Rav4 traduction Portugais
34 traduction parallèle
İyi de geçmişin az önce dört çekerli arabanı da aldı götürdü.
Bem, ele foi-se com o teu Rav4.
Shirley, bir Toyota RAV4 SUV kullanıyordu.
Shirley conduzia um Toyota RAV4 SUV.
1999 model koyu yeşil Toyota RAV4, şu an resmini görüyorsunuz.
É um Toyota RAV4 verde escuro de 1999, como o que está na imagem.
Teresa Halbach'i arama ekibindenim. Şimdi biz bir tane RAV4 bulduk.
Estou à procura da Teresa Halbach e encontramos um RAV4.
Bayan Sturm, Avery Oto Mezarlığında RAV4'le karşılaştığınızda gördüklerinizi ve düşündüklerinizi bize anlatabilir misiniz?
Sra. Sturm, quando viu o RAV4 na Avery Auto Salvage... PRIMA DE TERESA... pode dizer-nos o que viu e o que pensou?
Arabanın arkasına geçip de Toyota RAV4 yazısını görünce aklımdan, "Bu o araba olmalı" diye geçirdim.
Fui ver a traseira e dizia RAV4, Toyota e eu pensei : "Bom, tem de ser este carro."
Bunun için de kanını RAV4'e anahtarı da yatak odasına yerleştirdiler.
E deram uma ajuda, colocando o sangue dele no RAV4 e colocando a chave no quarto dele.
Brendan dedektiflere ilk ifadesini 4 ay önce Teresa'nın aracının bulunmasının ertesi günü vermişti.
Brendan deu o primeiro depoimento aos detetives quatro meses antes, um dia depois de terem encontrado o RAV4 de Teresa
RAV4, kurbanın arabası, Avery Oto Mezarlığında bulunmuştu.
O RAV4 da vítima foi encontrado na sucata dos Avery.
Memurun biri dosyayı alıp açmış Steven Avery'nin kanından örnek alıp RAV4'e yerleştirmiş.
Um agente foi ao arquivo, abriu-o, tirou uma amostra do sangue do Steven Avery e colocou-a no RAV4.
Ardından Savcılık, RAV4'teki kanın başkası tarafından yerleştirilmediğini kanıtlayacağını ileri sürdükleri yeni bir kimyasal test yapması için FBI'a izin verilmesini istedi.
O Estado pede então ao juiz que autorize o FBI a fazer novos testes químicos, que, segundo o Estado, vão provar que o sangue do RAV4 não foi forjado.
5 Kasım 2005 Cumartesi sabahı, Teresa'nın RAV4'ü bulunmadan saatler önce Calumet İlçesinden Dedektif Mark Wiegert Manitowoc İlçesinden Dedektif Dave Remiker'i aradı.
Na manhã de sábado, 5 de novembro de 2005, horas antes do RAV4 de Teresa ser encontrado, o Det. Mark Wiegert de Calumet liga ao Det. Dave Remiker de Manitowoc.
RAV4 Toyota SUV.
Um SUV Toyota RAV4.
Sonra arabanın arka tarafına geçtim yine arkasına yığılmış dallar gördüm ve üzerinde RAV4 yazdığını fark ettim.
E dei a volta até à traseira e havia mais ramos encostados e reparei que dizia RAV4.
-... ve RAV4'te bulunan kanda düğümleniyor.
- Sangue no RAV4...
Evet. Steve'in RAV4'te bulunan kanı.
O sangue dele no RAV4.
Burası Toyota RAV4'ün arka bölümü.
Esta é a zona de carga traseira do Toyota RAV4.
RAV4'ün içindeki kanın aslında bize faydası var.
O sangue no RAV4, ajuda-nos.
Çünkü onu garajda veya evin içinde veya eve yakın bir yerde öldürdüyse cesedi çukura taşıyıp yakmak için RAV4'ü kullanmasına gerek yok.
Porque se a matou na garagem ou em casa ou ali perto, não precisava do RAV4 para a levar até à fogueira.
Demek ki nerede öldürüldüyse oradan arabanın arkasına atılmış ve yakılmak üzere başka bir yere götürülmüş.
Que foi... onde quer que foi morta, foi atirada para a traseira do RAV4 e levada para ser queimada.
Hiçbir polis memuru veya vatandaş RAV4'e ne yaklaştı ne de dokundu.
Nenhum polícia nem cidadão chegou perto ou tocou no RAV4.
