Radovan traduction Portugais
53 traduction parallèle
Radovan, sen hatırlayabildin mi? Dün görüşecek miydik?
Radovan, consegues lembrar-te se tínhamos um encontro ontem?
Radovan benimle gelirse, 50,000'i getirebilirim.
Se o Radovan vier comigo agora, eu posso conseguir 50,000.
Radovan gidip getirir.
Radovan vai lá buscar.
Radovan Karadjic'ten izin belgesi al. Böylece Sırp hattını geçebiliriz.
- Arranjei uma carta de autorização de Radovan Karadjic por isso podemos ir mais além das linhas sérvias.
'Bosnalı Sırp lideri, Radovan Karadzic tarafından.
'A ITN teve autorização para visitar esses campos.
'ITN'e bu kamplar için giriş izni verilmiş.
'dada por Radovan Karadjic, o líder dos sérvios da Bósnia.
Radovan Karadziç tehditlerini sunmak için fazla beklemedi.
Radovan Karadzic não esperou muito para levar a cabo as suas ameaças.
Radovan Karadziç'le buluştuktan sonra Sarabosna havalimanını açtı ve büyük ölçekli insani yardım başlattı.
Depois de reunir-se com Radovan Karadzic, reabriu o aeroporto de Sarajevo dando início a uma vasta operação de ajuda humanitária.
Radovan!
Radovan!
Dediler ki : "Radovan kimin sorumlu olduğunu biliyor mu"
Disseram : "O Radovan sabe quem é que manda?"
Radovan, dostum benim.
Radovan, meu amigo.
Ne var ki, en çok aranan iki adam - Radovan Karadzic ve Ratko Mladic -... ABD'yi, Birleşmiş Milletleri, AB'yi, NATO'yu, Lahey Savaş Suçluları Divanı'nı ve medeni dünyada, onları aradığını iddia eden herkesi atlatmaya devam ediyorlar.
No entanto, os dois homens mais procurados, Radovan Karadzic e Ratko Mladic, continuam a eludir os E.U.A., as Nações Unidas, a União Europeia, a Nato e a Convenção de Haia e todos aqueles que, no mundo civilizado, afirmam estar à sua procura.
Radovan Karadzic, kaçak olduğu son on yıl içerisinde iki kitap ve bir tiyatro oyunu yayınladı.
Nos dez anos em que Radovan Karadzic tem estado em fuga, publicou dois livros e uma peça de teatro.
Radovan mi?
Radovan?
- Radovan mi?
- Radovan?
Kaptan Piyasa'nın Radovan Kristic olduğunu düşünüyor muyum?
Se acho que o Radovan Kristic é o Capitão Indústria?
- Radovan...
- Radovan...
Radovan Kristic.
Radovan Kristic.
Radovan Kristic eğer Kaptan Piyasa'ysa, evet, herkes ona çalışır.
Se Radovan Kristic for o Capitão Indústria, sim, porque toda a gente trabalha para ele.
Radovan Kristic, Kaptan Piyasa değil.
Radovan Kristic não é o Capitão Indústria.
Radovan ve politikacılar, uluslararası kanallara yalakalık mı yapacaklar?
Radovan e os políticos vão beijar o cú dos jumentos televisão internacional?
- Radovan.
- É o Radovan.
Radovan'i aramam gerekiyor.
Vou ligar ao Radovan.
Radovan, beni kandirdilar.Dediler ki...
Radovan, eles enganaram-me. Eles disseram...
Radovan için çalisan bir adam var :
Há um homem que trabalha para Radovan :
Misha, Radovanin "muhasebeci".
Misha, Radovan "contador"'.
Ben Radovan ile çalistigim zaman, parayi Misha'ya teslim ederdim.
Quando eu trabalhava com Radovan Eu entregava o dinheiro para Misha.
Radova'nin cebine kar gibi beyaz girerdi.
Saia branca como a neve para os bolsos de Radovan.
Ve Radovan... küçük para fahiselerini sever.
E o Radovan... Ele gosta do dinheiro como uma prostituta.
Ama Radova'nin bilmedigi birsey var.
Mas há uma coisa que Radovan não sabe.
- Radovani tokatlamak mi istiyorsun?
Enganaste Radovan?
- Radovana darbe mi vuracaktiniz?
Enganaste Radovan?
- Radovan'la oynamayi kes, pust!
Pare de brincar com Radovan, sua vadia.
Radovan, ben...
Radovan, eu...
Radovan'in parasi için burdayim.Anlasildi mi?
Tenho aqui o dinheiro de Radovan. Ok?
- Deneyecek misin Radovan?
- Radovan! Queres tentar?
- Radovan!
- Radovan!
Radovan, kimyagerim.
Sou o Radovan, o químico.
- Bay Radovan...
- Sr. Radovan...
Radovan'a göz kulak ol, yeter.
Cuida do Radovan.
Hastanede Radovan'ı koruyamadım ama.
Não fui forte o suficiente para proteger o Radovan no hospital.
- Radovan'ı orada tutuyor olmalı.
- O Radovan deve estar lá.
Radovan'ı boş ver.
Esquece o Radovan.
Ya Radovan?
E o Radovan?
Radovan. Radovan!
Radovan!
Radovan, lütfen.
Radovan, por favor.
Radovan.
Radovan.
Radovan, yanına geliyorum.
Radovan, vou ter contigo.
Bir şeyler duydum.
Radovan, estou a ouvir alguma coisa.
Radovan, küçük Jorge para ile gitti.
Radovan, esse Jorge fugiu com o dinheiro.