English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turc → Portugais / [ R ] / Reichstag

Reichstag traduction Portugais

52 traduction parallèle
- Hitler, parlamentoda konuşuyor.
- Hitler está a falar para o Reichstag.
Hitler Reichstag'ta öfkesini kusmaya başladığında neredeydik?
Onde estávamos quando Hitler começou a apregoar seu ódio no Reichstag?
Berlin'de Reichstag yanıyormuş.
Em Berlim, o Reichstag está a arder.
Reichstag'ı yakmak için başka gün bulamamışlar mı?
Podiam escolher outro dia para incendiar o Reichstag.
Reichstag'ı onlar yaktı.
Eles pegaram fogo ao Reichstag.
Reichstag'ın alevleri daha söndürülmeden... eski Almanya'nın adamları kül olmuş olacak.
antes das chamas do Reichstag serem apagadas, os homens da velha Alemanha serão reduzidos a cinzas.
Eski Reichstag binasının esrarengiz bir şekilde kundaklanması, Hitler'in vatandaşlık haklarını kısıtlaması için bulunmaz bir fırsat oldu.
Quando o antigo edifício do Reichstag ardeu misteriosamente, Hitler agarrou a oportunidade para suspender todas as liberdades civis.
Mart ayında, Hitler'in parlemento onayı olmadan yasama yetkisini kullanması oylandı ve kabul edildi.
Em Março, quando o Reichstag permitiu que Hitler governasse sem Parlamento,
"Yeni Almanya", hiç gecikmeden düşmanlarının hakkından gelmeye başlamıştı. Komünistler, Sosyalistler, herşeye burnunu sokan gazeteciler, hatta parlementerler.
A nova Alemanha começou a cercar os seus inimigos : comunistas, socialistas, jornalistas impertinentes, deputados do Reichstag.
Nürnberg Yasaları.
As Leis de Nuremberga. No Reichstag,
Hermann Göring, Reichstag'ta, Reich Vatandaşlık Yasası'nın amacını, bir bir anlattı.
Herman Goering anunciou a finalidade da "Lei da Cidadania"
Roketin üstünde, "Bu Reichstag için." yazıyor.
O morteiro tem escrito : "Este é para a Chancelaria Imperial".
Bu, Reichstag yangınından bu yana... en üstün polis sezgisi örneğidir.
É o exemplo mais espantoso de intuição policial desde o incêndio do Reichstag...
Tonkin Körfezindeki kaza gibi, Reichstag yangını gibi bir şeyler...
Em breve, o Golfo de Tonquim ou o incêndio do Reichstag...
Ciddi sanatçılardan bahsediyorum. Kendimi hala, Ulrika Schinkel'ın... "Beethoven Bağlı" eserinin etkisinden kurtaramadım.
Nunca recuperei da produção brilhante de Beethoven in Ketten, da Ulrika Schinkel, que quer dizer Beethoven em Bondage, encenado nas ruínas do Reichstag.
Bir keresinde Reichstag'ı plastikle sarmalamıştı.
Uma vez, embrulhou o Reichstag em plástico.
- Reichstag olmaz!
- O Reichstag, não! - Oh, sim.
İktidara gelişimizden beri, plan buydu bu yüzden Reichstag'ı feshettik yerel meclisleri ve kişisel hakları kaldırdık.
Sempre foi o nosso plano assim que chegássemos ao poder eliminar o Reichstag e dissolver os parlamentos regionais, e os direitos individuais.
Yaptığımız her şey, Nürnberg kanunlarına uygun. Doktor Stuckart, 1935'te Alman Parlamentosu'na sundu.
Tudo o que fizemos adveio das leis de Nuremberga que o Dr. Stuckart deu a conhecer ao Reichstag em 1935.
Yasama meclisindeki en büyük parti hatta tüm meclis sosyalistti ve bu yüzden hiçkimse demokrasiye yakin degildi.
O maior partido no Reichstag, ou Parlamento, era o socialista, e ainda assim nada disto somou à democracia.
Alman hükümeti, halka degil, meclis kanaliyla imparatora karsi sorumluydu.
O governo da Alemanha não prestava contas ao seu povo, via Reichstag, mas ao seu Imperador.
Reichstag, Berlin. Nazi Partisi 3 Koltuk aldı.
Parlamento, Berlim Partido Nazi : 3 assentos
Reichstag Seçimi / Nazi Partisi 107 koltuk aldı. 14 eylül 1930
Eleições Parlamentares 14 / 09 / 1930 Partido Nazi : 107 cadeiras
6.5 milyon insan. 107 koltuk. reichstag'ın en büyük ikinci partisi olduk.
Seis milhões e meio de votos. Cento e sete cadeiras. O segundo maior partido no Parlamento.
Reichstag Seçimleri Nazi Partisi 230 Sandalye aldı. 21 temmuz 1932 230 sandalye. reichstag'taki en büyük partiyiz.
Eleições Parlamentares Partido Nazi : 230 cadeiras Duzentos e trinta cadeiras.
