Proteus traduction Portugais
140 traduction parallèle
Bukalemunun renkleri benim renklerimin yanında hiç kalır, Proteus'la * kılık değiş tokuşu yaparım, katil Makyavelli * yanımda okul çocuğu gibidir.
Posso adicionar cores a um camaleão, mudar de forma com Proteu para tirar vantagem, e mandar à escola o assasino Maquiavel.
Proteus'tan test mesajı efendim.
Mensagem teste vinda do Proteus, senhor.
Proteus'un hazır olduğunu bildir.
Pode dizer a eles que o Proteus está pronto.
- Proteus mu?
- O Proteus?
Proteus her şeyin yolunda olduğunu bildiriyor efendim.
O Proteus relata que está tudo certo, senhor.
- Proteus'a tam küçültmenin yapılacağını bildir.
- Informe Proteus eles estão reduzidos ao máximo.
Bay Grant, söyleyin Proteus'un enerjisi açık.
Sr. Grant, diga a eles que Proteus está ligado.
- Proteus'un enerjisi açık efendim.
- Proteus está ligado, senhor.
Proteus'la bağlantı kur.
Entre em contato com o Proteus.
Proteus rotasının dışında.
Proteus fora de curso.
Proteus toplardamar sistemine sıkışıp kaldıklarını bildiriyor.
Proteus relata que estão presos no sistema venoso.
Proteus'a bildirin.
Mensagem para Proteus.
Proteus elektrik şokuyla kalbin durduğu noktada sağ kulakçık girişine ilerleyecek.
O Proteus prosseguirá para entrar no átrio direito, ponto no qual o coração será parado - através de choque elétrico.
Proteus'la bağlantı kur.
Contate o Proteus.
Proteus'tan mesaj efendim.
Mensagem do Proteus, senhor.
Proteus, 7-3 kadranına dönüyor.
Proteus se virando, no quadrante 7-3.
Proteus iç kulağa girmek üzere.
Proteus está prestes a entrar no ouvído ínterno.
Proteus, D düzeyinde 7-4 kadranına girdi gireli hiçbir hareket yok.
Não há movimento do Proteus desde que entrou no quadrante 7 - 4, no nível D.
Proteus iç kulağı geçti ve şimdi beyne giden kanalda ilerliyor.
O Proteus passou pelo interior do ouvido e está no canal que leva ao cérebro.
Hemen Proteus'u dışarı çıkaracaksınız.
lrão remover o Proteus imediatamente.
Proteus çoktan yok olmuş olabilir.
O Proteusjá pode ter sido destruído.
"Proteus ayakta duran hayvanı bahçeye getirdi ve onu ağaca zincirledi ve çocuklar onunla eğlendiler."
"E Proteu trouxe a criatura erecta para o jardim e atou-a a uma árvore, - e as crianças trocaram dela."
Proteus'a dönüyorum.
Perdi o contacto. Regressando a Proteus.
Ben Saldırı 9.
Prisão Proteus. Eu sou o Assalto Nove.
Proteus kod adını kullanıyor.
Sob o nome de código Proteus.
- Baltar'ın pilotu ve elektronik uzmanı.
Proteus. O piloto de Baltar e assistente de electrónica.
Proteus?
Prοteus?
Proteus'un füzyon motorlarını çalıştırıyorum.
Activei os motores de fusão da Proteus.
Proteus uzun zamandır terk edilmiş gibiydi.
A forma como a Proteus pareceu abandonada por tanto tempo.
Proteus'tan birkaç örümcek canlı kurtuldu.
Algumas aranhas sobreviveram à destruição da Proteus.
Proteus'taki uzay örümceklerini hatırlıyor musun?
Lembras-te das aranhas espaciais na Proteus?
Proteus'u hatırladın mı?
Lembras-te da Proteus?
Proteus'un yıldız haritalarına giriyorum.
- Acedi aos mapas estelares da Proteus.
İkna etmeye çalışma sevgili Proteus!
Não insistas, amado Proteu.
En çok Proteus'u mu yoksa Valentine'i mi beğendin?
Gostou mais do Proteu ou do Valentim?
Sözleri için Proteus'u.
Do Proteu para ouvir.
Proteyus morgana ve proteyus meratilus da üretir.
lncluindo a "proteus morgani"... e a "proteus morabalus". Ouviu?
- Duydun mu şaşırmadan söyledi, proteyus meratilus.
Ele disse "proteus morabalus".
Proteus'u hatırlıyor musun.
Lembra-te de Proteu!
- Ben de Proteus gibiyim.
- Eu sou como o Proteu.
Şekil değiştiren o küçük yaratığı Proteus Bir'den kurtardım.
Salvei o pequeno metamorfista no Proteu Um.
Proteus.
Proteus!
Haydi, kahramanlık yapmaya kalkma Proteus.
Vá lá, deixa-te de heroísmos, Proteus.
Kral Dymas ve Prens Proteus'a.
E a vós, Rei Dimas, e ao Príncipe Proteus!
Önce Proteus'u soymaya kalkıştın, sonra da hayatını kurtardın.
Primeiro tentou assaltar o Proteus, depois salvou-lhe a vida.
Şuraya bak Proteus.
Olha para ele, Proteus!
Proteus! Kitap!
Proteus, o Livro!
Proteus. Nihayet gelebildin.
Já não era sem tempo!
Proteus, sana açıklamama izin ver.
Proteus, vou explicar-te uma coisa.
Proteus, biliyorsun değil mi? Eğer Sinbad geri dönmezse o zaman yerine sen idam edileceksin.
Proteus, dás-te conta que, se o Sinbad não voltar, serás executado em seu lugar?
- Neredeyim? - Proteus Hapishanesi.
Onde estou eu?