Aslında RAV4'ün olduğu yere gelip gidenlerin kaydını saat 2 : 45'e kadar tutmaya başlamadınız, öyle değil mi?
Só começou a preparar o relatório de quem entrava e saía do local onde estava o RAV4 após... as 14h45, não é assim?
Ajan Fassbender, saat 14 : 00'ten sonra bir emniyet görevlisinin veya vatandaşın RAV4'ü kurcaladığını gördünüz mü hiç?
Agente Fassbender, depois das 14h, viu algum agente ou cidadão a tocar no RAV4?
Ben de RAV4'teki kan lekesinin eli kanayan bir insandan mı yoksa tüpün içinde muhafaza edilmiş bir kandan mı geldiğini tespit edebileceğimiz bilimsel geçerliliği olan bir test var mı diye bir araştırma yaptım.
Fui ver se podiam analisar as manchas no RAV4, para chegar a uma conclusão cientificamente válida sobre se as manchas de sangue podiam ter vindo de um tubo de sangue preservado e não de uma pessoa a sangrar. FOTO DA MÃO DE STEVEN
Bu davada incelemeniz için size gönderilen Teresa Halbach'in RAV4'ünden alınan kan örneklerinde EDTA olup olmadığıyla ilgili bir sonuca varabildiniz mi?
Conseguiu chegar a uma conclusão sobre a presença de EDTA nas amostras de sangue que testou do RAV4 da Teresa Halbach, que lhe foram enviadas?
Laboratuvarımıza inceleme için gönderilen ve Teresa Halbach'in RAV4'ünden alındığı tarafımıza beyan edilen kan örneklerinin hiçbirinde EDTA izine rastlamadık.
Não encontrámos nenhuma indicação da presença de EDTA em nenhuma das amostras enviadas para o laboratório e que foram apresentadas como tendo sido colhidas no RAV4.
Makul bir bilimsel katiyet derecesinde, üzerinde test yaptığınız Teresa Halbach'in RAV4'ünden alınan kan örneklerinin Steven Avery'nin Manitowoc İlçe Mahkeme Kaleminin ofisindeki kan tüpünden gelip gelmediğine dair bir kanaatiniz var mı?
Tem uma opinião, com alguma certeza científica, sobre se as manchas de sangue do RAV4 da Teresa Halbach que testou vieram do tubo de sangue do Steven Avery, que estava no gabinete, no Condado de Manitowoc?
Şahsi kanaatim, RAV4'ten alınan kan örneklerinin dava kapsamında tarafımıza gönderilen EDTA tüpünden gelmiş olamayacağı yönünde.
Na minha opinião, as manchas do RAV4 não podiam ter vindo do tubo de EDTA que nos foi enviado.
Şimdi bana, RAV4'ün farklı yerlerinde bulunan kan lekelerinden alınan diğer üç örnek üzerinde hiç test yapmamış olmanıza rağmen o üç örnekte de EDTA bulunmadığını mı söylemeye çalışıyorsunuz?
Está a dizer-me que, apesar de nunca ter testado as outras amostras das manchas diferentes, encontradas noutras partes do RAV4, está disposto a afirmar que nenhuma dessas amostras continha EDTA?
Yani bu teste rağmen RAV4'teki o üç tane kan lekesinde EDTA bulunması yine de mümkün mü?
Então, apesar dos testes, é possível que houvesse EDTA nas três manchas do RAV4?
Peki o zaman FBI tarafından incelenen RAV4'teki kan lekelerinden herhangi birinin,... içinde Bay Avery'nin kanı olan tüpten gelmediği sonucuna varabilir misiniz?
Pode concluir se alguma das manchas do RAV4 examinadas pelo FBI não podia ter vindo do tubo que continha o sangue do Sr. Avery?
"Şu nasıl oluyor? Eğer kızı gerçekten orada yaktıysa cesedi neden Toyota RAV4'ün arkasında olsun?" gibi.
" Porque é que o corpo dela estaria no porta-bagagens do Toyota RAV4 se a queimaram aqui?
Geçen pazartesi bu kızı gördün mü hiç?
1 DIA DEPOIS DE ENCONTRAREM O RAV4 Na segunda-feira, lembras-te de ver esta rapariga?
Matthew kumarda tüm birikimimi kaybetti. Ruben RAV4'ümü hotel havuzuna düşürdü.
O Matthew gastou as minhas poupanças em jogo, o Ruben enfiou o meu RAV4 na piscina de um hotel.