The Reichstag Yangını 27 Şubat 1933
Incêndio do Parlamento 27 de Fevereiro de 1933
hükümeti yönetmek için terörizme karşı gerekli önlemlerin alınması gerekiyor. reichstag bu konuda bize destek vermek zorunda.
Para que o Governo possa efectuar os procedimentos necessários contra o terrorismo, o Parlamento deve apoiar um Acto de Permissão.
hitler reichstag'ta acil bir basın konferansı düzenledi.
Hitler acabou de convocar uma reunião de emergência no Parlamento,
Grenade'ler Brandenburger Geçidi yakınlarını ve Reichstag'ı vurdular.
Granadas atingiram o Brandenburgo e o Reichstag.
Reichstag'dan telefon geldi
Recebi um telefonema do Reichstag
Aynı hafta içinde, Hitler'in Nazileri, Reichstag'da, Alman meclisinde sandalye kaybederler.
Nessa mesma semana, os nazis de Hitler perdem lugares no Reichstag, o congresso alemão.
Ertesi gün Reichstag, Meclis binası, alevler içerisindedir.
No dia seguinte, o Reichstag, o edifício do parlamento, está em chamas.
Reichstag yangınıyla birlikte, kendilerine suçlanmadan, düşmanları addettikleri kişilerin peşine düşecek ve onları hapsedebilecek, onları baskı altına alabilecek kanuni imkanlar sağlayan, gitgide artan bir seri kararname geçirmeye başlarlar.
Com o incêndio do Reichstag, eles começam a aprovar uma série de decretos que lhes dão cada vez mais meios jurídicos legais para perseguirem quem consideravam inimigos, e poderem prendê-los, e mantê-los detidos sem encargos.
Reichstag yangınından sonraki 1,5 yıl içinde, Cumhurbaşkanı Paul von Hindenburg ölür.
Antes de ano e meio após o incêndio, o Presidente Paul von Hindenburg morre.
Şubat 1933'te Hitler düzmece bir saldırı tertipleyerek, Reichstag adındaki Alman Parlamento binasını yaktı ve bunun sorumlusu olarak komünist teröristleri gösterdi.
Em Fevereiro de 1933, Hitler falseou um ataque à bandeira, queimando o seu próprio parlamento o "Reichstag" e culpou os comunistas de terrorismo.
Rus ordusu Berlin'i kuşatmış ve Reichstag'a doğru ilerlemekteydi.
O Exército Russo tinha cercado Berlim, e agora eles estavam a avançar rua a rua, em direcção ao Reichstag.
Reichstag'a gidiyoruz sanmıştım.
Camarada Major! Pensei que íamos para o Reichstag.
Neden Reichstag değil?
Não Reichstag? Mas por que não, estamos tão perto.
Neden Reichstag?
Então e o Reichstag?
Siktirsin Reichstag.
Que se lixe o Reichstag.
Şu anda Reichstag'tayız, Alman Parlamentosunda.
Estamos agora no "Reichstag", o edifício do Parlamento Alemão.
Burada Reichstag'ın Rus askerleri tarafında ele geçirilmesiyle son bulan 2. Dünya Savaşının izlerini görüyoruz.
Aqui vemos vestígios da 2ª Guerra Mundial, que acabou com a captura to "Reichstag"
Hitler'in 1936'daki Reichstag * konuşmasında ne dediğini biliyor musun?
Sabes o que Hitler disse num discurso no Reichstag em 1936?
Berlin'de ertesi gün, Hitler, Nazi liderleriyle toplanti için Reichstag'a gider.
No dia seguinte, em Berlim, o Führer vai ao Reichstag para se reunir com os lideres nazi.
Reichstag'ı ele geçirdiğimizde sen ortalıkta yoktun.
Não o vi quando tomamos o Reichstag!
Faşistler, kıtayı sistematik olarak ormansızlaştırdığında, ormanlara doğru giden bir yeraltı direniş ordusuna ve oradan toplantı odalarına, ve ormanları yok eden işgalcileri ve özellikle onlara emir verenleri, birbir vurmak için Reichstag salonlarına katılır mıydınız?
Se os fascistas desflorestassem sistematicamente o continente, você juntar-se-ia a um exército clandestino de resistência, iria para as florestas e daí para as salas e corredores do Senado para atacar os invasores, em especial aqueles que lhes davam ordens?
Parlamentonun onayına başvurdu.
Ele apresentou-se perante o Reichstag.
Nazi Partisi Reichstag'da % 44 ile en büyük parti konumunda.
O NSDAP é o maior partido do Reichstag com 44 %!
Reichstag'a gideceğiz.
Para o Reichstag.
"Büyük Bertha" yı önümüzdeki hafta Reichstag'a sunacağım.
Vou apresentar a Grande Bertha ao Reichstag para a semana.
Sizin statünüzdeki adamların Reichstag'da bağlantısı vardır.
Homens do seu nível devem ter contactos no Reichstag.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]