani barakası yerle bir edilmişti kirli paslı yerleri süpürmüştü günün birinde bana göstermeye başladı ve ben ona inanamadım ne albüme ne de böyle popüler oluşuna. Birinde bu şeyin korsan kopyası vardı çevreye, herkese yayılmıştı...
Alguém tinha uma cópia pirata e fê-la circular e todos... e tornou-se tão popular que as crianças podiam recitá-lo... e cantar as canções de cor.
Vay canına, Ali D, Mona Vanderwaal'dan bir şey istiyor.
A popular Ali D precisa de uma coisa da Mona Vanderwaal.
Popüler olmayı.
Ser popular.
Bazı dövüş sanatları salonlarında yaygın kullanılan bir marka.
É um componente popular encontrado em ginásios.
Sutton, bak, bu kasaba festivalinde pony'e binmek gibi değil, tamam mı?
Ouve, Sutton, isto não é uma voltinha a cavalo na feira popular, está bem?
Şehrin bu yakası dilenciler arasında oldukça popülerdir.
Esta parte é muito popular entre os mendigos.
Dediğim gibi çok revaçta bir madde.
Como eu disse, é um item muito popular. Está certo, obrigado.
- Rommel faktörü. - Goebbels O'nu halk kahramanı yaptı.
Goebbels fez de Rommel um herói popular.
Çok garipler, Sevdiğimiz şeyler çok garip. Hiç alelade değil.
Eles são estranhos e as coisas que gostamos são estranhas, e não é nada popular.
Beckett'la seni bu işe almak çok destek gördüğüm bir fikir değildi ve Blakely'ye olanlardan sonra size sert çıkmam gerekiyordu ama senin ne kadar faydalı olabileceğini biliyorum.
Trazer-te a ti e a Beckett não foi uma decisão popular, depois do evento com o Blakely, tive que me posicionar. Mas sei o recurso que podes ser.
... popüler, sanırım hepimiz aynı fikirdeyizdir ki- -
Popular. Acho que podemos concordar que eles foram...
Kelvin Amca'nın bu doğum günü hediyelerini dağıtmaya başladığında... -... ne kadar ünleneceğini görelim. - Evet.
Vamos ver quanto popular o tio Kelvin vai ficar quando ele começar a distribuir estes presentes.
Canlı yayın kazası ve remiks videosundan beri kariyerim şakaya döndü sanki.
Quer dizer, é só que desde que me passei em directo, e o vídeo "Mamas Macias" tornou-se popular, a minha carreira tem sido uma autêntica piada.
Evet, Wes Clyborn. Popüler bir adam.
Wes Clyborn, é um tipo popular.
- Odadaki en popüler adam benim bu gece.
Parece que sou o mais popular nesta sala, hoje.
Çubukta bir et baya popülerdir.
É carne no espeto e é muito popular.
Ancak Mona şaşırtıcı biçimde ziyaretçiye sahip.
- Tu não, mas a Mona é muito popular.
Nuh hakkaniyetli biriydi ve yeni dünyayı oluşturmak için her türden ikişer ikişer gemisine koydu.
O Noé era um homem justo e ele levou para a arca todas as criaturas para popular o novo mundo, um par de cada espécie.
- Genç keşişler onu seviyor yani benim hiç destekçim yok.
É popular, entre os monges mais jovens, o que me deixa sem apoios.
Sevgili rahibe Elizabeth, kuzenimden hiç haz etmememe rağmen ben bile onun popülaritesini kabullendim.
Minha querida irmã Elizabeth, por muito que despreze a minha prima Caris, até eu tenho que admitir que ela é muito popular.
Dediklerine göre öldürdüğü adamların sayısı bir ülkenin nüfusuna eşitmiş.
Diz-se que com a quantidade de pessoas por ele mortas se poderia popular todo um país.
Loire Vadisi de çok gözde bir rotadır. Bir günde buradan 50,000 turna geçtiği olur.
O Vale do Loire é uma rota popular, e 50.000 grous podem passar por aqui em apenas num único dia.
Gerçekten epey ünlü biriydi.
Um dia estava a demolir uma casa velha... limpando a sujidade e o pó... e mostrou-me e eu nem queria acreditar... sobre o disco e como se tornara tão popular.
Ama bilirsin 50'lerin sonlarında meşhurdu.
Muito popular nos anos 50.
Hiç popüler olmadığı ortada.
Para dizer a verdade, ele não é muito popular.