Portakal suyu traduction Portugais
553 traduction parallèle
Domates suyu, portakal suyu, üzüm suyu, ananas suyu...
Sumo de tomate, de laranja, de uva, de ananás...
Portakal suyu mu?
Sumo de laranja?
Biraz portakal suyu, yumurta, jambon, kızarmış ekmek ve bolca kahve istiyorum.
Quero sumo de laranja, ovos, Bacon, um queque torrado e muito café.
Susarsa portakal suyu içirin.
Se tiver sede, dê-lhe sumo de laranja.
Bana portakal suyu ver, Georgie.
Traz-me um sumo de laranja, Georgie.
- Henüz değil. - Portakal suyu ve kahve.
- Sumo de laranja e café.
- Portakal suyu içtik.
- Era sumo de laranja.
Kimse portakal suyu bardağını tokuşturmaz.
Ninguém brinda com sumo de laranja.
Bir termos portakal suyu... yanında da elmalı kek var.
Há um termo com sumo de laranja... e bolo de compota de maçã para acompanhar.
Portakal suyu.
Sumo de laranja. Obrigado.
Portakal suyu.
Sumo de laranja.
Bol portakal suyu.
Muito sumo de laranja.
Ne şampanyası, portakal suyu bile ona fazla!
Qual champanhe? Para estas uma laranjada já é muito.
Portakal suyu değil, Maurice. Şampanya.
Não quero suco, Maurice, a não ser champanha.
Portakal suyu ama taze sıkılmış olsun.
- Basta dizer. - Um café de verdade? - O que quiser, filho.
- İçecek? - Cin ve portakal suyu.
- Queres uma bebida?
Kahvaltı için kahve ve portakal suyu hazırlayacağım.
Me contentarei com um café e suco de laranja, esta manhá.
- Portakal suyu, çay, tost.
Sumo de laranja, chá e torradas.
Henüz olmadı. Biraz portakal suyu al.
Bebe um sumo de laranja.
Tek votkalı portakal suyu.
Muito leve. - Isso é suco de laranja com vodka.
- Şuna portakal suyu doldurur musun?
Queres encher com sumo de laranja?
İki kahve ve portakal suyu. - Baş üstüne.
Café para dois com sumo de laranja.
Portakal suyu muydu, greyfurt muydu bilmiyorum ama meyve suyu olduğunu hatırlıyorum.
Não me lembro se era sumo de laranja ou de toranja... Mas lembro-me que era sumo...
Ben bayların barı görmek isteyeceklerini düşündüm. Evde portakal suyu var.
Estes senhores preferirão ver o bar, os sumos são por conta da casa...
Portakal suyu, yumurta, sosis ve tereyağlı ekmek marmelat ve sıcak kahve.
Sumo de laranja, ovos, salsichas e tostas com manteiga, com marmelada e uma chávena cheia de café quente.
Bana biraz portakal suyu sık!
Faça um suco de laranja!
Frank'e İngiliz usulü pişmiş yumurtalı ve Kanada usulü... domuz pastırmalı sandviç... ve büyük bir bardakta taze sıkılmış portakal suyu getir.
Traga a Frank dois ovos fritos e um Muffin inglês... Com bacon canadense... E uma jarra de sumo de laranja fresco.
Portakal suyu gibi mi?
Você quer dizer... suco de laranja?
Votka için 27.000 dolar kesildi, portakal suyu için de 11.000 dolar.
Menos $ 27.000 de vodka, $ 11.000 de suco de laranja.
Ardından ekip, yarım bardak üzüm suyu, 30 gramlık bir biftek 36 gramlık portakal suyu 2 yumurta ve bir parça kızarmış ekmekten oluşan kahvaltılarını yaptılar.
A tripulação tomou um pequeno almoco constituído por uvas, um bife de 300 gramas, 35 Cl de sumo de laranja, 2 ovos e torradas.
- Bir bardak da sıkılmış portakal suyu.
- E sumo de laranja.
- Votka ve portakal suyu.
- É vodka com sumo de laranja.
Votka ve portakal suyu.
Vodka e sumo de laranja.
Portakal suyu mu?
- Sumo de laranja?
Taze sıkılmış portakal suyu istediniz yani.
- Querem sumo espremido no momento.
Yalnızca, bizim oralarda... taze portakal suyu nehir gibi akar.
Na Califórnia o sumo natural é como a água.
Hastane, bedava portakal suyu ve kurabiye veriyor...
O hopital distribui gratuitamente suco de laranja e biscoitos...
Portakal suyu verir misin?
Posso beber suco de laranja?
İki kahve, portakal suyu, kruvasan istiyorum...
Queria dois cafés, sumo de laranja, croissants...
- Bir de portakal suyu alabilir miyim?
- Trazes-me um sumo de laranja?
Portakal suyu içmediğimde böyle oluyor işte.
É o que acontece quando não tomo o meu sumo de laranja.
- Portakal suyu.
- Sumo de laranja.
Domuz pastırması, yumurta yulaf lapası, portakal suyu, tost ve reçel.
Bacon e ovos, flocos, sumo de laranja, tostas e compota.
İçinde bulunduğun koşulları hızlandırmaya cesaret ederek portakal suyu, kahve ve aspirin getirdim.
Tomei a liberdade de antecipar a sua condição e trouxe sumo de laranja, café e aspirinas.
- 6 damla portakal suyu. - Bayanlar ve baylar! - Herr Führer!
Senhoras e Cavalheiros, o Führer!
Cin ve portakal suyu.
- Gin e laranja.
Portakal suyu? 17'sinde milano'da olmam lazım.
Tenho que estar em Milão no dia 17.
Bir cin ve portakal, bir sıkılmış limon suyu ve bir viski ve su lütfen.
Um gin com laranja, uma limonada e um Scotch com água, por favor.
Bir cin ve portakal, bir sıkılmış limon suyu ve bir viski ve su lütfen!
Um gin com laranja, uma limonada e um Scotch com água, por favor!
Bir cin ve portakal... bir sıkılmış limon suyu ve bir viski ve su lütfen!
Um gin com laranja, uma limonada e um Scotch com água, por favor!
Taze portakal suyu.
- Aqui está.