Renge traduction Portugais
282 traduction parallèle
Kiremitleri de istediğin renge boyayabilirim.
Eu vou pintar as telhas de qualquer cor que você goste.
İstersen elbet siyah da olur, kahverengi de, yeşil de. Sen evde olduğun müddetçe hoşuna giden her renge boyarız.
Ou poderiam ser pretas, ou castanhas, ou verdes, ou... qualquer cor que te agrade, contanto de que você esteja lá.
Turuncumsu renge yaklaşmışsın.
Estás a ficar com uma pele trigueira.
Irka, renge, işe, cinsiyete, mevsime, saate göre intiharlar.
Por raça, cor, ocupação, sexo, estações e horas do dia.
Gözlerindeki mavi-yeşil renge ancak bir safirle bir zümrüt beraber ulaşır.
Levará uma safira e também uma esmeralda Para combinar com os seus olhos.
- O renge boyatman hoşuma gitti.
- Gosto dele assim pintado.
Ne renge boyayacaksın?
De que cor a vais pintar?
# Asın güneşin huzmelerini Her yer hoş bir renge boyansın #
Embandeiremos em sol Penteemos gargalhadas,
Karşı renge dokunmak yarışma silahlarını etkisiz bırakır.
Tocar numa cor oposta privará um adversário de uma arma.
- Bu renge ne deniyor?
- Como você chama isto?
Bu akşam yüzlerce insan Nam-myoho-renge-kyo ve Gohonzon'u öğreniyor.
Esta noite, centenas de pessoas estão a aprender sobre Nam-myoho-renge-kyo e o Gohonzon.
Nam-myoho-renge-kyo...
Nam-myoho-renge-kyo...
Nam-myoho-renge-kyo, nam-myoho-renge-kyo...
Nam-myoho-renge-kyo, nam-myoho-renge-kyo...
Nam-myoho-renge-kyo, nam-myoho-renge kyo...
Nam-myoho-renge-kyo, nam-myoho-renge-kyo...
Nam-myoho-renge-kyo, nam-myoho-renge-yo.
Nam-myoho-renge-kyo, nam-myoho-renge-kyo.
- Nam-myoho-renge-kyo, nam-myoho...
- Nam-myoho-renge-kyo, nam-myoho...
- Nam-myoho-renge-kyo...
- Nam-myoho-renge-kyo...
Şu renge bakar mısın?
Já viu esta cor?
Kolları kocaman ve cildi de hafif yeşilimsi bir renge sahip.
Os seus braços são enormes, e a pele é verde.
Daha sonra bitkiler evrimleşerek güneş ışığını kullanarak, kendi yapılarını oluşturdular. Suları yeşil renge çevirdiler.
Por esta altura, as plantas desenvolveram-se, sendo capazes de usarem a luz do Sol, para construírem os seus próprios módulos, e tornaram as águas verdes.
Otlar şahane bir sarı renge döner ve harika bir otlanma imkanı sağlar.
A erva murcha numa bela cor dourada, que oferece belos pastos.
Renge ihtiyacım yok.
Não preciso de cor.
Güneş ışığı zayıflamış, eflatun renge bürünmüştü.
A luz estava a ficar púrpura e leve lá fora.
Evimi iğrenç bir renge boyadı.
Ele pintou a minha casa de uma cor horrível.
Güney Çin'de Amoy Nehri'nin kenarında bulunmuş ve bir yakutun bütün özelliklerini taşıyan, yakut kırmızısı yerine mavi renge sahip nadir bir taş.
Foi encontrada no leito do Rio Amoy, a sul da China, e é espantoso como tem as mesmas características do rubi. A excepção é ser um rubi azul e não vermelho.
Mal acayip, beyninizi renkten renge sokar.
Faz maravilhas ao lobo frontal.
Ben Akademiye girdiğimde... her aday doğru kiloya, doğru boya, doğru renge ve doğru alete sahipti.
Quando vim para a Academia... os cadetes eram escolhidos a dedo, todos eles pretos.
- Hangi renge boyatacaktın?
- De que cor vais pintar?
Sizinde gördüğünüz, Bay Holmes, saçım oldukça gür ve nadir bulunan bir renge sahip.
Como pode ver, Sr. Holmes, o meu cabelo é luxuriante e de um castanho muito particular.
Shug'un duvarı bu sefer hangi renge boyayacağını görmek için.
Sempre queria ver as cores que a Shug lhe ia pôr.
- Bu renge ne deniyor?
- Como se chama esta cor?
Hangi rengi istersen o renge boyayabilirsin.
Pinta da cor que quiseres.
Derisinde mavi tonu olan birine, yani pembe veya soğuk aileye mensup birine turuncu giydirirseniz suratlarında çok donuk veya derileri aşırı kırmızı bir renge bürünüyor.
Se puser laranja em alguém que tenha um tom azul... que seria a família rosa, ou fria... a cara vai ficar bastante pálida... ou essa pessoa ficará cansada... ou vai começar a notar-se uma certa rudeza facial.
O renge mavi diyorlar sanırım, Hastings.
Creio que se chama azul.
Leland, Jacques'ı öldürdüğünde saçları bir gecede o renge dönüştü.
Quando o Leland matou o Jacques, o seu cabelo ficou branco.
Eminim Einstein da ampulu bulmadan önce... kendini renkten renge sokmuştur.
Aposto que o Einstein se transformou num monte de cores... antes de inventar a lâmpada.
Renge ihtiyacı var.
Ele precisa de uma corzita.
.. ve o renge uyacak bir..
Encontrar o tom emocional ligado à cor...
Her şey renge dayanıyor, değil mi?
Tudo é baseado na cor, certo?
Alın bölgesindeki renge dikkat edin.
Vejamos a alteração da cor através dos pixels.
Bu düşünce Budizm'de ; "Nam myoho renge kyo" diye açıklanır.
Esse pensamento é expresso no cântico budista :
Budizm'de bir şarkımız var, "Nam myoho renge kyo" yani, hayatta her şeyin bir nedeni ve etkisi vardır.
No budismo fazemos um cântico chamado "nam myoho renge kyo"... e o que significa é que tudo na vida é causa e efeito.
Sen bir cücesin kontrol edilemez cinsten, sanırım biraz da nam yoho renge kyo. "
És um duende descontroladamente, acho que a weenam yoho renge kyo. "
Amaç küreyi düz bir renge çevirmek.
É muito bom. Que jovem tão atencioso.
İnanamayacaksın. Bir opera pelerini. Şu renge bak!
Um abafo para a ópera!
Paletteki boyalar gibidir gerçek dünyanı hangi renge boyayacağını sen seçersin.
Como as cores em uma paleta. Deve trabalhá-las, Deve usá-las para obter um trabalho de verdade!
Bedenim yeşil-beyaz bir renge ve pembe noktalarla dolu bir şekle dönüşmeye başlıyor.
O meu corpo começa a ficar branco esverdeado com manchas roxas.
" Azgın Pirus karanlık geceler gibiydi içi kadar kara gövdesi, kollarıyla saklıyken o belalı atın karnında. Şimdi daha korkunç bir renge boyanmış o içi dışı kapkara insan.
O forte Pirro, cujos braços de zibelina... negros como seu propósito, lembravam a noite... quando ele montava o seu cavalo... manchara sua temível e negra compleição... com brasões mais arrasadores.
Renge bak.
Olha pra cor deles.
- Nam Myoho Renge Kyo.
Chrissie! Você está bem?
Nam Myoho Renge Kyo.
Chrissie?